Wrought Çeviri İngilizce
199 parallel translation
Ama hepsinden daha kötüsü hayatın boyu yapmış olduğun kötülüklerin getireceği sonuçlarla karşılaşmak zorundasın.
"But, worst of all, you must face the consequences of the evil you have wrought during your lifetime."
Ey kardeşim ne işledin böyle!
O sister, what have you wrought!
Buz Devleri'nin hükümdarı, Kuzey Ülkesi'nin kralının tacı, Nibelungenler tarafından burada işleniyor.
The crown of the King of the Northland, the ruler of the Ice giants is being wrought here by the Nibelungen.
Mirasçının mirası lanetleniyor. Benimle birlikte işlenmiş olan her şey taşa dönüşüyor.
Return with me to stone all ye whom from stone were wrought.
En büyük tecavüz, kudretli halife, sizin soylu eviniz üzerinde işlenmiştir.
Desecration most foul, O mighty Caliph, hath been wrought upon thy noble House!
Yerde bir hayalet gibi şöminenin ateşi.
"And each separate dying ember " wrought its ghost upon the floor.
Bu dünyanın düşlediğinden fazlasının dualarla gerçekleştirildiğini biliriz.
We have reason to know... more things are wrought by prayer... than this world dreams of.
"Odamda buldum, zaten İago da az evvel itiraf etti. " Kendi emellerine hizmet etsin diye orada bırakmış.
I found it in my chamber, and he himself confessed even now that there he'd dropped it for a special purpose which wrought to his desire.
"Benden bahsederken deyin ki : akıllıca değil ama çok fazla sevdi. " Kolay kıskanmayan, ama duyduklarıyla son derece şaşkınlaşıp ;
Then must you speak of one that loved not wisely but too well, of one not easily jealous, but being wrought, perplexed in the extreme, of one whose hand, like the base Judean, threw a pearl away
"Odamda buldum. " Zaten kendisi de az evvel itiraf etti. " Kendi emellerine hizmet etsin diye orada bırakmış.
I found it in my chamber, and he himself confessed even now that there he dropped it for a special purpose which wrought to his desire.
" Kolay kıskanmayan, ama duyduklarıyla
Of one, not easily jealous, but being wrought, perplexed in the extreme.
Yanımda yetenekli ellerce işlenmiş bir yüzük ve yeşim taşından ve saf gümüşten yapılmış küpeler var.
I have here, wrought by skilled hands, a ring... and earrings of jade and pure silver.
Kusura bakmayın, unuttuğum birşeyleri arayıp duruyordum yorgun kafamda.
Give me your favour : my dull brain was wrought with things forgotten.
Evet Brutus, soylu bir insansın sen. Ama görüyorum ki sendeki değerli öz işlenip başka yöne çevrilebilir.
Well, Brutus, thou art noble, yet I see thy honorable metal may be wrought from that it is disposed.
Oğlum seni bir mucize gönderdi, yaşıyorsun.
My son, a miracle has been wrought! You live!
Zengin ve pahalı giysilerle kendilerini donattılar, mavi, mor, kırmızı örtüler ve Mısır'da dokunmuş ince kumaşlarla.
And they adorned themselves in rich apparel and costly array, with veils of blue and purple and scarlet, and fine twined linen wrought in Egypt.
Bir sandalye, işlenmiş demir ve plastikten yapılmış.
It's a chair, made out of wrought iron and plastic.
Tanrım, halkımızı her zaman kurtaran mucizeleri yarattığın için sana teşekkür ederiz.
Praised be thou, O, Lord, our God, ruler of the universe who wrought wondrous deliverances for our fathers in days of old.
Bu Hanuka ışığını, 2000 yıl önce Tanrı'nın kahraman Makabeler'in yüreğini doldurduğu şevkle bezenmiş muhteşem eserleri kutlamak için yakıyoruz.
" We kindle this Hannukah light to celebrate the wonderful deeds wrought through the zeal with which God filled the hearts of the heroic Maccabees 2000 years ago.
"İşte bu, Yeni Dünyanın en son marifeti" dedim.
"So this is what the New World hath finally wrought."
İşte o an ressam, eserinin önünde büyülenmiş gibi kalakaldı.
And for one moment, the painter stood entranced before the work he had wrought
Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi..... ve ölen her bir köz parçası dövüp işliyordu yer döşemesine ruhunu.
Distinctly I remember it was in the bleak December... and each separate dying ember... wrought its ghost upon the floor.
Sanat galerileri, antika dükkanları ve dövme demir balkonlar. Ve Dragon Sokağı gibi görülmeye değer dar sokaklar.
