Wage Çeviri İngilizce
1,164 parallel translation
Çiftçilerle içki içiyordunuz ve şimdi geri dönüp, düşük ücretle mi çalışmak istiyorsunuz?
You have a couple of eggnogs with some farmers... and now you wanna go back and work for minumum wage?
Önümüzde büyük bir savaş var.
We have a big battle to wage.
Bölüm başına 500 dolar versem de bordro mahkumu yüzlerinizi bir daha görmesem?
How's 500 an episode and I never see your wage - slave faces again?
Savaşın sonunda, Lienz Cossacks Avustralya'da İngilizlerce kıstırıldı, onlara katılacakları ve komünistlere karşı savaşacaklarına inanıldı.
At the end of the war, the Lienz Cossacks surrendered to the British in Austria, believing they would join them and wage war against the communists.
Sizin maaş savaşlarınız, bizi, öldürdünüz, aldattınız ve yalan söylediniz Bunun bizim iyiligimiz için olduğuna inandırmaya çalıstınız ve şimdi suçlu biziz.
'You wage wars, murder, cheat, lie to us,'and try to make us believe it's for our own good, yet we're the criminals.
Sadece sınıf bilinci olan bir sınıfla mücadele edebilirsin.
Only those with class consciousness... can wage class struggle.
Yarınki paranın hepsini alabilirsin.
Keep the entire day's wage tomorrow.
Bu dört yıl asgari ücret için, seni pislik. Hayır!
Homer, this is for four years of minimum wage, you asshole.
Ona ödediğiniz ücret dışında, önemli bir şey yok.
Apart from the wage you pay him, I don't think it's very serious.
Zamların verilmemesi hor görülemez bir şey.
The wage freeze is unwarranted.
Zamların verilmemesinden dolayı rahatsızız ve bu konu hakkında konuşmayı talep ediyoruz.
We are dissatisfied with the wage freeze and we demand to speak to you about it.
Yeniden Hera'ya karşı savaşalım sen ve ben.
We wage a war against Hera. You and me.
Onun geri kalan kamburlaşmış, az maaşlı, şişman Kadın.. ... memnun etmeye ve ayakkabı satmaya yönelik hayatına hükmedecek bir şey istiyorum.
I will have something to lord over him for the rest of his hunched-over, minimum wage-earning, fat lady-pleasing, shoe-selling life.
Bart ve bir kaç çocuk, Shelbyville ile savaşmak için gitti.
Bart and some kids ran off to wage war on Shelbyville.
Çoğu hırsız hapiste geçirdiği zamanı... asgari ücretle çalışarak geçirseydi... neredeyse çaldıkları her şeyi satın alabilirlerdi.
You know, if you figure minimum wage on the time most thieves spend in jail they could have bought most everything they stole.
Ömür boyu ağır işe bir şilin.
A poor wage for a lifetime's drudgery.
Benim mahkeme salonumu intikam için kullanabileceğini ve eski işlerini halletmek için kullanabileceğini mi sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
You think you can use my courtroom to wage vendettas and settle old scores, you are sorely mistaken.
Babama da fazla ücret vermezdi.
Didn't pay my daddy too much of a wage.
Asgari ücret.
It's minimum wage.
Siz ne öneriyorsunuz, lokantada bulaşık yıkamak asgari ücret karşılığında mı?
What are we supposed to do, work in some fast food joint... making minimum wage or something?
Bence de. Herkesin bir hedefe ihtiyacı vardır. Evet, saçlarımı yeniden uzatmak istiyorum.
Yeah, well, my life is worth more than minimum wage and the occasional slice of free pie.
İnsanlık dışı olan asgari ücretle ayakkabıcıda çalışmaya zorlanmak.. ... ve eve geldiğinde kızıl kafalı bir Shih Tzu ( Aslan Köpeği ) olması.
lnhumane would be to force him to work at a shoe store for minimum wage and then have him come home to a redheaded Shih Tzu.
Köşe yastıklarından önce eli ekmek tutanlar!
Wage-earners before couch potatoes?
O sendikacıydı - işçi arkadaşlarının daha iyi bir ücret alması için hayatını veren adam.
He was a union man- - a man who gave his life to earn a decent wage for his fellow workers.
Buraya savaş çıkarmaya gelmedik.
We are not here to wage war.
