Vücüt Çeviri İngilizce
33 parallel translation
- Yeniden yek vücüt olduk, Marilyn.
We are one again, Marilyn.
"Leyla ile mecnun onlar iki vücüt bir ruhdular"
"Laila and Majnu were one soul in two bodies"
"Leyla ile mecnun onlar iki vücüt bir ruhdular"
Laila and Majnu were one soul in 2 bodies.
Sırada... Bayan Vücüt Geliştiriciler!
Coming up next, more women's... bodybuilding.
Vücüt asitliği anormal yüksekti.
Her body's acidity was abnormally high.
Seni kendi kanımdan yarattım, senin için mükemmel bir vücüt buldum.
I made you from my own blood, found you a flawless body and housed you in it.
Vücüt kokusu, kötü nefes.
Body odor, bad breath.
Vücüt hareketleri saldırıyormuş gibi gözükmüyor.
Body language does not look like an attack.
Vücüt tarama sensörünü denediniz mi kaptan?
Have you tried the bio-sensors again, Captain?
Bu vücüt tipi 4, minyon ve çok küçük göğüs ölçülerinde.
This is body type 4, which is petite with a very small breast size.
Ya eğer güzel bir yüz ve ateşli bir vücüt gözlerini kör ettiyse?
What if he's just blinded by a pretty face and a hot body?
Son oğul vücüt bularak canlanacağına söz vermişti..... Eğer Nocktress'in son oğlu öldürmede başarılı olursa.
The son of the smith was promised a release from incarnation if he succeeded in killing the last son of the Nocktress.
Ölüm aninda, vücüt idrari tutamaz, bu yüzden...
At the moment of death, the body becomes incontinent, so...
Şu vücüt takılarını alıp... Tia'nın üzerine yapıştırmanı istiyorum.
Um, I need you to take these body jewels and paste them on Tia.
Lisa'nın okulu, kariyeri, vücüt duruşu zaten benden daha iyi.
Lisa's got school, career, posture.
Vücüt dili çok korumacı, çok kapalı.
Well, I see what you're talking about. Her, her body language is very protective, very concealing.
Vücüt dili Veronica, Charlie ve Rose arasında çok aşikâr bir biçimde bir duygusal bir bağ olduğunu gösteriyor.
Body language shows overt affection between Veronica, Charlie, and Rose.
Burada yaşayan hayvanların neredeyse tamamının vücüt planları aynıdır. biz de dahil.
Here lie animals whose body plans are fundamentally the same as those of almost all animals alive today... including us.
Size atılan vücüt parçalarını alabilirsiniz.
If body parts in public you may end up keeping them.
Yeni vücüt, yeni şehir.
New body, new town.
eee söyle bakalım koca vücüt gerçegi söyle ne yapıyordun kızımla birlikte?
So body builder, now tell me, what did you do to my daughter?
Bu beni endişelendiriyor ve bu yüzden çok terliyorum. Sonrasında vücüt bilincimi kazanıyorum.
It makes me anxious and I get all sweaty and then I get all body conscious.
Tarçın maskesi ve taşlı vücüt masajında iyi eğlenceler.
Enjoy your cinnamon facial and stone massage.
Onun sweaterini bir vücüt yastığına geçirdim!
I put his sweater on a body pillow!
Vücüt dili çok korumacı, çok kapalı.
Her, her body language is very protective, very concealing.
- Vücüt falan mı çalışıyorsun?
You been working out or what?
Aynı tek bir vücüt gibi hareket ediyorlar.
They move like one body.
Vücüt kan kaybediyor ve beyin fonksiyonları yavaşlıyor. Geriye ne kaldıysa artık.
The body was depleting blood supply and draining brain function, what's left of it.
Ama Condé tek vücüt halinde daha çok işimize yarar.
But Condé is worth more to this country in one piece.
Çoklu kişilik bozukluğu olan hastalar, düşünceleriyle vücüt kimyasını değiştirdi.
DID patients have changed their body chemistry with their thoughts.
Bu vücüt verimli bir mekan, tamam mı?
Ay, this body is a fertile space, yeah?
Öldükten sonra vücüt ısısı sadece bir kaç derece düşer.
Body only loses a couple degrees of heat an hour after you kick it.