Vuracağım Çeviri İngilizce
1,991 parallel translation
Seni suratından vuracağım!
I will shoot you in the face!
Bir gün daha bu şımarık prenseslere bakmak zorunda kalırsam kendimi karaya vuracağım!
If I have to watch over these spoiled princesses one more day, - I'm gonna beach myself! - Mm-hmm.
Yada onu vuracağım.
Or I shoot him.
Görmeden vuracağım.
I'll do it blind.
Eğer düğün çiçekleri hakkında bir cümle daha yazmak zorunda kalırsam, kendimi vuracağım.
If I have to write another sentence about baby's breath, I'm gonna shoot myself.
Eğer hemen tekneye binmezseniz, altınızdaki botu vuracağım.
If you don't get on this boat, I'm going to shoot that thing from under you.
Sinirliyim, vuracağım şimdi.
I'm angry. I'll hit you.
Kafana bir vuracağım, içine girecek.
I'm gonna bash your head in.
Şerefsizleri çantadan vuracağım.
I shoot the motherfuckers through the bag.
Gidip o orospu çocuğunu vuracağım.
I'm going to go shoot that son of a bitch.
Ve bunu Tommy'nin yüzüne vuracağım. Evet!
Wait a second, I'm confused.
Burada kendimle başbaşa oturacağım... ve bana zarar vermeye çalışan biri olursa vuracağım.
Is. I sit here and my brown... and shoot anyone try to hurt me.
Mala vuracağım.
I'm gonna go get laid.
Bu nedenle, yarın akşam bu saatlerde kardeşlerinizin önünde, her birinize sopayla 10'ar kere vuracağım.
So tomorrow evening at this hour, I'll give each of you, in front of your siblings, ten strokes of the cane.
Siz piçler çelik yelek giyersiniz, ben de seni bacaklarından ve kafandan vuracağım!
All you bastards wear vests, so I'm gonna give it to you high and I'm gonna give it to you low.
O dolandırıcıyı avlumdan gönder, yoksa çıkıp, onu vuracağım.
Kick that crook out of my courtyard or I'll come out and shoot him!
Hemen şimdi ya da emin ol seni vuracağım, ucube.
Do it now or I will most surely smite thee, you freak.
Bir dakika içinde, kalemimi hafifçe vuracağım.
In a moment, I am going to tap my pencil.
Eğer buraya tekrar gelirsen,... seni sadece vuracağım.
If you come here again, I am not going to just shoot you.
Seni bir daha arazimde görürsem vuracağımı söylediğimden oldukça eminim.
Pretty sure I told you I'd shoot you if I saw you on my property again.
Sadece hedefi vuracağımdan emin olduğum zaman ateş ederim.
I shoot only when I'm confident I can hit the target.
Onu vuracağım.
Okay.
Sachin'nin üzerine yemin ederim 6 topla 6'da 6 vuracağım!
I swear on Sachin, Sir I'll hit 6 sixes in 6 balls!
Ben de ona eğer bana 30 $'ımı vermezse, suratının ortasından vuracağımı söyledim.
So I told him I was going to hit him in the face with a 2x4 if he didn't give me my 30 bucks.
Arkadaşımın verdiği silahla seni vuracağım.
I'm gonna shoot you with the gun my buddy gave me.
Sana bir iğne vuracağım. İğneden sonra hiçbir şey yapmadan oturmanı istiyorum.
And then I just need you to sit still for a while.
İçeri girip onları vuracağım.
I'm gonna walk in and shoot them.
Sizi kafanızdan vuracağım.
I'm going to shoot you in the head.
Ben de, "Söyleyin O'na eğer ayrılmazsa, O'nu vuracağım." dedim.
I said, "Tell him if he doesn't leave, I'll shoot him."
Seni vuracağım.
I'm gonna shoot you.
Evet, gideceğiz. Biz yürüyeceğiz ve eğer kaçar ya da çığlık atarsan seni yüzünden vuracağım.
We're gonna fuckin'walk, and if you move or if you scream, I'm gonna shoot you in the face.
Görünüşe bakılırsa 3 kez mala vuracağım.
Looks like I'm getting laid 3 times.
Voleyi vuracağım.
I will step up big time.
Tamam. Bayılman için sana iğne vuracağım böylece sorumlu olmadığın hiçbir şeyi görmeyeceksin.
I'm gonna knock you out, you won't see anything you're not supposed to.
- Kıçına tekmeyi vuracağım!
- I will kick your ass!
Ve en kısa zamanda elimi o alçağa uzatıp ona o kadar sert vuracağım ki, ona annesini hatırlatacağım.
And, as soon as I lay my hands on that scoundrel.. ... I'll punch him so hard, it'll remind him of his mom.
Onu vuracağımı mı sandın?
You thought I was going to shoot him?
Seni vurmak istemiyorum, ama vuracağım.
I don't want to shoot you, but I will.
Sen ve Alan için mutluyum ve senin gibi özel birini kaybettiğim için hayatımın sonuna kadar kafamı taşlara vuracağım.
I'm happy for you and Alan, and I will kick myself for the rest of my life for losing someone as special as you.
Ne, bir okulu vuracağım mı? hayır.
What, that I'm gonna shoot up a school?
Sana iki kere vuracağım.
I'll only hit you twice.
Yaptıklarından sonra elbette seni de vuracağım.
Don't think I won't shoot you, as well, after everything you've done.
Kırmızı elbisemi giyeceğim ve Jason'un arkasına kırbacı vuracağım.
I will put the red suit on, and I will whip Jason's behind.
Yoksa her beş dakikada bir birini vuracağım!
Or we'll shoot someone at random every five minutes.
- senin başına vuracağım piç!
- I'm gonna knock your head off, boy.
En azından çekmeceleri vuracağını düşünüyorum.
At least I'm thinking you're gonna hit the drawers.
Tsunami'nin burayı vuracağına dair kanıtın var mı?
Do you have proof a tsunami will be coming here?
Ona vuracağımı nereden biliyordun?
How'd you know I was going to hit him?
Sana vuracağım.
I'll hit you.
Beni tekrar vuracağını sandım.
I thought he was going to shoot me again.
Sahiden seni vuracağını mı sandın?
You really thought he would shoot you?