Whittier Çeviri İngilizce
131 parallel translation
29 Ağustosta, Boston'dan George Kaplan Detroit'te Whittier'e yerleşti.
On August 29, George Kaplan of Boston registered at the Whittier in Detroit.
Pollyanna Whittier, efendim.
Pollyanna Whittier, ma'am.
Bu Pollyanna Whittier, Bayan Harrington'un yiğeni.
This is Pollyanna Whittier, Miss Harrington's niece.
Pollyanna Whittier.
Pollyanna Whittier.
- Bu Pollyanna Whittier.
- Uh, this is Pollyanna Whittier.
- Şey, Ben Pollyanna Whittier.
- Uh, uh, I'm Pollyanna Whittier.
Bay Whittier!
Mr. Whittier!
Bay Whittier, Benim yaşım geldi artık.
Mr. Whittier, I am of age.
Tanrı seni korusun, Bay Whittier.
Bless you, Mr. Whittier.
Eğer bir mahsuru yoksa kasabayı bu konuda haberdar ederek bana yardım edebilirsiniz, Bay Whittier.
You may assist me by informing those along the street, if you will. Mr. Whittier.
- Size çok teşekkür ederim, Bay Whittier.
- My utmost thanks to you, Mr. Whittier.
- Bay Whittier?
- Mr. Whittier?
Ne kastettiğinizi anlamıyorum, Bay Whittier.
I don't understand what you mean, Mr. Whittier.
Fakat bundan fazlasını yapmamız gerekiyor, Bay Whittier.
But we've got more than that here, Mr. Whittier.
Bay Whittier.
Mr. Whittier.
Bay Whittier, burada tabancanız vardı.
Mr. Whittier, you've got a handgun here.
Tabii ki, bu beni ilgilendirir, Bay Whittier.
Well, it was my business, Mr. Whittier.
Onlar bu dünyaya layık değiller, Bay Whittier.
They can't exist in this world, Mr. Whittier.
Bayanlar ve baylar, Cole Whittier...
Cole Whittier, ladies and gentlemen!
Bu Esthell Whittler.
This is Estelle Whittier.
Çay ister misiniz, bayan Whittler?
More tea, Mrs. Whittier?
Whittier'daki Zody'de.
The Zody's on Whittier.
- 211 durumu, Whittier'deki Zody'de!
- 211 in progress, Zody's on Whittier!
Güneye Whittier'e doğru gidiyorlar!
They're heading south on Whittier!
405'ten Santa Monica'ya çıkalım, sonra Whittier'dan geçip Sunset'e.
Take the 405 to Santa Monica, then to Whittier to Sunset.
Kamyon iki hafta önce Fresno'dan... kamyonet ise önceki gün Whittier'dan çalınmış.
Stolen from Fresno two weeks ago. Yellow pickup truck out of Whittier a day before yesterday.
Evet, söyleyebildiğim kadarıyla, peder Cenneteki doğru olan her ne ise Whittier, kaliforniyadada doğrudur.
Well, as far as I can tell, Father, what was true in Eden is true in Whittier, California.
insanlaar sevdiklerinden değil korktuklarından dolayı oy verirler. Bunu Pazar okullarında veya Whittier Birliği oyunevinde öğretmezler.
They don't teach that at Sunday school or the Whittier Community Playhouse.
Onu sırtından bıçakladığımı söyledi. ve bena iki bitlik bakkal katibi olarak hitap etti.
He said I'd stabbed him in the back and called me a two-bit grocery clerk from Whittier.
Bu çocuklar işe yaramaz.
Reminds me of my days at Whittier. - These kids are useless.
Kendi kendime küçük bir top oynamaya alışkındım Whittier'da.
I used to play a little ball myself at Whittier.
Uh özgürlüğü ortadan kaldırmak için.
It was Quakers who founded Whittier, my hometown... - Address the issues.
Sen Whittier'den uzun yola sahipsin.
You're a long way from Whittier.
You gotthe Constitution hanging by a thread... Çünkğü o Whittier'a gitti, Yale'e değil.
You got the Constitution hanging by a thread because he went to Whittier, not to Yale.
Sizlere John Greenleaf Whitter'ın bir sözünü hatırlatayım : "Dilin ya da kalemin söylediği, tüm acıklı sözler içinde en acıklısı" keşke " dir
I'm reminded of a quotation by John Greenleaf Whittier : "For all sad words of tongue or pen, the saddest are these :" It might have been "..
Bence Monica, iki. Whittier, sıfır. Ve...
[Laughing] I think the score
Ve son olarak, Whittier.
[Chuckles] And finally, Whittier :
Smith, virgül, Whittier.
Smith, comma, Whittier :
Whittier gelecek sene amigo lideri olamaz.
Whittier can't be head cheerleader next year :
Takıma hoşgeldin.
- Welcome to the team : - [Whittier Squealing]
- Whittier? - Uh.
- Whittier?
Ben Whittier.
I'm Whittier :
Whittier?
Whittier?
Whittier, eğer gidersen hipotermi geçirebilirim!
- Whittier, I could get hypothermia
Evet.Hayır. Bana whittier deki günlerimi anımsatıyor.
Yeah.
O Quakers benim kasabamda Whittier'ı bulan kişi,
My grandmother was an abolitionist.
Whitier'deyiz.
Open up! It is Whittier.
Ve son olarak, Smith, virgül, Whittier.
[Camera Whirs] And lastly, Smith, comma, Whittier :
Tamam.
[Ring Rattles, Rolls Across Floor ] [ Whittier] Okay :
Whittier olabilir, ama daha toy.
I'm not about to throw over some brown-nosing mediocrity named Marni : Whittier might have what it takes,
Pardon.
- [Giggles ] - [ Derek Groaning ] [ Whittier] Sorry :