Wisdom Çeviri İngilizce
3,406 parallel translation
Sen bilge bir adamsın, Cin.
You are a man of wisdom, genie.
Elmaların sağlık ve bilgeliği temsil ettiğini bilir misin?
Did you know that apples stand for health and wisdom?
Hey, merhaba gezgin bu senin şanslı günün olmalı çünkü sadece sana özel bilgece sözlerim var.
Hey there, feller. This here's pappy, and it must be your lucky day'cause I have some words of wisdom just for you.
Burada senin için bilgece sözlerim var!
Pappy here's got some wisdom for you!
- Biliyorum..
full of wisdom today.
Ablası ile kardeşi gibi.
" A brother with the wisdom of an older sister.
Büyüklerimizin yüce irfanına göre eğer salıncaktaki tüm yolu dönerseniz, içiniz dışınıza çıkarmış!
According to the wisdom of our elders if you go all the way around on the swing, your body will turn inside-out!
Evdeki Alzheimer hastası karısının arkasına sığınıp hassas ve üzüntülü numarası yapıyor. Yarım yüzyıllık cerrahlık tecrübesiyle bilgiçlik taslıyor.
He pretends he's all gentle and sad with the Alzie wife at home, dispensing zen wisdom from his half century of being a surgeon.
Doğu'nun bilgeliğinden fazlasıyla yorulduğumu hissettim.
I find I tire very easily of the wisdom of the East.
Cesaret ve bilgelinize dair öyküler kulağımdan hiç uzak olmadı.
Tales of your courage and wisdom have never been far from my ears.
Bay Bates duruşmadan önce Anna'ya devretmeyi akıl etti.
Mr Bates had the wisdom to transfer it to her before the trial.
içinden bir ses yaptığının yanlış olduğunu ve bütün parmakları kırık halde taksi kullanmanın zor olacağını söylemiş.
Let's just say he's found the spiritual wisdom in his heart to admit when he's wrong. And it's hard to drive a cab with 10 broken fingers.
Vermek istediğin büyük ders bu muydu?
So that's the great wisdom you're imparting?
Basmakalıp akıl, basmakalıp düşmanla savaştığında işe yarar. Ama artık durum böyle değil.
Conventional wisdom is great when you're fighting a conventional enemy, but that's not the case anymore.
Hetty'nin birçok yeteneği var. Hepimizin umduğundan daha akıllı.
Hetty has more skill, wisdom than any of us could hope for.
Size saygim sonsuz. Eger bizi affedip, onu bir kere görmeye gelirseniz..
I respect your age and wisdom lf you could just forgive us and come and see her once...
Burada, British London'ı küçük meseleler mahkemesinde kovalayacağımı burada anons etmek isterim. Bu nedenle, yedinci bölümden bir bilgelik paylaşmak isterim.
But I want to announce here that I will be aggressively pursuing British London in the small claims court, therefore proving the wisdom of my seventh chapter,
Bu bilgelik Navid ve senin için de geçerli mi?
Mm-hmm. Does that wisdom apply to you and Navid?
Yılların verdiği bilgelik sonunda aptalca gençliğimin önüne geçti.
Wisdom of years has finally proven master over fatuous youth.
Onların danışmanlığında bilgelik seziyor.
He sees wisdom in their counsel.
Bilgeliği ve adaleti Tanrı eliyle verilmiş tek gerçek vampir otoritesi adına sakın kıpırdamayın!
In the name of the one true Vampire Authority, in whose wisdom and justice all is made manifest by God, do not fucking move!
- Çünkü sen mağarada yaşayan bilge kişisin.
- Because you are the hermit who lives in the cave and gobbles up wisdom.
Cennetteki babamız sana yemek üzere olduğumuz bu yemek için, ailemize verdiğin sevgi için ve doğru karar verirken sağladığın bilgilik için şükrediyoruz. Amin.
Heavenly Father, we thank you for this food we are about to receive, for the love that you show our family and for the wisdom that you grant us in making the right decisions.
Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için bana huzur, değiştirebileceklerim için cesaret,
All : God grant me the serenity to accept the things I cannot change, the courage to change the things I can, and the wisdom to know the difference.
Çok uzun süre önce, özellikle Platon'dan, Immanuel Kant'a, Edmund Burke'e kadar filozoflar tarafından ileri sürülmüş eski muhafazakar bir akıldır bu.
