English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Y ] / Yellin

Yellin Çeviri İngilizce

67 parallel translation
Ama çenesini tutamadı ve'polis'diye bağırmaya başladı.
He gets the gag out of his mouth and starts yellin for the police.
Kulak patlatacak kadar bağıran bir bebek.
Just a-yellin'and a-hollerin'so it nearly bust your ears.
O, dünyada en yüksek sesle bağıran bebek.
I bet he's the loudest-yellin'baby that ever was born.
Çocuk bağırmaya başlayınca neden bırakmadın peki? - Niye bırakmadın gitsin?
And what did you hold on for, when she started yellin her head off.
Bağırmayı keser misin? Yaklaş.
Look, will you please stop yellin'?
Ne diye bağırıyorsun?
Why are you yellin'?
" Defol buradan!
Mr. Mitch yellin'and sayin'to Mr. Kyle,
Ben, buraların yabancısıyım diye, Flaca bencillik yapıp, savaşın dışında kalamam. Gerçekleri değiştiremeyiz.
I may sound like a Bible-beater yellin'up a revival at a camp meeting, but that don't change the truth none.
Birkaç şehir eşkıyası bağırıp çağırmaya başladı.
Yes, some roughnecks started yellin'and screamin'and hollerin'.
Bir tarafta yan yana oturmuş bir sürü insan var... ayrıca bir de parmağıyla zenciyi göstererek bağırıp çağıran birisi var.
There's a whole lot of men sitting'together on one side... and one man keeps pointin'at the coloured man and yellin'.
- Çocuk bağırıyordu.
- The kid was yellin'.
Bağırış, çağırış istemiyorum...
I don't hold with shouting'and yellin', but you better believe it.
- Bayan Patience da başladı bağırmaya :
- Miss Patience started yellin'.
Onları haykırtmaya devam et ama biraz da Romalılara nefret ekle
Keep them yellin'their devotion But add a touch of hate at Rome
Bir gece babam, Dodger ve ben yemek yiyorduk. Gelip babama dışarı çıkmasını söyledi.
One night, me and dodger and my dad were eatin'supper, and he rode up yellin for my dad to come outside.
Bağırıp çağırıp, birbirlerine sataşıyorlardı.
They were screamin'and yellin and boppin'each other.
Buraya geldi ve bana bağırmaya başladı.
She starts yellin'at me.
- Yellin.
Yellin.
Bağırıp el çırpıyorlardı.
You know. Yellin', clapping'.
Bir grup insanın "Tut onu" diye bağırdığını duyuyordum.
I heard a bunch of people yellin'"Hold her down."
Sana seslendiğimde yanıma gel.
Get back here when I'm yellin'at you!
Ona niye bağırıyorsun?
What are you yellin ´ at him for?
Babam bana bağırıyordu, hiç havamda değildim.
My dad was yellin'at me. I'm just not in the mood.
Rodney denen aşağılık yakalandı.
What the fuck you yellin'at? That nigger Rodney got locked up.
Küçük bir kol çıktı ortaya ve kız bağırıp çağırmaya başladı.
This little arm just comes right out, and you hear her screamin'and yellin'.
Bağırıp çağırmakla istediğini elde edemezsin.
Yellin'won't get you what you want.
Ben de Diana Yellin'e senin için Dendrophiliac demiştim.
I told Diana Yellin that you were a dendrophiliac.
- Annem bağırıp duruyordu.
- My mom was yellin'at me.
Hayır, sadece yerlerde yuvarlanıp bağırıyordu.
- No, he was just kind of all rolled up and yellin'. - Mm-hmm.
O da evime geldi bağırıp çağırmaya başladı. Hayatını mahvettiğimi ve ona ailesini hatırlattığımı söyledi.
Well, I guess he became some disgruntled office worker...'cause he comes over to the house and starts screamin'and yellin'... and just spilling'his guts about how much I'm ruining'his life... and how much I remind him of his family.
Çünkü karım seni seksi buluyor!
What are you yellin'at Spence for? Because my wife thinks you're hot.
Neden ona bağırıyorsun?
Why are you yellin'at him?
- Gerçekten. 957 72 97'den Anna Bonnie'yi ara. Ya da Lisa Yellen'ı.
No, I want to, I want you to call Anna Bonnie at 957-7297... or Lisa Yellin at 459...
... onun şeyini yalayacağım ve o çok bağırıyor- -
... starts licking and chomping on her pussy and she's screamin and yellin'and she just...
Yeğeni öldürülüp para çalındığı için kıza bağırıyordu. - Ne?
And he was yellin'at the girl cos his nephew got killed and the money got stolen.
Bağırmayı sürdürürsen odaklanamam.
If you keep yellin', I can't concentrate.
Telefonda bağırdığın pislik mi?
The jerk you were yellin'at on the phone?
Sonra millet bağırmaya, çığlık atmaya başladı ve herkes öfkeye kapıldı ve kimse birbirini dinlemez oldu.
And then everybody started yellin'and screamin and folks is angry and no one's Iistenin'
Çünkü yapıyorum büyümü onlara Ve başlıyorlar şöyle bağırmaya
'Cause I cast my spell And they start yellin
Bağırmayı kesin pislikler!
Hey, stop yellin'you fuckin'animals!
- Lanet olsun, ne diye bağırıyorsun?
What the fuck is you yellin'for?
Birilerinin nasıl işediğime dair çığlık attığımı duymasından?
Are you afraid someone's gonna hear me yellin'about how I'm gonna take a piss? !
Sürekli tesisatçıya bağırıyor.
ALWAYS YELLIN'AT THE PLUMBER.
Sahildeymişin gibiydi... köpekbalıklarının silahlarının olmasını, ve seni kumun üstünde kovalamasını, ayrıca sana ateş ederken anlamadığın bir dilde sana bağırmalarını saymazsak.
Except the sharks have guns, and they're runnin'around on the sand shooting'at ya... and yellin'in a fish language you don't understand. It - It got to me.
Lanet telefona bağırmayı kes.
Stop yellin'in the damn phone.
Sen kendi işine bak!
What you yellin'for! Mind your fuckin business! Tha  s what!
Ne dediğimi anlıyorsunuz değil mi? Tabancası vardı. Yırtınıyordu.
And he had a gun, and he was yellin'.
Ne için geldin?
( YELLIN G IN SPANISH )
Bulunduğumuz çevre ve senin ziyaretini dikkate alırsak... muhtemelen "şöyle bağırıyor olurdu" derim...
Given our surroundings and your pilgrimage... I'd say he'd probably be yellin'...
Çığlıklar atıyorsunuz.
Yellin'everywhere.
BAĞIRDIĞINI DUYDUM SADECE
No, I heard you yellin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]