Wer Çeviri İngilizce
61 parallel translation
Öyle mi?
Wer sagt das?
Kaplandan azmi ve gücü öğreniriz.
A nd from the tiger, we learn tena city and po wer.
Bu savaşmamanın gücüdür.
This is the po wer o f no t con tending.
Biz birlikte kaza yaptık.
We wer e in an accident together.
Sizin oraya gittim ama annen orda olmadığını söyledi.
I stopped by your place but your mom said you wer en't there.
Durduk yere ben evleneceğim dedi.
Just like that, while you wer e away.
Çünkü canım istedi, Sen beni çıldırtıyordun.
Because I felt like it. You wer e driving me insane.
Ve sen yokken elimde şişme bebek vardı.
And when we wer en't, I was holding a stupid doll in my hands.
Hey, pantolonumu kim çalıyor?
Hey, wer hat meine Hose geklaut?
- Ana ji-ener.
- Main wer-pow- -
# Bana sadece bir şey wer.
# Just give me one thing
Sana yardım etmeme izin wer.
Let me help you.
Bana silahımı wer!
Give me my weapon!
- Başımız belada değildi.
- We wer- - We weren't in trouble.
Düşünüyorum da, ilk geldiğinde, ördek yüzünden olan panik ataklar hatırladığım kadarıyla et kızartıyordun, değil mi?
I'm thinking whe n you first came here, the panic attack with ducks. As i remember it you wer e grilling meat, weren't you?
Doğru çünkü kanamanız olduğunda onun üstünde durduğunuzu kanıtlıyor.
Right. Because that proves that you wer standing over him while you were bleeding.
Washington tarafında başka bir uyuyan hücrenin etkisiz hale getirildiği gururla halka duyurulmuştu ama çok geçmeden bu suçlamalar hakkında e-posta haricinde hiçbir kanıt bulunamamıştır.
The arrests wer announced proudly by Washington as another sleeper cell plotting an attack. But it soon became clear that there was no evidence for this at all, other than the E-mail.
"Kurtadam" terimi Anglo sakson bir kökten gelir anlamı kurt ve adamdır. Yani kurt adam.
The term "werewolf" is a contraction of the Anglo-Saxon word "wer" which means "man," and "wolf." Werewolf, man-wolf.
"Wer den Wolf fürchtet, soll nicht in den Wald gehen."
"Wer den Wolf fürchtet, soll nicht in den Wald gehen."
Muhtemelen suda fazla kalmamış.
Probably didn't spend much time in the wer.
"Joey, seni seviyorum ama bunun için hazır değiliz."
"Joey, i love you but wer'e not ready for this."
Ama şey var..
But there wer..
Su kulesine izinsiz girmek, su kulesinin üstünde güreş yapmak, su kulesinin çatısını kırmak...
Trespassed in a water tower, ated in a water tower.wer, N
Sanırım suyum geldi.
I think my wer just broke.
Ne kadar suyu saklamam Gerekse de refah gelecek.
NOHOW ATR CH WER I MUST HIDE THERE WILL BE PROSPERITY.
Ben Ba Sing Se'de yapmam gerekeni yaptım, ve sen bana katılmamakla aptallık ettin.
I did what I had to do in ba sing se, and you wer a fool for not joining me.
- Kesinlikle, ama heyecanlanmıştın.
- Totally, but you wer so excited.
Haydi ama, başarısızlık için tayin edildik.
Come on, we wer set upfor failure.
Korktuğun buysa, kokain falan çekmediler.
Well, they wer't out scoring coke if that's your concern
Tanrı'ya inanan başarılı olur!
"Wer Gott vertraut, baut gut!"
- Wer oldu. - Wer!
– Wer!
- Wer... - Durur musun?
– Wer... – Would you stop?
- Wer...
– Wer...
- Yine geç kaldınız!
- Wer nuu ubby lettu!
7000 Rupilik alış iadeleri yanlışlıkla satışlara eklendi.
Returns ootwar.ds Rs.7000 wer.e wr.ongly included in sales..
Bana yalan söylediğini sezseydim seni kovmuştum.
If I thought you wer lying to me, I'd have fired you.
Kalbim ve ben kaplanmıştık tozla
My heart and I wer e bur ied in dust
Yeni bir su ısıtıcısı almama şu kadar kaldı.
I'm this close to getting a new wer heater.
Gece de Amelie'yi tekrar izleyip favori kokteyllerimizi yapmayı deneriz.
And tonight wer'e watch allmoly and Try to recrued our favorite Koktials from the tryis.
Öyleyse düşlerimizde kaybolduk.
Then, we wer.e lost in our. dr.eams,
Üç çocuğum, kocam, Wer Lafrage, ve onun dört çocuğuyla beraber... birkaç gün öncesinde kuzeydeki bir eve taşınmıştık.
I had recently moved to a brownstone on the Upper West Side with my three children and with my husband, who had four children, Wer Lafarge.
Wer bir şair ve yazardı.
Wer was a poet and a writer.
Nim, Wer'den hoşlanmamıştı.
Nim didn't like Wer.
Wer de onu sevmemişti.
And Wer didn't like him.
Wer onunla geçindi gitti.
I think Wer went along with it.
Bir noktada Wer ile Stephanie arasına girebileceğini anlamıştı.
I think he figured that he could just get in between Wer and Stephanie on some level.
Wer koluyla Stephaine'e sarılmıştı ve Nim bir anda yarı uykulu bir şekilde dönmüş ve Wer'in kolunu sertçe ısırmıştı.
And Wer put his arm around her, and Nim just, you know, half asleep, having a bottle, turned and bit Wer on the arm quite hard.
Wer'i fotoğrafta istememişti.
He didn't want Wer in the picture.
Wer kesinlikle dışlanmış gibi hissetmişti.
Wer definitely felt excluded.
Onun sorununun merkezindeki Wer idi.
His greatest focus of defiance was against Wer.
- Şimdi...
– You get... – Wer.