With its art galleries its antique shops its wrought iron balconies... its narrow picturesque streets like the Rue du Dragon.
Gerçi cemaatim yasalara pek kulak asmaz ama. Sevgisizlikten işlenen kötülükleri.. ... telafi etmek derdindedir çoğu zaman.
Middling well, though my order runs not to law, it seeks rather to make amends for the evils wrought by men through the absence of love.
Çünkü o göçtü ve insanlarının kurtuluşuna çalıştı.
Because he has visited and wrought the redemption of his people.
Dün, bir sebep olmaksızın alt üst oldular.
Yesterday, without apparent cause or reason, they wrought total havoc.
Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalandı.
"And the beast was taken, and with him the false prophet, " who wrought signs before him,
Yaptığım ziyanı görünce, içim parçalandı.
When I saw what havoc that I wrought... my poor old knees went to water.
Kendisini şanslı saymıyor mu yoksa. böylesine değerli bir genci kendisine eş seçtiğimiz için?
Doth she not count her blest that we have wrought so worthy a gentleman to be her bridegroom?
O uzun, yorucu, susuz miller boyunca buradan Lizard'a kadar, ne insan ne de hayvan için bir damla su yok.
In all the long, wrought-out, back-breaking, kidney-shaking bladder-busting miles from here to Lizard there's not one spot of wet relief for man nor beast.
Kusuruma bakmayın, aklım çoktan unutulmuş şeylerle meşgul.
Give me your favour, my dull brain was wrought with things forgotten.
Eğer ölümümde, hanedan mensuplarından birinin parmağı olursa ailenizden hiç kimse ne çocuklar, ne de akrabalarınız hayatta kalabilecektir.
If any of your relatives have wrought my death then no one of your family none of your children or relatives will remain alive.
Son aldığımız bilgilere göre sevgili Challenger'ımız kötülerin kıskacından kurtulmuş durumda. Aynasızlar fena çuvalladılar.
For, by the latest information, our soul Challenger has just broken the ring of evil the deep blue meanies have so righteously wrought.
Victoria güven içinde uyurken acil olarak mağaralara gitmeli ve buraya son geldiğimden beridir zamanın neler götürdüğünü öğrenelim.
While Victoria safely sleeps, we must hasten to the caves within and learn what time has wrought since last I ventured there.
- İnsan kendi kendisini mi incitir?
- ls injury wrought by oneself?
Hector, mutfakta yarattığın harikaları görelim hadi.
Hector, let's see the wonders you've wrought in the kitchen.
Harris'in adamları ağır hasarla şehri yoğurdu.
Harris'crews wrought terrible damage.
Barış adına geldiğinizi söyleyip, beraberinizde yok oluş getiriyorsunuz.
You came proclaiming peace and you wrought destruction.
Bir aşığın hayatına son verdiği yerde, afetler eksik olmaz.
Where a lover ends his life, the village is wrought with calamities!
Kadim krala ve elf lorduna biriktirirlerdi altınları, oranın alacakaranlığında biçimlendirdikleri, işledikleri ve yakaladığı ışıkları gizlediler mücevherlerle kılıcın kabzasında.
For ancient king and elvish lord There many a gloaming golden hoard They shaped and wrought, and light they caught
Çabalarınıza rağmen, en sonunda rüyam gerçekleşiyor.
Despite your efforts, my finely wrought dream approaches its fulfillment.
Sonunda kazanan kimmiş?
Well, what hath God wrought?
Değerli meslektaşımın hantal ellerinde geçen bir sezon... Allah bilir nelere mal olmuştur.
God knows what a season under the heavy hand... of my esteemed colleague has wrought.
Acımadı bile.
Slaps are not bad! You are over-wrought! - You do not hurt!
Kafayı yemişsin sen!
You are over-wrought!
Yarattığın herşeyi yok edecek kelimeyi biliyorum!
I know the word that can undo all you have wrought!
Ve zemine vuruyordu, Sönen her bir közün yansısı...
Each dying ember wrought Its ghost on the floor
Sorun, gezegenimizde sebep olduğumuz hızlı değişimleri anlamak olacak.
The challenge is to understand the rapid changes we have wrought upon our planet.
Önceden efendisini seven fakat pek kıskanç olmayan aşırı derecede zihni karışmış birisi.
Who loved lord wisely but to well But one whom not easily jealous But being wrought, perplexed in the extreme
Leprikanlara sadece demir çubuklarla zarar verilebilir.
Both leprechauns and fairies can only be harmed by wrought iron.
Demir çubuk.
Wrought iron.