Yaratik Çeviri İngilizce
46 parallel translation
Kaldirima serdigin yaratik kadar kötü görünüyorsun.
Christ, Deckard, you look almost as bad as that skin-job you left on the sidewalk.
Tyrell Sirketi'nde test ettigin yaratik da var.
That skin-job you VK'd at the Tyrell Corporation...
YOKEDİLEMEYECEK KADAR GÜÇLÜ, YAKALANAMAYACAK KADAR ZEKİ OLAN BU YARATIK, HALA VAHŞİ HAYALLERİNİN PEŞİNDEDİR.
Too powerful to be destroyed, too intelligent to be captured, this being still pursues its savage dream.
Yaratik, hiç kimse Shi'ar imparatoru'na karsi gelip hayatini sürdüremez.
Creature, no one defies the will of the Emperor of the Shi'ar and lives.
At - esek kirmasi igrenc yaratik.
Idaho : God-awful animal. Sterile offspring of horse and donkey.
YARATIK :
ALIEN :
YARATIK :
Brian, hoh-ba jubby wah-fa-loo poo-jabba "Simpsons!" ALIEN :
Laura aliskin bir yaratik.
Laura is a creature of habit.
Pazoozoo, seni nankör yaratik!
Pazoozoo, you ungrateful gargoyle!
Zavalli yaratik!
You poor creature!
simdi bunlar yaratik ailesi mi oluyorlar?
So they're a family of monsters?
Ah "YARATIK" gibi.
Oh, like alien.
bunlar yaratik insan degil.
they are beasts not men.
Yerli halk, orada kolayca uyanan mitsel bir yaratik olduguna inaniyor.
Locals believe it is a mythical beast, easily woken.
Yaratik Kiyameti?
Alien Apocalypse?
Babam biraktigi yerden devam etmemizi istiyor... insanlari kurtarmak, yaratik avlamak, aile meslegimiz.
Dad wants us to pick up where he left off - - Saving people, hunting things, the family business.
Babam biraktigi yerden devam etmemizi istiyor - - insanlari kurtarmak, yaratik avlamak, aile meslegimiz.
Dad wants us to pick up where he left off Saving people, hunting things, the family business.
YA... YARATIK!
A monster!
Yaratik oldugunu biliyoruz!
We know you're an alien!
Yaratik olmadigimi size nasil kanitlayabilirim?
How can I... prove to you... that I'm not an alien?
Ve ben bir toplu katliamci yaratik miyim?
And I'm a mass-murdering alien?
Yaratik sogu-bilimini kullanarak onu dondurabiliriz.
We could freeze her. Use the alien cryogenics.
[YARATIK SESİ ] [ SİLAH SESİ]
[gurgling sound ] [ gunshots]
[YARATIK SESİ]
[growling sound]
Ne... [YARATIK SESİ]
What the - [gurgling sound]
[ÇIĞLIK ATIYOR ] [ YARATIK YİYOR]
[screaming ] [ crunching sound]
[YARATIK SESİ]
[gurgling sound]
[YARATIK SESİ ] [ ÇIĞLIKLAR]
[gurgling sound ] [ screams]
[YARATIK SESİ]
[squishing sound]
Zira hayatimda fazlasiyla dogaüstü yaratik var.
Because there are already too many supernatural freaks in my life as it is.
Kafanda yaratik kafasi görmüstüm.
I saw a monster head on you.
Ölümsüzl, mükemmel bir yaratik.
An immortal, perfect creature.
içinde tamamen baska bir yaratik var.
- There's a whole creature inside her.
- ahhh, seni igrenc yaratik Kalk ustumden
- Yuck, you disgusting beast! Get offme!
Sadece ben ve üzerimde elleri gezinen o yaratik vardi orada.
It was just me and this shit head who thought he could put his hands all over me.
Zavalli yaratik, bir köpek ya da bir siçan tarafindan yenmistir muhtemelen!
That poor critter was probably eaten by a dog or a rat. - She's right.
Gece gizlice disariya çikip elma tatlisi çetesi ile yaratik mi öldürüyor?
What, sneaking out in the middle of the night to go hunt monsters with the Apple Dumpling gang?
O hala bir yaratik ve ölmeyi hak ediyor.
She's still a monster and deserves to die.
O bir yaratik.
He's a monster.
Ama buraya bir yaratik gelirse, dikkatli olsa iyi eder.
But if any monsters show up around here, they better look out.
Seni deli yaratik!
You maniac!
En nihayet gerçek mizaci ortaya çikana kadar yillarca tespit edilmeden dolasan habis bir yaratik.
A vile creature who walked undetected for years until finally her true nature was revealed.
~ YARATIK ROLÜ ~ - "Kara Gölün Canavarı" tarzı, çok daha klasik, daha genel bir korku filmini hep istemişimdir.
I always wanted a more kind of classic, a universal horror, "creature of the black lagoon" type of thing.
Aylar geçti, seni igrenç yaratïk.
I've been gone for months, you foul creature.
Elimde, sokaklarda cirit atan dört tane yaratik var.
I've got four skin-jobs walking the streets.
- Bir yaratik.
- It's an alien.