Wetherby Çeviri İngilizce
54 parallel translation
General, şu Wetherby ile dans eden Lina değil herhalde?
I say, General, that's not Lina dancing with Wetherby, is it?
- Merhaba Bayan Wetherby.
- Hello, Miss Wetherby.
Sizi ve Bayan Wetherby'i mahcup etmemeye çalışacağız.
We'll try to make you and Miss Wetherby proud of us.
- Hoşçakalın Bayan Wetherby.
- Goodbye, Miss Wetherby.
Bana Wetherby Eyalet Polis Merkezini bağlayın.
Get me State Police headquarters in Weatherby.
Eyalet polisinin Wetherby'den yola çıkan beş arabası var.
State police have five cars on the road from Weatherby. - Excellent.
Wetherby'den geliyor, Bütün bir grup eyalet polisi, onları görüyor musun?
Coming down the mountain from Weatherby. A whole bunch of state troopers. See'em?
- Alice Wetherby'nin kuzeni.
- Alice Wetherby's cousin. - Alice Wetherby's cousin?
Alice Wetherby'nin kuzeni bugün bile buz görmeye dayanamaz.
To this day, Alice Wetherby's cousin shudders at the mere suggestion of an ice cube in her gin.
- Doğru mu Wetherby?
- Right, Wetherby?
Kesin şu zırıltıyı Wetherby, neler oluyor burada?
For cryin ´ out loud, wetherby, what ´ s goin ´ on here?
Biografimi mi yazıyorsun Wetherby?
- Writing my biography, Wetherby?
- Söylemek istediğin başka bir şey var mı Wetherby?
- Something else you want to say, Wetherby?
- Konuş Wetherby.
- Speak, Wetherby.
- Elindeki harika bir Wetherby.
- Nice-looking Wetherby you got.
Pauline Weatherby.
- Pauline Wetherby.
Güzel Weatherby kızkardeşleri duymuş olmalısınız.
You must've heard about the beautiful Wetherby girls.
Pauline ve Iris. Lord Weatherby'nin kızları.
Pauline and Iris, daughters of Lord Wetherby.
Ve Iris Weatherby de burada mı?
- And Iris Wetherby, she is also here?
Iris Weatherby'nin sözlerini asla unutmayacağım. Zira ben de o anda, o geceki yemeğimi Le Jardin des Cygnes denen bu restaurant'da yemeğe karar vermiştim.
- Never will I forget the words of Iris Wetherby, for it was then that I resolved that I, too, would take dinner that night at the restaurant called Le Jardin des Cygnes.
Yatak odasının altındaki su borusunda sızıntı varmış ben de olayı çözmesi için Mike Wetherby'ı çağırdım. - Mike Wetherby mı?
A pipe under her bedroom basin was leaking, so I had Mike Wetherby in to sort it out.
- Elinden her iş gelen bir adam.
Mike Wetherby?
Ya şu usta adam, Mike Wetherby?
Sir.
Onunla birazdan konuşacağım.
What about the handyman, Mike Wetherby?
- Mike Wetherby mi? - Evet.
The person they were most interested in was this handyman chap.
Yerel halkın söylediğine göre adam biraz alkolikmiş.
Mike Wetherby?
Bu, Mike Wetherby.
Here.
Carter'ların evinde çalışıyor. - Bütün sabah burada mıydı? - Evet.
That's Mike Wetherby, working on the Carters'house.
Boru sızıntısını tamir ediyordu.
What was Mike Wetherby working on in here then?
Ben yalnızca boya yapıyordum.
What, Mike Wetherby?
Efendim, cinayet aleti Wetherby'e ait. Bunu itiraf etti. Her yerinde de parmakizi var.
Troy, someone could have stolen the chisel from his van.
Noland ve Backley, Mike Wetherby'ı sorguluyorlar.
How about Detective Inspector Mark Gudgeon?
Yine şu gizemli yürüyüşlerden birisi mi?
It's nothing to do with us. They were after Mike Wetherby.
Mike Wetherby'ın peşindeydiler.
Don't start that nonsense again!
WPC Smith odayı terkediyor.
Mr Wetherby, tell us about the argument you had with Ruth Fairfax.
Bay Wetherby, bize Ruth Fairfax ile yaşadığınız tartışmayı anlatın.
He's on his way. You don't have to answer any questions if you don't want to.
- Bardaki iki adam...
Not now, Troy. This won't take a minute. Look, if this is about Mike Wetherby's chisel...
Mike Wetherby'ı keski hakkında sorgulamadılar bile.
And then I found out his solicitor had been there all the time. They sent him to the wrong interview room.
Senin fırçan, Gudgeon hani şu Mike Wetherby'in keskisiyle Ruth Fairfax'i öldürürken kulağından düşen fırçan var ya?
Your brush, Gudgeon, which you dislodged from behind your ear when you stabbed her with Mike Wetherby's chisel. Simon, James, this is all nonsense.
Jayne Wetherby.
- Jayne Wetherby. - Hmm.
- Siz de Lord Wetherby misiniz?
Lord Wetherby?
Leydi Jayne Wetherby'i düşünüyordum ve zararlı hobisini de.
I was thinking about Lady Jayne Wetherby and her decidedly unwholesome avocation.
Leydi Jayne Wetherby.
She is Lady Jayne Wetherby.
Sen. Leydi Jayne Wetherby'i düşünüyordum elbette vampir avcılığını da.
I was thinking about Lady Jayne Wetherby
Bayan Wetherby, kocası hasta yatağında son nefesini verirken istediği tek adama sahip olamamanın nahoş ihtimaliyle karşı karşıya kalıyor.
Lady Wetherby faces the unpleasant prospect of not having the one man she really wants while her husband withers away in his sickbed.
Harika bir adamdı.
Lord Wetherby, you know.
Yani Mike Wetherby'in parkı geçip Ruth'u öldürüp, tekrar merdivenlere çıkmak için vakti yokmuş, değil mi?
Look, says 20-to-one. And I checked it with my watch.
- Bunu onlara söyledin mi? - Evet.
Hardly enough time for Mike Wetherby to get across the green, kill her, then get back up his ladder, is it?
Hiçbir şeyin gözümüzden kaçmadığına emin olmak istedim. Mike Wetherby burada ne iş yapıyordu?
Just wanted to make sure we hadn't missed anything, you know?
- Kim, Mike Wetherby mı?
So am I.
Ama Joyce bütün sabah Wetherby'i izlemiş.
She's even got a drawing of him working on the Carters'house with the clock showing 20-to-one. Sir, the murder weapon belongs to Wetherby, he admitted it.