Willem Çeviri İngilizce
185 parallel translation
Kardeşim Willem Bijus.
My brother. Willem Bijus.
Seyss-Inquart'ın yönetimi altında Hollanda'nın en ünlü orkestra şefi Willem Mengelberg Concertgebouw Orkestrası ile muhteşem konserler vermeyi sürdürüyordu.
Under the protection of Seyss-Inquart, the teacher most famous of Holland, Willem Mengelberg, still it had fantastic performances in the Concertgebouw Orchestra.
Will Dostgaarde Gus Le Jeune...
Willem Dostgaarde... Guus Le Jeune...
Tam tersi, Willem.
The opposite, Willem.
Lucille, bu Wilhelm Schoenfeld.
Lucille, this is Willem Shoenvelt.
- Bilmiyorum.
So sorry. Willem.
- Bir şey söyle, Willem.
- You say something, Willem.
Willem van Mandarine,... Paris'te, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg delegesiyim.
Willem van Mandarine, special envoy of the Low-Countries'Gazette in Paris.
Willem van Mandarine,... Belçika, Hollanda ve Lüksemburg delegesiyim.
Willem van Mandarine, special envoy of the Low Countries'Gazette.
Acele et, Willem, yapacak bir sürü işim var.
Hurry up Willem, I have work to do.
Willem Dafoe.
Willem Dafoe.
Willem, Mikah'ın merkezde kalacağını söyledi.
Willem told me your Micah had to move into the compound.
Willem'ı uzun zamandır bu kadar gergin görmedim.
I haven't seen Willem as anxious as this in a long time.
Willem aradı.
- I don't know. Willem just phoned me.
Bay Jacob Wilhem Katadreuffe.
Mr Jacob Willem Katadreuffe...
Jacob Willem.
Jacob Willem.
Jacob Willem burada iki yeni gömlek var.
Jacob Willem, here are two new shirts.
Şerefine, Jacob Willem.
To you, Jacob Willem.
Hediye almasını bilmeyen insanlar, vermesini de bilmez, Jacob Willem.
People who can't accept a gift, can't give either,
Veremezler!
Jacob Willem!
Jacob Willem...
Jacob Willem...
Demek öyle, Jacob Willem. Sen salak herifin tekisin.
Really, you were an ass, Jacob Willem.
Sayın Jacob Willem...
Dear Jacob Willem...
Willem Dafoe çok iyiydi, ama kafamdaki İsa'ya benzemiyor.
As good as Willem Dafoe was, I cannot picture that Jesus looked like him.
- Willem Dafoe bu gruba dahildi galiba.
- Isn't Willem Dafoe part of that group?
Adı Willem.
Name's Willem.
Peki ya şu Willem?
STABLER : What about this Willem?
Siz Willem Mueller mısınız?
You Willem Mueller?
Hayır, ben Ray Borland.
No. Ray Borland. Willem's my houseboy.
Willem hizmetçimdir. Yine ne yaptı?
What's he done this time?
Willem Mueller?
Willem Mueller?
Willem Mueller'in barda sana verdiği zarfın içinde ne vardı?
What was in the envelope Willem Mueller passed you in the bar?
Üç adam tarafından tecavüze uğradı. Saldırganlarından biri senin evinde yaşıyor, Willem Mueller.
He was gang-raped by three men, and we've ID'd one of his attackers as your Iive-in, Willem Mueller.
Willem Mueller'i, Wesley'e ödeme yapması için gönderdim.
I sent Willem Mueller to pay Wesley for his services.
Willem bunun ejderha nefesi olduğunu söyledi.
Willem says it's dragon breath.
Omzuma çık Liam.
Willem, get on my shoulder.
Willem Jansson'la konuşmalıyız.
We must speak with Willem Jansson.
Erkek için Willem, kız için Coco isimlerine ne dersin?
" What about Willem for a boy and Coco for a girl?
İkiz oğullarımız olursa isimlerini Willem ve Max, ikiz kızlarımız olursa Coco ve Clementine koyarız.
"Willem and Max if we have twin boys, " or if we have twin girls, Coco and Clementine. "
- Willem Malan.
- Willem Malan.
- Willem Dafoe olacağım.
- I'll be Willem Dafoe.
Adı Willem Karg.
The man's name is Willem Karg.
WiIIem Dafoe.
- Come on. Willem Dafoe.
- Willem?
- Willem?
Willem, konuyu düşündün mü?
Willem, heb je erover nagedacht?
Willem Katimbang'daki bir hollanda karakolunun yöneticisiydi.
Willem was controleur van Katimbang, een Nederlandse buitenpost.
Tokaya, Willem Beijerinck'in katibi, koloniyi kurmak için Hollandalılar tarafından toplanmış binlerce kişiden biriydi
VERBEEK : Tokaya, Willem Beijerinck's klerk, was een van de duidenden Javanesen geronseld door de Nederlanders om de kolonie te runnen.
Sarsıntılar güngeçtikçe daha kötüleşiyordu ama kocam Willem dinlemedi.
Het leek alsof de bevingen per dag erger werden, maar mijn man Willem wilde niet luisteren.
- Patlama Willem, geliyor.
- It's coming, Willem
Wilhelm.
Willem.
Willem?
Willem?