English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ V ] / Voir

Voir Çeviri İngilizce

70 parallel translation
Kız kardeşimi görmeye gidiyorum ve... ona ordudan atıldığımı söylersem çok...
Je vais voir ma soeur. Si elle se doutait que jai été chassé de l ´ aarmée ce serait pour elle un tel chagrin...
- Oh, que je suis contente de te voir!
- Oh, que je suis contente de te voir!
- Hoşçakalın.
-'Voir.
Quel plaisir de vous voir ici.
Quel plaisir de vous voir ici.
- A voir de ne?
- Avoir de what?
Mahkemeye olan saygım gereği jüri üyelerinin görev ehliyetlerinin sorgulanmasını talep ediyorum.
With all due respect to the court may I move for voir dire proceedings?
Sizin gibi salakları görmek beni deli ediyor.
Il me fait chier de voir des cons comme ca.
- O kamyona bin.
- Allez-y voir le camion.
Sizi burada görmek ne harika!
Comme c'est merveilleux de vous voir ici.
Bu tanığın uzmanlığının mahkemece sorgulanmasını istiyorum.
I'd like to voir dire this witness as to the extent of her expertise.
Bay Trotter, tanığın bu alandaki bilirkişiliğini mahkemece sorgulamak isterse, eminim fazlasıyla tatmin olacaktır.
Now, if Mr Trotter wishes to voir dire the witness as to the extent of her expertise in this area, I'm sure he's gonna be more than satisfied.
- Eğer avukatlarını kovmak istiyorsa kovsun. Ama bunu biz jüriyi toplamadan önce yapmalıydı.
She should've fired her lawyer before voir dire.
İddia makamı bunu yemin sırasında bildirmeliydi.
The prosecution should have submitted that at the voir dire.
- Seçime geçelim.
- We are now ready to begin the voir dire.
Gerisi yarın sabah 9'da.
Voir dire will resume tomorrow, 9 a.m.
Jürinin seçilmesi sırasında kalp krizi geçirirken kadının ne söylediğini duyamadım.
I have no idea what the woman said during voir dire.
Eğer mahkemede neler olduğu hakkında hiç bir fikrin yoksa, Jüri seçilirken bunları söylediğini nerden biliyorsun?
If you have total amnesia about what ever happened in court, how do you know she said it during voir dire?
Onu şimdi görmek isteyeceğini sanmıyorum.
Je... Je ne suis pas sur que vous vouliez la voir, là maintenant.
Kimse "denemek için" demedi.
Nobody said "pour voir".
Yemeğe kadar şahidin yeminini bitiririz, sonra da genel açıklamalara geçeriz.
We finish voir dire by lunch, and then it's opening arguments.
Toujours y voir clairement est primordial.
Toujours y voir clairement est primordial.
Buzdolabını görene kadar bekle.
Attends de voir ton réfrigérateur.
Tabi, ama bunu jüri seçimi gibi yapalım.
Sure, we should do this like voir dire or something.
Kadın gerçeği söyleyeceğine dair ettiği yeminde bundan bahsetmemiş tek söylediğim, eğer onu elemek istiyorsak, yapabiliriz.
I'm saying that she didn't put in on her voir dire, so if we wanted to get rid of her, we can.
Ama yeminli ifadesinde bundan bahsetmedi
It wasn't in Juror Number 2's voir dire.
Onu yetki sorgulamasında göreceğiz.
We'll deal with that in voir dire.
Jüri seçiminde uzmanım.
I specialize in voir dire, jury selection.
- Jüri uygunluk sorgulamasını * senin üstlenmeni istiyorum.
- So I want you to handle voir dire.
Jüri uygunluk sorgulaması ile o ilgileniyor, içeri girmek üzere olmalı.
She is handling voir dire and she should be here any moment.
Savunma jüri uygunluk sorgulamasına hazır mı?
Is the defense ready for voir dire?
Sayın Hâkim, savunma avukatı jüri uygunluğu sorgulamasını lehine kullanıyor.
Your Honor, defense counsel is using voir dire to argue his case.
Sorgulamamın bir bölümünü rahatsızlığımın kimler için problem olup olmadığını anlamak oluşturuyor.
Part of my voir dire is to determine who will have a problem - with my condition and who will not.
Bu sabahki jüri sorgusunda, can güvenlikleri konusunda korkularını ifade eden üyeler vardı.
Just this morning, at voir dire, I had potential jurors expressing fears for their own personal safety.
Bay Gardner'la aynı fikirdeyim ikinizde jüri seçiminizi davanızı savunmak için kullanıyorsunuz, ki buna hararetle karşıyım.
You're both arguing a case through voir dire, which I strenuously disapprove of.
Birazdan buradaki vekillerin karşısında yemin edeceğiz...
In a moment, we will begin voir dire, which is the process by which these attorneys
Yeminle devam ediyoruz.
We may proceed with voir dire.
Yemin edelim.
Voir dire away.
Fransızca konuşabildiğini bilmiyordum, orayı gelip...
Je savais que tu parlais franà § ais, on va voir...
Seni görmek ne büyük seref.
Quel plaisir de vous voir.
Yemini sırasında açık, yansız biri gibi göründü ama davacının kanıtlarına verdiği fiziksel tepkiye bakılırsa Daniel'ın suçluluğundan yana oy kullanacak gibi görünüyor.
In voir dire, she presented as open, impartial, but based on her physical reactions to the prosecution's evidence, it's likely she'll vote to convict.
Los Angeles 3. Sezon 23 ve 24. Bölümler # Sezon Finali #
LA 3x23 ♪ Sans Voir ( 1 ) Original Air Date on May 15, 2012
"Sans voir" diye bir tabir vardır.
The term, sans voir.
Formlarını doldururken, müvekkillerimizi tanıdıkları konusunda yalan söylemişler mi?
Did he or she lie during voir dire about knowing our clients?
Beş numaralı jüri üyesinin doldurduğu form, Emma Hanahan.
The voir dire form of juror number five- - Emma Hanahan.
Au revoir.
naughsl ( Fiora vante ) A u re voir.
Sorgulamanın tümüne itiraz ediyorum.
I object to your entire voir dire.
Jüri sorgulaması çok önemlidir, çünkü mahkemenin ve avukatların böyle özel bir davada jüri üyelerinin her birinin uygun olup olmadığını tespit etmeyi sağlar.
The voir dire process is a very important one, because it enables the court and the lawyers to determine whether or not each of you would be appropriate jurors for this particular case.
Bu duruşma jüri sorgulamasında biter.
This trial is over in voir dire.
Jüri elemelerinin ilk aşamasında sormanız gereken temel soru nedir?
What's a sample question to ask During your first stage of voir dire?
Herkes sağır mı oldu? Neler döndüğüne bakacağım.
Je dois aller voir ce qui se passe ok?
Gel buraya, Mardi Gras!
Vien voir ice, Mardi Gras.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]