Witek Çeviri İngilizce
27 parallel translation
Witek, seninle bazı tatlarımız aynı.
Witek, you have the same taste as I do.
- Witek, seninle konuşmak istiyorum.
- Witek, I want to talk to you.
Witek nerede?
Where's Witek?
Wincently Witek, duvarcı ustası.
Wincenty Witek, the bricklayer.
Sonbahar geldi ve sürekli yağmur yağdı... ancak Birkut... Witek'in özgürlüğü için savaşmaya devam etti.
Autumn came and it rained continuously... but Birkut... kept fighting to free Witek.
Witek'i tanırım ve o ahlaklı biridir.
I know Witek and he's a decent guy.
Ey ahali yoldaş Witek'den bahsediyorum...
People... this is about comrade Witek...
Aramızda kalsın, sence Witek suçlu muydu?
Privately, do you think Witek was guilty?
Ve görüşüme göre... Katowice çelik işleri ve Witek.
And that idea of mine... the Katowice steelworks and Witek.
Wincenty Witek.
Wincenty Witek.
W.Witek, takım duvarcılığı eğitmeni.
W. Witek, team bricklaying instructor.
Tanığın sorgulaması... yeminsiz yapıldı, çünkü ondan da W. Witek... benzeri aktivitelerden süphe edilmekteydi.
The witness has testified... not under oath, because he is suspected of activities similar... to those of the accused, W. Witek.
Tanık Witek'in planlarını önceden biliyor muydu?
Did the witness know of Witek's plans earlier?
Gidip Witek'i bulalım.
Let's go find Witek.
Burada mıydın sen, Witek.
You're here, Witek
Witek benden ne istedi biliyor musun?
Do you know what Witek asked me?
- Muhtemelen hayır, Witek.
- Probably not, Witek
Korkuyorum, Witek.
I'm scared, Witek
- Witek içerde mi?
- Is Witek in?
Witek geldi!
Oh, here's Witek!
Witek, bekle!
Witek, wait!
Witek, film nerde?
Witek, where's the film?
Sana yazacağım, Witek
I'll write to you, Witek
Oğlum, Witek
My son, Witek
Sevgili Witek, bir dakikalığına bizimle otur.
Dear Witek, sit for a moment with us
- Ben Witek Dlugosz.
- I'm Witek Dlugosz
- Witek Szugenia orada mıydı?
- Was Witek Szugenia there?