Whining Çeviri İngilizce
1,403 parallel translation
Ama uzun ve başarılı bir günden sonra yatağımda uzanıp, sizi arayan sersemlere verdiğiniz öğütleri dinleyerek oda arkadaşımın başının etini yerdim.
But every night, after a long day's whining I would lie in bed and I'd bug my roommate by listening to you guys give advice to those other losers out there in radioland.
Ama su kurbağası kafaya takmıştı, ve bütün inleme sızlamalardan sonra, kurbağa sonunda pes etmişti.
But frog was determined, and after much whining, toad finally gave in.
Ağlıyor muydun?
Were you whining?
Eve gitmek istiyorum!
stop whining. I want to go home!
"Ağlamayı kes," kalk ve dövüş.
"Quit whining," to stand up and fight.
Bir kereliğine senden yardım istedim. Başkasına âşık olan bir kıza âşık olduğum için ve sen buraya gelip, tüm Bailey's stoğumu erittin ve annemin yeni erkek arkadaşından dert yanıyorsun.
I mean, I called you for help because I'm in love with a girl who's in love with someone else, and you responded by showing up here, drinking all my Bailey's Irish Cream, and whining about
Bir kereliğine senden yardım istedim. Başkasına aşık olan bir kıza aşık olduğum için ve sen buraya gelip tüm Bailey's stoğumu erittin, ve annemin yeni erkek arkadaşından dert yanıyorsun.
I'm in love with a girl who's in love with someone else and you responded by drinking my Baileys Irish Cream and whining about Mom's boyfriend.
Söylenmeyi bırak ve çık git. Olur mu?
Just stop fucking whining and get the hell out of here already, OK?
Birçok sızlanma.
A lot of whining.
Sızlanmalar sinirime dokunmaya başladı.
The whining's starting to grate.
"Donna, o kütük kafan güneşi engelliyor."
"Donna, your lumberjack head is blocking out the sun." [Whining Scoff]
Sahi mi?
- [Schotzie Whining] - Really?
Hadi, çabuk.
- Come on! Hurry! - [Device Whining]
Sen de birisi gibi sızlanıyorsun ve beni kızdırıyorsun.
And you're whining like one, and it's starting to annoy me.
Bütün sinir bozucu alışkanlıkları, bütün fiziksel kusurları her an sızlanıp söylenmesini ve yatakta gaz çıkartışını onarabileceğini, sevdiğin kişinin yalnızca en iyi yönlerinin tadına varabileceğini hayal et.
If you could streamline your spouse, if you could overhaul every annoying habit, every physical flaw, every moment, the whining and nagging, the farting in bed. Imagine if you could enjoy the person you love, but only at their very best.
Böyle iyiyiz, mızmızlanmayı kes.
we're fine like this, stop whining.
Sürekli sızlanıp duruyorsun.
You know, you are whining.
Sizin birçok derdiniz var ve ben burada mızmızlanıyorum.
You have so many worries and here I am, whining.
Ağlanmayı kes ve emirlerime uy.
So quit your whining and follow my orders.
Kızların her zaman ne diye sızlandıklarını anlamıyorum.
I don't know what girls are always whining about.
Muhtemelen bir yerlerde bir bar taburesine tünemiş ne kadar yanlış anlaşıldığına yakınıyordur!
Probably on some barstool somewhere, whining about how misunderstood he is.
- Mızmızlanmayı kes.
- Stop whining. - Ow.
Bu ne zırıltı böyle, sümüklüler?
Hold it! What's with the whining, you crybabies?
Bay Thevenet, çok meşgulüm ve buradan defolup giderseniz şu zırlamanızı da keserseniz çok müteşekkir olacağım.
Mr. Thevenet, I am very busy and would appreciate your getting the fuck out of here and stopping your whining.
Bir gün önce, Marie-Loup gelmişti kocası onu dövdüğü için sızlanıyordu.
The day before, Marie-Loup came around whining that her husband had beaten her up.
İnsanlar niye yakınıp duruyor?
What's everybody whining about?
Aklıma gelmişken... ailenin sızlanmasına engel ol.
Incidentally... Let your family to stop whining.
Sızlanmayı da kes artık.
And you stop whining!
Senin sızlanmalarınla geçti ömrüm.
I've had it with your whining!
Sızlanıp benden sürekli bir şeyler almamı istiyordu.
Whining, asking me to buy stuff.
Başkaları kaparsa gelip mızıldama bana.
Don't come whining if others take it up.
Kes sızlanmayı!
Stop whining!
Tabiî ki tahmin edebileceğiniz gibi ağlama ve şikayetler var ama konuştuğum insanların çoğu umutlu ve iyimser.
Sure, there's whining and complaining like you would expect... but the people I talked to are mostly hopeful and optimistic.
Neden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama mızmızlanıyorsunuz gibi geliyor.
I don't know what you're talking about, but it sounds like fruity whining to me.
Mızmızlanmıyoruz. Kızgınız!
Well, we're not whining, we're pissed off.
Bir şey söyle, yılda sekiz gün çalışıp kalan 357 gün bundan şikâyet eden insanlarla alakalı broşürler var mı?
Did you come across any pamphlets on People Who Only Work Eight Days a Year and Then Spend the Other 357 Whining About It?
- ( Köpek işiyor ) - ( işeme sesleri )
- ( Dog whining ) - ( Liquid trickling )
Evet, onu da üstleniyorum. Payımdan düşersin.
Yeah, that's on me too So stop whining and take the money out of my goddamn share
Forman, sızlanmayı keser misin?
Forman, would you quit whining?
Kendini duyuyor musun seninle olmak isteyen ve bunu bilen bir adamla ilgili sızlanıyorsun!
Are you listening to yourself... whining to me about a guy who wants to be with you... and knows he wants to be with you?
Hep uykusunu alamadığından şikayet etmez miydi? - Evet.
Isn't she always whining about not getting enough hours?
( Köpek inler. )
- ( Whining )
( Köpek inliyor. )
( Whining )
- Tamam dırdırı kes.
- OK, Quit whining.
Berbat bir grupta çalıp zekânızın 26 yaşında geçtiğinden yakınıyorsunuz. Çünkü geçti!
Playing in an awful band and whining that they're intellectually past it at 26, because they are!
Mızmızlanmayı kes ve yap.
Stop whining and do it.
Ağlayıp sızlanmak...
Keep whining and moaning.
Amerikalıların her zaman bizi nasıl yendiklerini duymaktan bıktım.
I can't fathom these Americans always whining and going on about how they got it so bad.
Hep zırlarlar!
Always whining...
Ağlayıp sızlayanlarla dolu destek grupları.
Support groups with whining morons.
O yüzden zırlamayı kesin ve laboratuar ödevine devam edin.
So, less whining, more lab reporting.