Wiser Çeviri İngilizce
826 parallel translation
Bu bilge doktorların, senden daha üstün olduklarını anlamıyor musun?
do you not believe that these learned doctors are wiser than you?
Bir otele falan yerleşmem daha akıllıca olmaz mıydı?
Wouldn't it be wiser if I moved to a hotel?
Kongreye gideceğiz, kıyak bir vakit geçireceğiz.. .. sabaha eve gideriz ve kimseye durumu çaktırmıyoruz.
We've been to the convention, had a swell time, we're going home in the morning and nobody's any the wiser.
İyi bir uyku uyur, sabah aşağı inip, onlara gemi enkazı.. .. hakkında bilgi veririz ; ve kimse durumun farkında bile olmayacak.
We'll have a good night's sleep, go down in the morning, tell them about the shipwreck, and nobody will be any the wiser.
Aklınız olsaydı, uzun yıllar önce bunu siz yapardınız.
If you were wiser, you'd have done it yourself long ago.
Sisle geldim, sisle gideceğim ve kimseler görmeyecek.
I'm in with the fog, and I'm out with the fog and nobody will be the wiser.
Burada kalmanız daha akıllıca olur.
I think it would be wiser if you stayed here.
Güzel yavrum, ben hâlâ hissediyorum o duyguları. Ama daha olgun, daha farklı bir biçimde.
My dear child, I still feel like that only I'm older and wiser
- En iyisi politikaya hiç girme.
- Much wiser not to talk politics at all.
Allah'ın daha bilge ve merhametli olduğu söylenir... asırlar önce krallar arasında bir kral vardı... silahların ve orduların, gemilerin ve yardımcılarının efendisi.
It is told, though Allah be wiser or more merciful... there was in the past of the ages a king among kings... a master of arms and of armies, of vessels and auxiliaries.
Allah'ın daha bilge ve merhametli olduğu söylenir... asırlar önce krallar arasında bir kral vardı... silahların ve orduların, gemilerin ve yardımcılarının efendisi.
[Storyteller's Voice] It is told, though Allah is wiser or more merciful... there was in the past of the ages a king among kings... a master of arms and of armies, of vessels and auxiliaries.
Sen ise bir teğmen yoluyla ulaşmanın daha akıllıca olacağını düşündün.
You thought it wiser to approach it through a certain lieutenant.
Sandığından daha doğru.
Wiser than you know.
- Bu çok daha akıllıca olurdu Norval.
- I'm sure it would be wiser, Norval.
Eminim yüzbaşı kendini Mareşal Petain'den ve genelkurmaydan daha akıllı sanmıyordur.
I trust the Captain does not believe himself wiser than Marshal Pétain and the general staff.
Korkarım Bay Holmes Londra'ya bilge ama üzgün bir adam olarak dönecek.
I'm afraid Mr. Holmes will return to London a sadder but a wiser man.
Umarım profesör göründüğünden daha akıllı değildir.
Providing the professor isn't wiser than he seems.
Ben de açık...
I found it wiser...
Galiba yalnızken daha akıllıyım.
I'm probably wiser staying alone.
Her durumda burada ölsem kimsenin haberi olmaz.
In any case, were I to die here, no one would be the wiser.
Kalmanız daha akıllıca ve dürüst olmaz mıydı?
Wouldn't it have been wiser and more honest to have stayed?
En iyisi bir daha görüşmemek.
- Can we? It would be wiser not to see each other again.
Daha akıllanana kadar mı bekleyeceksiniz Majesteleri?
The longer you wait the wiser, your Majesty.
Kamyonetini durdururuz sana öyle bir dayak atarız ki, kimse masum olduğundan şüphe duymaz.
Stop the truck. Beat you up proper scientific, and no-one would be any the wiser.
Haklısın ama ben çoğunuzdan daha yaşlı ve bilgeyim.
You're right, of course... but I'm the oldest here, and wiser than the rest of you.
Daha yaşlı ve daha akıllıyım artık.
I'm older, I'm wiser now.
En baştan buna alışması daha akıllıca olur.
It's wiser to get used to it right from the start.
Kim daha akıllı?
Who's the wiser?
Bizden daha zeki.
It's wiser than we are.
Sen benden daha akıllısın. Anlamak zorundasın.
You're wiser than I. You must understand what I'm trying to tell you.
Sen bu dünyadaki bütün varlıklardan zekisin.
You're wiser than anything on earth.
Hemen gitmeniz akıllıca olur.
It would be wiser if you all left at once.
Kırbaçlanmış köpek, bilge köpektir.
A whipped dog is the wiser dog.
- Ben sadece Apartmanda olan bunca olaydan sonra... Karın burada yokken....
- I don't see how you could take a wiser position... after all that's gone on in this apartment...
- Bu daha akıllıca olur- -
- I think it would be wiser...
- Biz de o yaşta çok farklı değildik. Öyle değil mi?
- We weren't any wiser at 20, were we?
Müşterilerim hakkında konuşmadığımı biliyorsun. Kimin ne haberi olacak?
You know I don't talk about my customers, so who'd be the wiser?
- Sanırım onları görmen daha zekice olur.
- I think you'd be wiser to see them.
Akıllandım.
I became wiser.
Çok geç oldu. Eğer bu konuda konuşmazsanız yarın sabah Harry'i tertemiz gömeriz. En akıllıca olanı bu.
Besides, it's awfully late, so if you'll keep quiet about all this, we'll put Harry back in the morning, nice and clean, and no one will be any the wiser.
Akıllandın mı artık?
So you got wiser now?
Evet, akıllandım.
Yes, I got wiser.
Aklımı başıma toplamamda yardımcı olduğun için sağ ol.
Thank you, you helped me to get wiser.
Bütün ay'lar iyidir, ama Auğustos ay'ı daha yaşlı, daha akıllı.
All moons good, but August moon little older, little wiser.
Bayan Conrad öyle söyleyince kendim gitsem daha iyi olur dedim.
I thought it wiser to go myself. When Miss Conrad...
Sana öğrettiklerim sayesinde bir şeyler anladın mı?
Are you any the wiser for all I've told you?
İnatçı olmaktansa kendini güvene almak daha akıllıca.
It's wiser to play it safe than to be stubborn.
Ben zeki biriyim, Prens Adonijah.
I am wiser, Prince Adonijah.
Ve bu beni, kendi insanlarım için daha akıllı bir hükümdar haline getirecek.
It will enable me to become a better and wiser ruler over my own people.
Uyuman daha akıllıca olur.
You'd be wiser to go to sleep.
Doğrudan emniyet müdürlüğünü aramanın daha akıllıca olacağını önerebilir miyim?
May I submit that it might have been wiser to call the Yard?