Wend Çeviri İngilizce
35 parallel translation
" İşte bu azizlerden çok özel biri de...
"And especially from every shire's end of England... " to Canterbury they wend...
Kutsal yolculuğumuz, kat ediyoruz bunca yolu Biz modern hacılar göremiyoruz yolun sonunu
Alas, when on our pilgrimage we wend... we modern pilgrims see nojourney's end.
Hayır, Tanrı'ya hizmet etmek için nehirdeki yoluma devam etmeliyim.
No, I must wend my way downriver on the Lord's business.
Wend, ben...
Wend, I was...
Bugün verandaya bir el atmaya ne dersin? Lütfen! Bugün olmaz, Wend.
How about having a little go at the patio today, please?
10 dakika, Wend.
- Ten minutes.
Şimdi gidebiliriz, Wend.
- We could go now.
Eğer pembe bir şeylerin varsa, Wend...
- See if you've got anything in pink, Wen.
İkisinde de, tarihin bir parçası geleceğe doğru yol alacak.
Either way, one version of history or another will wend its way forward.
Wend'e beni görmesini söyledim.
- I what? - I thought you wanted to see me.
* * Sometimes when night has come * *
WEND Y WAGNER : * * Sometimes when night has come * *
Padre Padrone, Paris, Texas ve diğerleri Wim Wend... mesela.
, Paris, Texas and more Wim Wend... as.
Hayatımın içinden akıp giden tren, yoluna devam ediyordu.
The train continues to wend its way through my life.
'Ohi'a`nın uzun ve inatçı kökleri kayaların derin çatlaklarında yol arayarak içinde kalan su ve besinlere ulaşmaya çalışır.
The long, tenacious roots of the'ohi'a wend their way through the cracks and penetrate deep into the rock in search of trapped water and nutrients.
- Wend?
Wend?
Wend, merhaba!
Wend, hello!
Oraya otur, Wend.
Have a seat there, Wend.
Bu yüzden Wendı Adıherneyse'yi aradım ve bakıcısının numarasını istedim.
- So I called Wendy what's-her-name, and I asked if her babysitter could come over after work.
Filmi "Tanrının Bağışı", bunu beceren ilk filmdir ve bir mihenk taşıdır.
His movie, Wend Kuuni, was one of the first films to do so. A landmark in African cinema.
Tanrının bağışı anlamındaki adıyla Wend Kunni, çalılar arasında bulunmuştur. Konuşmaz.
This orphan boy called Wend Kuuni, which means "gift from god", has been found in the bush, he doesn't speak.
Onu sana vereceğim de doğrudur, lâkin bunun ne vakit olacağına dair bir laf etmedim.
And well i did agreed to submit him to your care. I made no promises to wend.
Wend.
Wend.
Alo, Wendy?
Hi, Wend.
Bu gece Altın Yol'da yol alırken sıvı bir öğün tercih ediyoruz.
Tonight, we will be partaking of a liquid repast as we wend our way up The Golden Mile.
Wend Chen isimli Çinli bir ataşeyi rahatsız ettiğin iddiasında bulunuyor.
Claims that you're harassing a Chinese attache named Wendy Chen. Care to explain?
Orman boyunca dolanması ve hiçbir ağaca çarpmadan geri dönmesi gerekiyor.
It's supposed to wend its way through the forest and return without smashing into a tree.
O yüzden neden evinize doğru yol almıyorsunuz?
So, why don't you wend your merry way homewards?
Göl ve kanallarla İrlanda Denizine giderler.
They wend the river and channel to the Irish Sea.
- Nasıl yani Wend?
Oh, what the fuck, Wend?
Vay be Wend.
Fuck, Wend.
Babamla uğraşıyor. Kafam buna takık Wend. Eminim Axe'ın istediği de budur.
He's fucking with my father, and that's in my head, Wend, which has to be what Axe wants.
Evde Wend'nin olduğunu biliyorum ve Yale Club'da çok fazla meraklı göz var.
I know that Wendy has the homestead, and the Yale Club has a few too many prying eyes for...
Dinle Wend.
Listen, Wend.
Bize çay yaptın mı, Wend?
Did you do us any tea, Wen?
Bak, Wend.
Come on, Wend.