Weenies Çeviri İngilizce
64 parallel translation
Ve köpeği için sosis, onun için de bir avokado.
And some weenies for his dog and an avocado for him.
Evet. Ama sosis kalmamış, ben de domuz paçası turşusu aldım.
They didn't have any more weenies, so I got pickled pigs'feet.
- Sosis kızartıyoruz.
- We're roasting weenies.
- Sosis mi?
- Roasting weenies?
Özür dilerim, Harry. 20 dakika sonra antrakt verilecek ve benim sosisleri ısıtmam gerekiyor.
Intermission's in 20 minutes, and I gotta go warm up the weenies.
Buharı üzerindeki şu sosilere bak ve ne diyorlar biliyor musun, Larry?
Look at those steaming weenies. And you know what they're saying, Larry?
Yarım bırakılmış sosiler sayılmaz.
Half-eaten weenies don't count.
Koca adamlar gibi davranıyorsunuz ama minik pipicikleriniz var.
You act like big men but you have tiny weenies.
Ben sosis getiririm.
I'll bring weenies.
Birkaç ufaklığı arazide uygun adım yürüteceksin ama gerçek şu ki evlat, sen bir hazırlık subayısın çünkü tüm olabileceğin buydu.
You march a bunch of weenies around a field... but the fact of the matter is, son, you are an ROTC colonel... because that's all you ever could be.
- Çoğu ufaklık korkar.
- Well, most weenies are.
Ufaklıklar böyledir işte.
Weenies are like that.
Bikiniler vardı ve ekmekler sosisle doluydu.
There were bikinis and buns filled with weenies
O ufaklıkların hiçbiriyle çıkmazdım.
I wouldn't date any of those weenies.
Tabağındakilerin hiçbirine dokunmayışından anlaşılıyor.
I knew he was nervous when you didn't eat any of those cocktail weenies.
Şimdi miniklerden biriyle ilgilenmem gerkiyor.
I have to deal with one of the little weenies right now.
Ve biricik babasına o güzelim sosisçiklerden getirebilir mi?
And bringing home those little weenies to dear old Dad.
Babası da o küçük sosisçikleri annesiyle paylaşır belki.
And maybe Daddy can share these little weenies with Mommy.
Weenie'lerim açılmış!
My weenies have been exposed.
Sosis tepsisiyle dolaşan bayanı görürsen söyle onu bekliyoruz.
If you see the lady with the tray of weenies tell her we've been waiting.
Şey, kokteyl sosisleri yanlış olmaz.
Well, you can't go wrong with cocktail weenies.
Tamam, kokteyl sosisleri ve İsveç köfteleri veriyoruz.
Okay, we've got cocktail weenies and Swedish meatballs.
Ateşte alüminyum folyo içinde patates pişirdik ve sosis kızarttık.
We roasted potatoes in tin foil on the fire and cooked us some weenies.
Belki de bu ıslak yerde şekerleme de yaparsın.
And maybe it'll start raining weenies and marshmallows.
Hmm, beans and weenies *. * bir çizgi film
Mm, beans and weenies.
Oh, şurdaki kız, insanları küçük weenies (? ) lerle besler, ama sanırım aslında kendine bir weenie (? ) istiyor, ne dediğimi anlıyorsunuz değil mi?
Oh, this girl right here keeps feeding people little weenies, but I think she want a weenie herself, if you know what I'm saying.
Hayır, sağol sosisli sandiviç için yer ayırıyorum.
No, thanks. I'm saving room for weenies.
Tamam, bayanlar, sıra kimde?
All right, ladies, who had the weenies?
Lütfen, daha yeni yedim.
Please. I just had cocktail weenies.
Donna Reed gibi ve kokteyl sosislerinden söz etmiyorum.
Like Donna Reed... and I'm not talking cocktail weenies.
Biraz peynir ve kraker al, biraz da şu kokteyl sosislerinden.
Get some cheese and crackers, some of those little cocktail weenies.
Ve sosisler biz oluruz!
One where we're the weenies!
Ayda bir hafta sonu İsa'nın gelini mi? Ne demek bu?
It's not like we were waving flags and roasting weenies in the parking lot.
Ceplerini, kokteyl sosisleriyle doldurduğunu sanıyordum.
I figured you'd be stuffing your pockets with cocktail weenies.
Müdürün yönetimindeki yeni çocuklardan biri dün gece bana bunu getirdi.
One of the director's new admin weenies brought me this last night.
Yakalayıp bırakan balıkçıların kalpsiz aptallar olduğunu düşündüğümü Grady bilmiyordu.
You know what Grady never knew about me is that I think catch and release fishermen are heartless weenies.
Böyle bir başarıyı ancak... ta ilk çıktığında Mini Mini'ler sağlamıştı.
And you'd have to go way back... maybe even to the original Teeny-Weenies promotion to see anything like this.
Dil ile ilgili ne yaptıysan, Fransa için yaptın.
What you did with the weenies, you did for France.
"L.A.'e hoş geldiniz" partisi veriyoruz, ve gerçek sosislerle, sosis kızartması var.
We're having a "Welcome to L.A." weenie roast with real weenies.
- Biliyorum. - Benim saçım nasıl? - Tamam.
Let's go get some little greeny-weenies, some Chinese schoolboys.
Haydi ama, kız rol yapıyor.
Come on, weenies, she's in a cast.
Biz dediğin, "yüreksiz ezikler" mi oluyor?
Who's we, gutless weenies?
- Sosisimiz olmadığına inanamıyorum.
I can't believe we don't have any weenies to roast.
Otoparkta bayrak sallayıp sosis kızartmıyorduk ya.
Not like we were waving flags and roasting weenies in the parking lot.
Ekibi arkandan yolluyorum.
And me with no weenies.
Hayal kırıklığına uğratan miniklerden bahsetmişken...
Speaking of disappointing weenies...
Sakin, ufaklıklar.
[laughs] Calm down, weenies.
Böcekler,... son derece minik olanları.
Insects, Infinitely small ones... "The Teeny-Weenies".
Ufaklıklarda aynı şekilde.
No weenies either.
Muhallebi çocukları.
It's the weenies.
Biz sadece 200 yıllık bir ülkeyiz. Daha hala birçok hata yapan, dünyanın fazla hormonlu ergenleriyiz.
We have PEZ dispensers and Big Boy and trucks with weenies.