This is an old conservative wisdom - asserted long ago by philosophers from Plato - especially, and then Immanuel Kant, Edmond Burke and so on and so on.
Sana söylemek istediğim çok şey var. Dünyada bunu anlayacak nezakete ve bilgeliğe sahip yegane kişi sensin.
- You're the only one in the world with enough wisdom - and gentleness to understand.
Bilgeliğim hem bir bereket hem de bir lanet.
My wisdom is both a blessing and a curse.
# Zekâ ve bilgelik dolu sohbetler Çiçeklenir burada #
♪ A place where wit and wisdom bloom ♪
Hala halka karışmanın bilgeliğini görmeyi reddeden radikallerin mevcut olduğunu hepimiz biliyoruz.
And we all know that there are extremists who still refuse to recognize the wisdom of mainstreaming.
Yaş bilgeliği de beraberinde getiriyor.
Well, with age comes wisdom.
Senin aklından şüphe etmiyorum, Brütüs.
I doubt not of your wisdom, Brutus.
- Beni dinleyin ve bilgeliğinizle beni yargılayın.
- Listen to me and judge me with your wisdom.
I, tüm vermek olabilir size benim baş asistan bilgelik.
I might impart all of my chief resident wisdom to you.
Derin bilge biri diyor ki...
Then a man of great wisdom says...
Bilgeligi ve adaleti Lilith tarafindan tescillenmis tek gerçek Vampir Otoritesi adina seni serif Elijah Stormer'i öldürmekten tutukluyorum.
In the name of the one true vampire Authority in whose wisdom and justice all is made manifest by Lilith I arrest you for the murder of Sheriff Elijah Stormer.
Lilith, bilgeliğiyle en güçlüyü istedi.
Lilith, in her wisdom wanted the strongest.
Doktorlar dokuz ayda öleceğimi söylediler ama bak bana.
Western wisdom says I should have been dead nine months ago, but look.
Alınan sonuca bakarsak pek de etkili değil.
Are you questioning the wisdom of the mayor?
Neden bizimle bilgeliğini paylaşmıyorsun?
Why don't you drop some of your wisdom on us.
Tanrı, sonsuz bilgeliğinde, beni Piskoposluğa yüceltti özellikle bunda 10 yıl önce verilmiş olan cezayı infaz etmem ve bu cadıyı kazıkta yakarak cehennemde yanmasını sağlamam için.
God, in His infinite wisdom, has elevated me to Bishop specifically that I may today carry out the sentence passed ten years ago and burn this witch at the stake, burn her as surely she will continue to burn in Hell!
Attığım her adımı ailemizi düşünerek atıyorum. O hâlde niye avukatla görüşme işini erteleyip duruyorsun? Biliyorum, biliyorum.
Please grant us the wisdom to make righteous choices and stay on the path of virtue.
- Sevgili Tanrım doğru seçimler yapabilmemiz için bilgelik bahşet bize.
- Dear Lord... Please grant us the wisdom to make righteous choices.
Raviva geldiğinde, bende bu aynı güçlü bilgeliği onun çılgın, hamile beyni üzerinde kullanacağım.
Yeah, when Raviva comes over, I'm gonna drop some similarly powerful wisdom on her crazy, pregnant brain.
Yirmilik dişlerin çıktığında mesela yüzün daha da küçülmüş gibiydi hani.
Oh, the time that you got your wisdom teeth pulled out, and your face was, like, all swollen.
Bilgeliğiniz gençliğinizi gizliyor, efendim.
Your wisdom belies your youth, Messire.
Eskiler bizim uzun zamandır sahip olmadığımız bilgeliğe sahiptiler.
See, the ancients possessed wisdom that has long since been lost to us,
- Kâse bu bilgeliğin gizli esasıdır.
- and the Grail is the secret essence of that wisdom. - What is that secret?
Kâse'nin irfanı üç kitapta saklanır ve onlardan bir tanesi bende.
The wisdom of the Grail is contained in three books, - and I am in possession of one of them.
Belki söylediklerimizin doğruluğunu ve durumumuzu anlayabilirler.
Perhaps the wisdom of enxerguem our situation and customs.
Tanrım, eğer beni duyuyorsan lütfen bana doğru yolu gösterecek bilgeliği bahşet.
Lord, if only can you hear me, give me wisdom to see clearly the way.
Buna tecrübe aktarımı denir.
It's called passing on wisdom.