Yanko Çeviri İngilizce
29 parallel translation
Babamın adı Yanko Garcos.
My old man's Yanko Garcos.
- Yanko neredeyse gelir.
- Yanko's coming soon.
Hayır, Igor Borovin'le Yanko Milovic gidecekler.
No, Igor Borovin and Yanko Milovic will go.
Öyleyse, en geç saat 10'a kadar, sen ve Yanko silahları buraya getiriyorsunuz.
So, by 10 at the latest, if all goes well you and Yanko will bring the guns here. Nicole goes to the powerhouse.
İyi şanslar, Yanko.
Good luck, Yanko.
Adı Yanko idi.
They called him Yanko.
Yanko onların umutlarını, düşlerini beraberinde taşıyordu.
Yanko carried with him their hopes and dreams for a better world.
Yanko...
Yanko...
- Yanko, buradayım!
- Yanko, I'm here!
Yanko ve arkadaşları sığır vagonlarına kapatılmışlardı.
Yanko and his companions were locked in the cattle cars.
O kış, Yanko sonsuz bir yanlızlığa tahammül etti.
That winter, Yanko endured overwhelming loneliness.
Adının Yanko Goral olduğunu söylüyor.
He seems to call himself Yankoo Goorall.
Yanko!
Yanko!
Yanko, sevgili dostum!
Yanko, my dear fellow!
- Yanko, bu doğru değil.
- Yanko, that's not true.
- Yanko!
- Yanko!
- O da evini Yanko'nunkinde buldu.
- As she found her home in him.
Yanko, Yanko...
Yanko, Yanko...
Yanko, İngilizce.
Yanko, English.
Yanko.
Yanko.
- Yanko ve eşini onlar öldürmüş
So, Janko's good for the grocery store murders,
Yankolle'ye ne oldu gördük.
You did well, what happened to Yanko.
Yanko, bıçak getir.
Yanko, bring me the knife!
Onlar üçüncü kuşak kuzenlerin Yanko ve Loisa.
Those are your third cousins, Yanko and Loisa.