Whitcomb Çeviri İngilizce
62 parallel translation
- Bu Whitcomb.
- That's Whitcomb.
Sözde Whitcomb iyi bir uşak.
That Whitcomb is a fine butler.
Evet Whitcomb.
Yes, Whitcomb.
Hayır Whitcomb.
No, Whitcomb.
Ellen Whitcomb bugün sizlere, ülkemizin karşı karşıya olduğu bu krizde hayati bir rol almamız hususundaki büyük yükümlülüğümüzü işaret etti.
Ellen Whitcomb has pointed out to you this afternoon the deep obligation we have to take a vital part in the crisis confronting our country.
Ellen Whitcomb, kadınların mücadelesini verdiği hakların gelişimini ve almamız gereken sorumlulukları herkesten çok temsil ediyor.
Ellen Whitcomb represents, as no other individual the development of the rights women fought for and the responsibilities we must assume.
Gideceğiniz yere bırakayım mı, Matmazel Whitcomb?
Could I drop you somewhere, Miss Whitcomb?
Matmazeli bırak. Hakaret gibi.
Drop the "Miss Whitcomb." Sounds like a reproach.
Santral. New Milford, Connecticut'tan Bn. Ellen Whitcomb'la görüşeceğim.
Operator, I want to speak to Miss Ellen Whitcomb at New Milford, Connecticut.
James Whitcomb Riley.
James Whitcomb Riley.
Bayan Whitcomb, Stamper'ların sokağının köşesinde oturuyor ve o evde yaşanan her şeyden haberi var.
Mrs. Whitcomb lives across the street from the Stampers and she knows everything that goes on in their house.
Ben Albay Whitcomb, komşunuz.
I'm Colonel Whitcomb, your neighbor.
Whitcomb'un devam etme sebebinin sadece politikasının devamlılığı olduğunu söyledi.
He said that Whitcomb is merely continuing the policies of his predecessors.
Whitcomb adında bir Marshal görevlisi. Colorado'dan gelmiş.
A U.S. Marshal named Whitcomb from up across the Colorado.
iki yıl Graydon Whitcomb'un asistanlığını yaptım.
I interned with Graydon Whitcomb for two years.
Sizi Dr. Whitcomb'un yanına yukarı kata çıkaracağım, Tamam mı?
I will take you upstairs to see Dr. Whitcomb.
Dr. Whitcombona karşı tanıklık yapacakmış. - Yolsuzluk mu?
The late Dr. Whitcomb was scheduled to testify against him.
Dr. Whitcomb ameliyattan önce Scott'u uyarcı haplar alırken gördüğünü idda ediyormuş.
Dr. Whitcomb claims... or was about to claim... that he saw Scott popping pills before the operation.
Bece o bacağını Dr. Whitcomb ofisindeki sehpaya çarptı.
I think he hit his leg on the coffee table in Dr. Whitcomb's office.
Dr. Whitcomb'u öldürüyordu. Yani Dr. Scott'un kapısının önünde oturan güvenlik görevlisiyle konuştum. Nasıl?
He was killing Dr. Whitcomb.
Graydon Whitcomb'a olanları eminim duymuşsunuzdur?
I'm sure you all heard about what happened to Graydon Whitcomb?
Dr. Scott, Dr. Whitcomb'u öldürdü. Ve bunu nasıl yaptığını buldum.
Dr. Scott killed Dr. Whitcomb.
Sence resmi dedektif Monk senin yada Dr. Graydon Whitcomb'un, yada herhangi birini beni durdurmasına izin verir miyim?
Do you think I would let you, former-Detective Monk, or Dr. Graydon Whitcomb... or anyone... stop me?
Whitcomb, sağlık için çok iyi bir yer.
Whitcomb is the place for health.
Siz Whitcomb'a geri dönüp olanları teyzenize açıklayın.
You get on back to Whitcomb and explain things to your aunt.
Sanırım sabaha Whitcomb'a geri göneceğim.
I think I will go back to Whitcomb in the morning.
Whitcomb'a aynı otobüsle döndük.
We came back to Whitcomb on the bus together.
Whitcomb Kadın Enstitüsü, Poirot'u neden ilgilendirsin ki?
Of what interest is it to Poirot, the Whitcomb Institution for Women, hein?
Hercule Poirot'un davalarını kendisine aitmiş gibi anlatan Baş Müfettiş Japp'e sadece Whitcomb Kadın Enstitüsü gibi yerlerde kulak asarlar.
It is only the Institution for Women at Whitcomb and such places that they will listen to the Chief Inspector Japp claiming the cases of Hercule Poirot for his own.
James Whitcomb Riley'ın "Derbeder Adam" şiirinin üç tam mısrasını ezberledi.
He's memorized three entire verses of James Whitcomb Riley's "Raggedy Man."
iki yıl Graydon Whitcomb'un asistanlığını yaptım. - O kim?
I interned with Graydon Whitcomb for two years.
Sizi Dr. Whitcomb'un yanına yukarı kata çıkaracağım, Tamam mı?
I will take you upstairs to see Dr. Whitcomb, okay?
Whitcomb, 504.
Whitcomb, 504.
Afedersiniz, Dr. Whitcomb, meşgul olduğunuzu biliyorum.
Uh, excuse me, Dr. Whitcomb, I know you're busy.
Dr. Whitcombona karşı tanıklık yapacakmış.
The late Dr. Whitcomb's scheduled to testify against him.
Dr. Whitcomb'u öldürüyordu.
He was killing Dr. Whitcomb.
Dr. Scott, Dr. Whitcomb'u öldürdü.
Dr. Scott killed Dr. Whitcomb.
Sence resmi dedektif Monk senin yada Dr. Graydon Whitcomb'un, yada herhangi birini beni durdurmasına izin verir miyim?
Do you think I would let you, former-Detective Monk, or Dr. Graydon Whitcomb... or anyone... stop me?
Whitcomb ordusundaydım.
I was in the rangers, you know.Whitcomb's rangers
Benim adım Dana Whitcomb, Burada lojistik ve operasyonlar yöneticisiyim.
- My name is Dana Whitcomb, director of logistics and operations here.
Bilginiz olsun, Cabal'dan değilim.
For the record, I'm not cabal. Dana Whitcomb.
Benim adım Dana Whitcomb,
My name is Dana Whitcomb,
Kafama başlık geçirdiler, kamyonete koydular ve Withcomb Kampına götürdüler.
I was hooded, placed in a van, and taken to Camp Whitcomb.
Whitcomb Kampı olayında neler oldu, Danny?
And what happened - at Camp Whitcomb, Danny?
- Danny'nin avukatları onun Whitcomb'ta bulunduğuna dair güçlendirici kanıt bile bulamadılar.
- Danny's attorneys have not introduced corroborating evidence that he was even ever at Camp Whitcomb.
Bunlar Whitcomb Kampındaki mahkumlar için miydi?
And these were for the inmates at Camp Whitcomb?
Bu belge 20 Eylül 2007 tarihinde şirketinize gönderilen yemek emri, aynı gün müvekkilimiz Whitcomb Kampına gönderilmiş.
This is a food order form that was sent to your company dated September 20, 2007, the same day our client was sent to Camp Whitcomb.
Whitcomb, 504.
"Whitcomb, 504."
Afedersiniz, Dr. Whitcomb, meşgul olduğunuzu biliyorum.
Excuse me, Dr. Whitcomb, I know you're busy.
Dana Whitcomb.
Dana Whitcomb.
Dana Whitcomb?
And Dana Whitcomb?