Wise Çeviri İngilizce
7,493 parallel translation
Ben de bu genç kızın cesur ve akıllı bir kraliçe olduğunu düşünüyordum.
The young girl that I was so fond of has become a courageous and wise queen.
Böylesine genç biri olarak çok akıllısınız.
You are very wise for one so young.
Aegina'nın sınırlarınızı garanti ederek, düşmanlarınızı yenmesi, hazinenizi doldurması tüm bunların ne kadar akıllıca bir birleşme olduğunu söyleyebilirim.
I could tell you what a wise match it would be - how Aegina will guarantee your borders, vanquish your enemies, fill your treasury.
Bu beklenmedik bir şey değil, Aegina kralı zeki bir adamdır...
This is not something unexpected. The King of Aegina is a wise man.
Zeki bir adamsın Dion.
You're a wise man, Dion.
Colcheans'in bizi bekleyeceği son yer olduğuna inanıyorum.
Is that wise? I believe it is the last path the Colcheans will expect us to take.
Condé'yi kullanarak akıllılık yapmışsın..
You were wise to use Condé.
Arkadaşlıklarımızı analiz etmeye başlamak çok da akıllıca olmayabilir. Çünkü bütün bunlar bununla halledemeyiz..
It might not be wise to start analyzing our friendships, or this whole thing could unravel.
Yolun sonuna gelmiş bilge insanlar bilir karanlığın geleceğini.
Though wise men at their end Know dark is right
Aslında başından beri biliyordun Babanın çevirdiğin numaraları anladığını
Well, you knew all along... that your dad was getting wise to you now...
Vera, Noel Baba'ya inanmayı bırakalı epey olmuştu.
Vera was very much on the fence, Santa-wise.
Yani mantıklı düşününce bütün bunlar gerçek olabilecek gibi durmuyor, öyle değil mi?
I mean, logic-wise, that whole deal doesn't really add up, does it?
Emin misin efendim? Körfez akıntısına yakınız.
Is that wise, Sir, we're near the Gulf Stream.
Muhâttabım belli, anlayın Akıllı laflar ediyorum, tekrarlayın
Picture paragraphs unloaded Wise words being quoted
Sadece rap değil, işle ilgili şeyler de öğretti. Anlıyor musunuz?
Not just rap-wise, but business-wise, you know what I'm sayin'?
Caine Wise.
Caine Wise.
Bay Wise'dan mesaj aldık.
We received an FTL from Mr. Wise.
Bay Wise ile bir anlaşmamız vardı.
Mr. Wise and I had an arrangement.
Bay Wise'a aşıksın, değil mi?
You're in love with Mr. Wise, aren't you?
Bay Wise sadece onu tekrar Lejyoner yapmamı istiyor.
All Mr. Wise wants from me is to make him a Legionnaire.
Bu yüzden seni bulması için Bay Wise'ı tuttum.
That is why I hired Mr. Wise to find you.
Ne yazık ki Lordum, Bay Wise'a ihanet etmesi halinde Boşluk'a atılacağına söz vermişti.
Unfortunately, my lord promised Mr. Wise that if he betrayed us, he'd be fed to the Void.
Üzgünüm ama artık Bay Wise'la konuşmak imkansız.
I'm sorry but talking to Mr. Wise is no longer possible.
Bay Wise, vaat ettiğiniz kadar beceriklisiniz.
Mr. Wise, you are as resourceful as promised.
Beni yaralıyorsunuz, Bay Wise.
You wound me, Mr. Wise.
Bay Wise, volta atmanızın faydası yok.
Mr. Wise, that pacing is not helping.
Bay Wise, kayıtlar açısından büyük olasılıkla hayatınıza mal olacak bu eylemi yapmamanızı önermek zorundayım.
Mr. Wise, as a matter of public record I strongly advise against this reckless course of action that will almost certainly cost you your life.
Kaptan anlamıyorum ama yine Bay Wise'dan sinyal var.
Captain I don't understand, but I'm pinging Mr. Wise again.
Wise, neredesin?
Wise, where are you?
Benden birkaç yaş büyüktü sadece ama çok bilgeydi.
She was only couple of years older, but she was so wise.
Bilge bir hükümdar ve sevecen bir babadır.
He's a wise ruler and a loving father.
- Çok zekice.
- Very wise. Very wise.
- Akıllı birisiymiş.
- He was wise.
Bizim atalarımız akıllıydı bize iyi öğrettiler.
Our forefathers were wise and taught us well.
Biz akıllı davranıyor muyuz?
Are we being wise?
Bekle biraz, sana ufak bir tüyo vereyim.
Yep. Wait. A word to the wise here.
Bu akşam ofansif olduğu kadar, yetenekli ve güçlü bir adam var karşımızda.
Tonight we have a guy who is just as good offensively, skill-wise, as he is powerful.
Genel olarak yani, parti anlamında değil.
Not party-wise, just life in general.
Burada bu konuşmayı yapmak çok akıllıca değil, hanımefendi.
I don't think it's wise to be having this conversation here, Miss.
Bilge değil dışarı şehir olmak bir insan avı varken.
Not wise to be out on the town when there's a manhunt on.
Burada Pantelleria'da yağmur yağmasına karşın Roma'da güneşli ve açık bir hava bekliyoruz Sıcaklık 30 derece civarında.
Weather-wise, whilst it's raining here in Pantelleria, the forecast for Rome is bright and sunny with a temperature of about 30 degrees Celsius.
Efendim, bence daha yüksek bir makama danışmak daha mantıklı olacaktır..
Ma'am, I think it would be wise to refer up.
Ama bilge ve eski tarz şeyini yap. Engin, trajik avrupalı hayat profilinle.
But do your thing where you sound old and wise because of the broad, tragic European canvas of your life.
Ama yarı kedi, yarı fil, yarı yunusum.
But shape-wise I'm part cat, part elephant, part dolphin.
Kros koşusu, dahi çocuk.
Cross country running, wise guy.
Kariyerim konusunda hassas bir noktada olduğumu ve bunu yapmam gerektiğini söylediler. Bu aralar çok başarılı sayılmam.
Precarious position right now career-wise, and then I have to, I don't know... but I'm not stable.
Değilse, yandık demektir!
Because other-way-wise, it is stupid!
Sözcüklerin gücü işte.
Word to the wise.
Kasıtsız cinayet kararı verirlerse birkaç sene sonra çıkabilir ama nihayetinde iyi ve güvenilir bir tanık olmazdın.
If they find for manslaughter, he might be out in a few years. But in the end, you wouldn't have made a very good witness, credibility-wise.
Bob, sekiz saatliğine bilge ve soylu bir kraldın.
Bob, you were a wise and noble king for all of 8 hours.
Merhaba, Bay Wise.
Hello, Mr. Wise.