X5 Çeviri İngilizce
109 parallel translation
Cora Smith, California Temyiz Mahkemesi'nde 19-X5-27 sayıIı iddianamede iki suçla itham ediliyorsunuz.
Cora Smith, you're charged in information number 19-X5-27 in the Superior Court of California on two counts.
Bir tatbikat olduğunu söylediler ama bir nöbetçinin kaçanlardan bahsettiğini duydum. - 12. blokta X5'lerin yerinde..
They said it was a drill, but as I left the base I overheard a sentry say it was an escape from block 12 where X5 lived.
- X5, benim grubumdu.
X5 was my group.
- 12. blokta X5'lerin yerinde..
- from block 12 where X5 lived.
- X5, benim grubumdu.
- X5 was my group.
Lydecker X5-452'nin peşinde.
Lydecker was tracking X5-452.
X5'i alın ve Albay Lydecker'ı tutuklayın.
Take custody of the X5, and place Colonel Lydecker under arrest.
X5-656 onu ilk yakaladığımızda genetik bozukluk taşıdığı için, deneysel tedavi ile onu kurtarmaya çalışıyorduk.
X5-656 was undergoing experimental treatment for a genetic anomaly that was diagnosed when we first recaptured her.
X5'i de yanında götürdü.
He took the X5 with him.
- Peki X5-452'ye ne yapayım?
- What are my orders with regard to X5-452?
Eğer komite X5'leri öldürdüğünü öğrenirse, kıçına tekmeyi basar.
When they find out that you're killing X5s, the committee's gonna have your ass.
O X5'i istiyorum.
That X5 is mine.
Büyük olasılıkla normal askerler, ve küçük bir grup X5 ile karşılaşacağız.
There is a contingent of conventional soldiers and a small security detail of X5s, about a dozen.
Bak bak, sadece X5'i geri ver.
Look, look, just give us back the X5.
O bir X5.
She's an X5.
Ona X5 kalbi lazım.
She needs an X5 heart.
X5-599, Sana verecek bir kalbim var.
X5-599, I've got a heart for you.
X5 üzerinde bir DNA çalışması.
DNA workup of an X5.
X5-452'yi yakaladık.
We have X5-452.
Criminy, bana X5 olduğunu söylediğini sanıyordum.
Criminy, I thought you said she was an X5.
- X5.
- X5.
Bir X5 yiyecek ve içecek olmadan ne kadar yaşayabilir?
How long can an X5 last without food or water?
X5-452.
X5-452.
Ciğeri ve böbreği, görevde vurulan bir X5'e takıldı.
His liver and kidneys went to an X5 wounded on a mission ;
X5-599, Sana verilecek bir kalbim var.
X5-599, I've got a heart for you.
- X5-392 ile başarılı çiftleşme, edendim.
- Successful copulation with X5-392, ma'am.
- X5-698 minimum görev gereksinimlerini, yerine getirmedi efendim. - Çiftleşme başarısızdı efendim.
- Copulation was unsuccessful, ma'am.
Benimle X5-452 arasında başarılı bir çiftleşme oldu, efendim.
Successful copulation between myself and X5-452, ma'am.
- Sen X5'sin.
- You're X5.
Onun X5'lerle ne ilgisi var?
What's she doing to the X5's?
Şu muhabir arkadaşın için X-5 göndereceklerini duydum.
I heard they were sending an X5 to take out some reporter friend of yours.
X5'lerin nerede olduğunu biliyor.
He knows where the X5s are.
Bu mesaj tüm X5 olarak bilinenler için.
This is a message for those known as X5.
Sanırım bir sonraki X5 toplantısına yine davet edilmeyeceğim.
Guess I won't be invited to the next X5 reunion.
Diğer X5'ler hakkında aldığımız bilgi onu kaybetmekten daha önemli.
The information we got on the other X5s more than made up for losing him.
Komite X5'lerin durumunu çözmeye karar verdi.
The committee has decided that the X5 situation needs to be resolved.
O zaman niçin bir X5 suikastçisi Dr. Vertes'i az önce öldürmeye çalıştı?
Then how come an X5 assassin tried to kill Dr Vertes just a little while ago?
Görevliler olarak X5'lerin bağımsız hareket etmeleri gerektiğini düşündük, fakat kaçıştan sonra onların fazla bağımsız şekilde dizayn edildiklerinin farkına vardık.
As officers, X5s needed to be able to operate independently, but after the escape, it was felt that you'd been designed with too much independence.
X5'i bana bırak.
I'll take care of the X5.
X5'ler savaşmadan yıkılmazlar onun sorunu ne?
X5s don't just roll over without a fight. What's wrong with her?
Aileye bir X5 daha katılacak.
An X5 assassin in the family way.
Babası X5 genlerine sahip olamaz, çünkü X5 erkekleri kısırlardır çoğu X5 bayanları gibi.
The father couldn't be transgenic - X5 males are dosed with birth-control meds, as are most of the females.
Sadece ilk X5'lerde deneme amaçlı olarak bu özellik alınmamıştır.
Only a few older ones maintain their normal cycles for research purposes.
Tahminen bilmediğin ve beni öldürtmek için gönderdiğin X5, artık asker kaçağı,
What you probably don't know is that the X5 you sent to kill me is AWOL
Hain X5'lerin güvenini kazanmak için numara yaptım, ve inandılar.
As a prisoner of the rogue X5, I gave the appearance of cooperation to gain her trust and redeploy.
- Fakat... fakat şimdi, hain X5'ler bizim ana hedefimiz.
- But... But right now, The rogue X5 is our top priority.
X5 bağlantıyı kesti.
X5 has ceased communications.
Dışarıda bir yerde X5'leri öldürebilecek kadar güçlü biri ya da bir şey var.
Someone or something out there is strong enough to overpower an X5.
Bir X5 insanları öldürüyor.
There's an X5 killing people.
Diğer X5'lerde böyle bir hastalık belirtisi gözükmedi.
The other X5s, they never showed any signs of this type of pathology.
- Açıkla.
- X5-698 failed to achieve minimum mission requirements, ma'am. - Explain.