West point Çeviri İngilizce
334 parallel translation
West Point'ten de kovulmuş, epey hızlı.
He was expelled from West Point, he's so fast.
West Point'ten kovulduğunuzu duydum Bay Rhett Butler ve Charleston'dakiler de sizinle görüşmek istemiyormuş!
I hear you were turned out of West Point, Mr. Rhett Butler. And you aren't received in any family in Charleston.
Kim olursa olsun, hiçbir öğrenciyi törenle karşılamayız.
We don't say, "Welcome to West Point" and turn out a guard in honor of any cadet.
Hoş geldiniz.
Welcome to West Point.
West Point'e hoş geldiniz.
Welcome to West Point.
Bana West Point'deki hainler hakkında doğru bilgi verilmiş.
I see I was not misinformed as to the preponderance of traitors at West Point.
West Point'de beyefendiler var sanırdım!
I thought West Point was a place for gentlemen!
West Point'deki en kötü notları almışsın.
Do you know that you have the worst record that West Point has had in years?
Sivil veya değil bir Akademi öğrencisinin sokakta yumruklaşması çok yakışıksız.
Well, Marine or civilian unbecoming for a West Point cadet to engage in fisticuffs on a public street.
Sanki West Point'e aşık olmuşsun.
Sounds as if you're falling in love with West Point.
West Point'te nasıldınız?
How did you do at West Point?
Laf aramızda delikanlı, West Point sınavlarını gördüm.
Confidentially, young man, I saw the West Point examination papers myself.
Soytarılıkla mezun oldun ama burada kurallara uyacaksın.
He had. You may have buffaloed through West Point, but you'll toe the mark here.
West Point'e geldiğin gün heykellerden söz etmiştin.
Remember that day you came to West Point and you talked to me about the statues?
West Point'ten yeni mezun olduğundan Bay O'Rourke ordu yönetmeliğini unutmamış.
Being fresh from West Point Mr. O'Rourke has not forgotten Army regulations.
West Point'a nasıl girdi?
How did he happen to get into West Point?
West Point'ten, albayım.
West Point training, colonel.
Sam West Point'a eğitmen olarak tayinini istedi.
Sam has applied for transfer to West Point as instructor.
Yüzbaşı Robert E. Lee'nin West Point'teyken yazdığı makaleyi hatırlıyor musun?
You remember the paper that Captain Robert E. Lee wrote when he was at the Point?
West Point mezunusun ve dokuz yıllık hizmetin var.
You're a graduate of West Point with nine years'service.
West Point'de matematikten kaldı.
He failed mathematics at West Point.
West Point'te başaramadığını kabul et.
You proved that when you failed at West Point.
Jeff West Point'ten atılınca bir çocuk gibi utandı.
Jeff was boyishly ashamed when he was expelled from West Point.
West Point'te başarısız oldum.
I failed at West Point.
Sen West Point'e ( ABD Harp okulu ) gittin.
You went to West Point.
- Fransız askeri akademisinin adı nedir?
- What's the West Point of France?
West Point'te onun gözetmen subayıydım.
I was his duty officer at West Point.
Savaşın ilanından önce West Point'te öğrenciyken doğduğu eyaletin açıkça sempatizanıydı.
At West Point, before the declaration of war he openly sympathized with his home state.
Hükümetten, West Point'e benzer bir havacılık... okulu kurulmasını talep etmişsiniz.
Now, here's one in which you propose that the government... build an academy like West Point for airmen.
Neden West Point?
What do you have against West Point?
West Point'e karşı özel bir ilgim yok.
I have nothing against West Point.
Kırık El de torununun West Point'de askeri akademiye girmesini görecek kadar uzun yaşadı.
Broken Hand lived to see his grandson enter the military academy at West Point.
Benimle West Point'te bulunan adamlara bir bak.
Look at the men who were at West Point with me.
Dua et West Point'ten değilsin.
And thank your lucky stars you weren't at West Point.
- West Point'in nesi var?
- What's wrong with West Point?
Ayrıca West Point mezunu.
And he's a West Point man.
Bay West Point birincisi.
Mr. West Point Honor Cadet.
Unutma eğer senin de West Point'lere işin düşecek olursa emrine âmâdeyim.
If you ever need a job done that you West Point guys ain't allowed to do yourselves, I'm your man.
Ben West Point mezunuyum, bilirsin.
I'm a West Point man, you know.
West Point için bütün hazırlıklar yapılmıştı. Sahneye konulacak olan bir oyunda oynamamı isteyen bir öğretmen vardı.
I was all set to take the exams for West Point and there was a teacher there who made me take a part in the school play.
Her neyse, birden West Point'e gitmek istemediğimi anladım. Onunla ilgili bir şey yapmak istemedim.
Anyhow, I suddenly didn't wanna go to West Point and didn't wanna have anything to do with it.
"Aynen baban ve büyükbabanın yaptığı gibi senin West Point'e gitmeni istiyoruz." dedi.
She said "We expected you to go to the Point like your father and his father."
Bana tam olarak gelip "West Point'e gitme." diyemezdi ama ben anlamıştım.
And she couldn't come right out and say "Don't go to the Point", but I knew what she meant.
Sadece yüzüme baktı ve bana "West Point'e gitmek istemiyorsan, gitme."
He just looked at me and said "If you don't wanna go to the Point, don't go."
West Point'e gitmen için seni nasıl zorladı?
How did he force you to go to the Point?
Sadece onunla biraz konuştuk. Sonra o Texas'a geri döndü ve ben de West Point'e gittim.
We just had a little talk and he flew back to Texas and I went on to the Point.
Sana bir şey söyleyeceğim, Mike West Point'e gittiğim için bir an olsun pişmanlık duymadım.
Well, I'll tell you something though, Mike, I never once had any regrets about going to the Point.
West Point'te tam bir asker olmaya karar vermiştim. İçerisinde pek fazla insani duyguya yer olmayan.
At West Point I made up my mind to be all soldier, which doesn't leave much room for being human.
West Point'lidir ve çok serttir.
He's West Point. Tough as nails.
Rüzgarın batıdan esmesiyle, iyi bir başlangıç noktası olur.
With the wind blowing west, this'll make a good go point.
Bir sıra halinde batı sınırında Pinto Burnu'na kadar dizileceğiz.
Spread out in a line... from the west marker to Pinto Point.