English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ W ] / Wiplala

Wiplala Çeviri İngilizce

42 parallel translation
- Ben Wiplala.
- I am Wiplala.
- Wiplala...
- Wiplala?
Wiplala!
Wiplala?
Wiplala, kalkma vakti.
Wiplala, wake up.
- Hayır, benim adım Wippala.
- No, the name is Wiplala.
Wiplala Büyü yapmasını biliyor.
Wiplala can betwinkle.
Hayır, Wiplala!
No, Wiplala.
- Wiplala!
- Wiplala.
- Ben cin değilim, ben... - Wiplala.
- I'm not a leprechaun, I'm a...
Tabi tabi, anladık.
- Wiplala. Yes we know.
Wiplala, bizim sırrımız.
Wiplala is our secret.
Bu Wiplala.
This is Wiplala.
Kutlarım, Wip-la-la-la.
Well done, Wiplala.
Beni dinle, Wiplala...
Listen, Wiplala...
- Hep birlikte, bu sihri bozması için, wiplalalar ülkesine gidiyoruz.
- We'll go to the land of the Wiplalas where another Wiplala can un-betwinkle us.
Şimdi gidim başka bir wiplala bulalım mı?
What if we just go and find another Wiplala?
Wiplala.
Wiplala.
Söyler misin, nerede bu wiplala ülkesi?
Tell me, where is that Wiplala land?
Wiplala!
Wiplala.
Wiplala... uyumuyor musun?
Wiplala. Why are you still awake?
Hey, yarın eve varınca, sen de tünelden geçip, buraya başka bir wiplala getirirsin.
Tomorrow we're going home, you crawl into that tunnel and get another Wiplala.
Gerçeği söylemek gerekirse, ben wiplala ülkesine geri dönemem.
I really can't go back to Wiplala land.
Şimdi ne olacak, Wiplala?
And now, Wiplala?
Eve gidiyoruz, Wiplala!
We're going home, Wiplala.
Wiplala, yanlış yöne gidiyoruz.
Wiplala, you're going the wrong way.
Wiplala!
Sssht. Wiplala.
- Wiplala yapabilir...
- Wiplala can...
Madem başka bir wiplala bulmak istemiyorsun, Arthur'u eski haline getirmak sana düşüyor.
You don't want to get another Wiplala so you have to un-betwinkle Arthur.
Wiplala ve ben bir an evvel eve ulaşmak istemiştik.
Wiplala and I wanted to go home as fast as possible.
O kadar hızlı gideceğiz ki, göreceksiniz wiplala bizi orada bekliyor olacak.
If we keep up the pace, you'll see Wiplala is waiting for us.
eve gittiğimize inanamıyorum, Wiplala.
Unbelievable, Wiplala, that I'll make it home after all.
Haydi, uçalım, Wiplala.
Alright, go, go, go, Wiplala.
Eve gidip, mutfak dolabının içerisindeki tünelden, wiplala ülkesine varalım, başka bir wiplala bulalım, o da Arthur Hollydey'i geri getirsin.
We'll fly home, dive into the cupboard, crawl to Wiplala land, get another Wiplala to un-betwinkle Arthur Hollidee...
Neler oluyor, Wiplala?
What's wrong, Wiplala?
- Wiplala ülkesi diye bir yer var mı?
- Is there such thing as Wiplala land?
Bizi sonsuza kadar bu şekilde bırakamazsın, Wiplala.
We can't stay small forever, Wiplala.
Bizim Wiplala'nın yaptığı ise sürekli kaprislenmek...
But our Wiplala is just fantastic.
- Wiplala, yardım et!
- Wiplala, help.
Wiplala, senin yapabileceğini biliyordum.
Wiplala, I knew you could do it.
Wiplala?
Wiplala?
- Hayır, Wiplala.
- No, Wiplala.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]