WILLI E'deki "Çitin Arkasından" operasyonlarımıza göre King'in ortağı Stokeley Carmichael,... Beyaz Amerika'ya saldırmak üzere, bir zenci ordusu topluyormuş.
Our Behind the Fence operations on WILLI E... believes that King's ally, Stokeley Carmichael, is recruiting'a Negro army to wage war on white America.
ve biliyorum ki bu asgari ücretli maaşlı işi kaybetmeyi göze alamazsınız.
And I know you can't afford to lose this minimum-wage job of yours.
Buradaki bir kadın Avrupa'daki bir kadının elde ettiğinin yarısı için iki kat fazla çalışmak zorunda. Ama benim şimdi iyi bir şöhretim ve birçok arkadaşım var.
A woman here has to work twice as much as in Europe for half wage but now I have a certain reputation and many friends.
Şu andan itibaren uygun bir ücret alacaksın.
Well, from now on, you will receive a fair wage.
Köleler bile asgari ücret alır.
Even slaves get minimum wage.
Çok risk, az kazanç.
High-risk. Sub-minimum wage.
- Stajyerler hala az para mı alıyor?
- Internships still at poverty wage?
Başlangıçta asgari ücret.
Well, minimum wage to start.
Haklısın baba, yani asgari ücret alan orta yaşlı bir ayakkabı satıcısı olacak halim yok.
You're right, Dad. I'm not gonna end up some middle-aged shoe salesman... -... making minimum wage.
Tam 15 doları, yani yarım günlük yevmiyemi bu manyağın plastik donunu duymak için heba ettik.
We just wasted 15 bucks. That's half a day's wage to listen to this nut job talk about his plastic pants.
Bu yeni asgari ücret.
I believe that's the new minimum wage.
Kaptan, bu gemi ancak kendine yeterli olabiliyor, bir savaşa başlamak için çok az.
Captain, there's barely enough of this ship left to get there, much less wage a war.
- Kulağa birileri vekaletle savaşmaya çalışıyor gibi geliyor.
Sounds like someone's trying to wage a war by proxy.
Sezar'ı biliyorsun ve nasıl savaşmak gerektiğini de biliyorsun.
You know Caesar, and you know how to wage war.
İnsan faktörü, mükemmellik bilgi bilimin bizlere sunduğu her basamak uzaya yapılan her maceraperest uzanış hatta modern teknolojiyi geliştirmemizi sağlayan savaşlar bile hayal gücümüzle birlikte bu faciayı önlememize yardımcı olacaktır.
The human thirst for excellence, knowledge, every step up the ladder of science, every adventurous reach into space, all of our combined modern technologies and imaginations, even the wars that we've fought, have provided us the tools to wage this terrible battle.
Bugün, sana berbat maaşlı berbat bir iş öneriyorum.
Today, I've offered you... a lousy job with a lousy wage.
Ama insanları kovmak yerine onlar gelir iadeli çalışma sözleşmeleri sundular.
In 1988, their wages exceeded their profit margins, but instead of firing people, what they did was they offered employee contracts with wage givebacks.
Onun yeni yetişkin işçilerine adil ve düzenli ödeme yapılıyor, hastalık sigortaları var, çocukları dahi işe getiriyorlar.
His new, all-adult workforce now makes a decent wage, enjoys full medical benefits and in-house child care.
Yerlilerin savaş açabileceğinden korkuyorum.
I fear the Indians may wage war.
İşte haftalığın.
Here's your wage.
Alman Deniz Kuvvetleri'nin bazı mensupları Müttefikler'in Almanya'ya karşı savaşmaları için mistik güçler çalıştırdıklarına inanıyorlardı.
Certain members of the German Naval Command became convinced that the Allies were already employing mystical forces to wage war against Germany.
İngiliz İstihbaratı hileyi anladı ve bunun propaganda potansiyelinin farkına vardı. Kendi Nostradamus kampanyalarını başlattılar.
British lntelligence discovered the deception, and, recognizing its propaganda potential, began to wage their own Nostradamus campaign.
Bir insanın içindeki gerçek ; savaşanların iiç derinliklerinde gömülüdür
The truth is buried deep within those who wage the wars.
Neden olmasın?
Strike for a decent wage. Why not?
Ama 1000 frank açlık sınırının altında bir maaş.
But 1000 francs is a starvation wage
Videocudan kazandığım parayla çadır bile kiralayamam.
With my video store wage, I can't even afford a two-man tent.