Xandir Çeviri İngilizce
55 parallel translation
Sürekli bir korku içinde yaşıyoruz.
Xandir : we lived in a constant state of fear.
Sanırım Kaptan kahraman bazen arkadaşlığımızdan daha çok, botlarına önem veriyor.
Xandir : sometimes I think captain hero cares More about those boots than our friendship.
Üzgünüm Xandir, Bugün AVM yok gay arkadaşım.
Sorry, xandir, no mall today, gay friend.
- Ama Xandir!
Xandir!
Aramızda geçen küçük tartışmadan sonra Xandir, Wooldoor ile aşırı derecede vakit geçirmeye başladı.
Captain hero : after our little spat, Xandir started spending an awful lot of time
Hey, Xandir, dinle...
Hey, xandir, listen,
Oh, Xandir...
Oh, xandir...
Güçlü ol Xandir.
Strong, xandir.
Güçlü ol xandir.
Strong, xandir.
Hadi ama xandir.
Come on, xandir.
Ama xandir, sonunda gerçeği kendime itiraf ettim.
[slurps] But, xandir, I finally admitted the truth,
Tabi ki xander gay.
Of course xandir's gay!
Xandir gay olmadığını inkar ede dururken
Xandir continued protesting That he was in fact straight,
Xandir, lütfen dışarı çık.
Xandir, please come on out.
Cidden xandir, kendini yok yere cezalandırıyorsun.
Seriously, xandir, it's not your place to punish yourself.
Xandir, etrafına bak.
[dance music playing] Xandir, look around you.
Görüyorsunuz xandir'in ihtiyacı olan tek şey etrafının gay'lerle dolu olması.
¶ ee-ya homo ¶ Ya see, all xandir needed was to be surrounded By his queer peers.
Hadi xandir, dans et!
[cat screeches] Come on, xandir, dance!
Gay xandir!
A gay xandir!
Senden gerçekten çok hoşlandım Xandir.
I reawwy, reawwy wike you, wandir.
Bu hayatımın en iyi gay partisiydi.
Xandir : oh, ho! It was the best gay bash of my life,
Foxxy haklıydı.
Xandir : foxxy was right.
Tanrıya şükür aradın!
Xandir! Thank god you called!
Hoşça kal xandir p.
Good-bye, xandir p.
Güçlü ol, xandir.
Strong, xandir.
Hoşça kal, zalim dünya!
Xandir : good-bye, cruel world!
Xandir!
Xandir!
Xandir tüm gece boyunca kendini öldürmeye çalıştı.
Ow. Xandir spent the entire night killing'hisself.
Xandir iyileşmesini gerçekten istiyorum.
Oh! Princess clara : I really wanted xandir to get well,
Öyleyse ileri doğru adım at ve... xandir neden bahsediyorsun sen?
Well, then step right up and- - [tires squeal] What you talkin''bout, xandir?
Güçlü ol xandir!
! Strong, xandir!
Güçlü ol xandir!
Strong, xandir!
Xandir, endişelenme
Xandir, don't worry.
Evet xandir, kendini öldürdükten sonra daha iyi hissedeceksin.
Yeah, xandir. You'll feel better after you kill yourself.
Ben xandir, ve ben erkek arkadaşımı kurtarmak için sonu olmayan bir görevdeyim!
I am xandir, And I am on a never-ending quest to to save my boyfriend!
Böylece xandir sonunda yeni bir aşk ve yeni bir amaç buldu.
So xandir finally found new purpose and a new love,
Xandir, tamamen gay video oyun karakteri.
Xandir, a totally gay video-game adventurer.
Bende xandir, kız arkadaşımı kurtarmak için sonu olmayan bir görevdeyim!
I am xandir. I'm on a never-ending quest to save my girlfriend!
Merhaba, ben xandir.
Hi. I'm xandir.
Kavgadan sonra, her şey süper rahatsız olmaya başladı.
Xandir : after the fight, things got super uncomfortable.
Xandir, umarım beni itmezsin, çünkü gerçekten köşeye çok çok yakınım.
Oh, xandir, I sure hope you don't push me in,'cause i'm really, really close to the edge.
Hey xandir, boncuğun var mı?
Was on a really annoying crush for attention. Hey, xandir, got any beads?
Ama ben sonu belli olmayan bir görevdeyim... Xandir'in bana ne söylemek istediğini biliyorum.
I, uh, am on a never-ending quest... [muffled ] [ cries]
Xandir'in kız arkadaşı mı?
This is who? Xandir's girlfriend?
Çünkü xandir kız arkadaşı olduğundan hiç bahsetmedi.
Because xandir's never mentioned anything about a girlfriend.
Hepimiz ölüceğiz!
Xandir : we're all gonna die!
Koca ağızlı trany...
Xandir : that big-mouth tranny
Ling linge yaptığımız şeyin yanlış olduğunu biliyorduk.
Xandir : we knew what we had done to ling-ling was wrong.
Kahretsin xandir!
[speaking japanese] Damn it, xandir!
Şişman olduğumu.
I knew what xandir was trying to tell me- - That I was fat
Bu hiç mantıklı değil.
[kisses] Xandir : it just didn't make sense.