Yapabileceğim bir şey var mı Çeviri İngilizce
1,616 parallel translation
Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything...
- Benim yapabileceğim bir şey var mı?
- Is there anything I can do?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı diye öğrenmeye geldim.
I just came down to see if there was anything I could do for you.
Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there something I can do?
Gitmeden önce yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything else I can get for you before I go?
Size daha rahat yapmak için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything we can do to make you more comfortable?
Paylaşmaya ikna etmek için yapabileceğim bir şey var mı?
Anything i could do to convince you to share?
Yapabileceğim bir şey var mı? Aslında evet.
Is there anything I can do?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Isn't there anything I can do?
Yardım etmek için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do to help?
Benim yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can help with?
Yapabileceğim bir şey var mı bilmiyorum.
I don't know if there's anything i can do.
Yapabileceğim bir şey var mı?
Anything i can do?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Oh, is there anything I can do?
Bunu hızlandırmak için yapabileceğim bir şey var mı Harris? Son zamanlarda Logan'ın ailesiyle görüştün mü?
You see that family of Logan's recently, the Hamburgers?
Fikrini değiştirmek için yapabileceğim bir şey var mı?
- Isn't there anything I can do to change your mind?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you?
- Yapabileceğim bir şey var mı Bayan Marsh?
Is there anything I can do, Mrs. Marsh?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do? [Sighs]
Yapabileceğim bir şey var mı?
[Sighs] Is there anything I can do?
Benim yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything... I can do?
- Yapabileceğim bir şey var mı?
- Is there anything I can do?
Lucas'ı geri getirmek için yapabileceğim bir şey var mı?
Anything I can use to get Lucas back?
- Yapabileceğim bir şey var mı?
- Anything I can do?
Yapabileceğim bir şey var mı David? Yardım edebilir miyim?
David, is there anything I can do to, like, help you?
Senin için hemen şimdi yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do for you now?
Acaba yapabileceğim bir şey var mı?
I was wondering if there's anything I can do.
Isolde, seni mutlu edebilmek için yapabileceğim bir şey var mı?
Isolde, is there anything I can do to make you happier?
Gitmeden önce sizin için yapabileceğim bir şey var mı? Çünkü ben gidiyorum.
Unless you want me to go foryou.'Cause I will.
- Yapabileceğim bir şey var mıydı? - Hayır.
- Is there something I can do for you?
Yapabileceğim bir şey var mı, uh...
Is there any way to, uh...
Ama şu an... yapabileceğim bir şey var mı bilmiyorum.
But right now, I don't know if there's anything I can do.
Sizin için yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Is there something I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do you for?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything I can do to make it up to you?
Yapabileceğim bir şey var ise eğer, bunu durdurmak için yapabileceğim en ufak bir şey, yaparım.
If there's anything I can do,... anything I can do to stop this, I will.
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else I can do?
- Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else I can do for you?
Benim yapabileceğim bir şey var mı?
Anything I can do?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Now, is there anything else I can do for you?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do? No.
- Yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything I can do?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Can I interest you in anything else?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything I can do?
Bu sabah sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do foryou this morning?
Jackie, yapabileceğim bir şey var mı?
You wanna give me a hand?
Vatan için başka yapabileceğim başka bir şey var mı efendim?
Anything for his motherland, Sir.
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, Bay Chambers?
Anything else I can do for you, Mr. Chambers?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else I can do to...
Yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Is there anything else I can do?