Yılda Çeviri İngilizce
9,137 parallel translation
Önümüzdeki mali yılda, gelir yükseldiğinde, tekrar konuşalım.
We come back next fiscal when the flow's a little healthier. - We revisit.
Bu yüzden senin on yılda yapacağını bir gecede başarabiliriz.
And this way we can achieve in one night what might take you a decade.
On beş yılda bir hafta ağırlıyorlar sizi, onda da medeni davranmaya çalışıyoruz.
They get you for one week every 15 years, and we try to be civil.
Umudun vardır çünkü her bin yılda küçük bir kuş içeri girer ve bir kum tanesini alıp götürür.
You got hope. 'Cause every thousand years, a little bird flies in and takes away one grain of sand.
'Çünkü her 1,000 yılda bir, küçük bir kuş içeri girer ve bir kum tanesi alıp çıkar.
'Cause every 1,000 years, a little bird flies in and takes away one grain of sand.
Ve her bin yılda bir, bir küçük kuşun içeri girip küçük bir kum tanesini alıp götürmesinin, insana umut verdiğini söylemişti.
And every thousand years, a little bird would come and take away a single grain, giving you some hope.
Yılda milyarlarca para Kolombiya'dan ABD'ye geliyordu.
Billions of dollars a year, all flowing from the US to Colombia.
Kısacası bir sömürge kurmuş olacaksınız. Malları gemilere yükleyip Atlas Okyanusu'nu aşacak ve son 50 yılda düzenli ticari ilişkilere köstek olan ne varsa hepsinin ortadan kalkmış olmasını dileyeceksiniz.
In short, you'd be assembling a colony, boarding it onto ships, transporting it across the Atlantic, and hoping that when it arrives, it takes to an environment that has resisted every attempt at stable commerce
Dayını on yılda bir ziyaret edersen olacağı budur.
_
Ama ondan önce yılda sadece bir kaç saat süren bir şey olur.
But, before that... It happens for a just a few hours every year.
Termit bayram yılda bir kez olur. Ama kalan 364 gün Maya oğlunu kendisi doyurmalıdır.
The termite feast comes but once a year, which leaves Maya with 364 other days to provide for her son.
Altı yılda bir burada çekim yapıyormuşuz gibi hissettiriyor.
It feels like we've been filming here for six years.
- Hangi yılda doğmuştun?
- What year were you born?
İki yılda, birbirimizle ilgili ciddi düşünüyor muyuz düşünmüyor muyuz anlarız.
In two years we'll know.. .. whether we're really serious about each other or not.
İnsanların silmek istemediği tüm bu selfieler ve gereksiz dosyalar son iki yılda dünyadaki tüm verilerin % 92'sini oluşturdu.
With all the selfies and useless files people refuse to delete on the cloud, 92 % of the world's data was created in the last two years alone.
Bu uygulamayı birlikte yarattık ve bu konferans yılda bir kere oluyor. Biz de bunun bayağı önemli olduğunu düşündük. Bağlanmak, buraya gelmek ve ortaya çıkarmak...
We created this app together and this conference only happens once a year, so we thought it was really important to commit, and get it here, and get it out.
Herkes son 20 yılda ne yaptığını merak ediyor.
Everybody wants to know what he's been doing for the last 20 years.
Intersite server yükünü küçük bir bölüme daraltmak yılda onlara onlarca milyon dolar tasarruf ettirir.
Reducing Intersite server load by a tiny fraction, could save them tens of millions of dollars a year.
Peki, 20 yılda 200 milyon dolar kazanç demektir.
Okay. Well, that's a gain of $ 200 million over 20 years.
Kulübümüz sağlıklı dans kültürünü teşvik etmekte, Ve yorulmadan sahada çalışan bayanlar için, yılda bir kez!
Our club is promoting healthy dance culture, and for all of you ladies who work tirelessly on the field, once a year!
Daha önce hüküm giyip giymediğinize vahşi bir suç işleyip işlemediğinize ordudan atılıp atılmadığınıza aklî dengenizin yerinde olup olmadığına son beş yılda madde etkisi altında araba kullanıp kullanmadığınıza...
Whether you're a convicted felon, if you've been involved in a crime of violence, dishonorably discharged from the army, mentally competent. If you've got more than one DUI offense in the last five years, if you're a fugitive,
Bir yılda binlerce pound harcandı lâkin boşa gitti.
£ 1,000 a year and quite dead.
Sizden izin almadan önümüzdeki 10 yılda yapacağımız çalışmaların planını hazırladım.
I have taken the liberty of drawing up a plan of study tor the next ten years.
Biraz daha simkin! Yılda 1500'ü nasıl karşılayabilir ki? Hepimizin Amerikalılarla evlenmesi gerektiği ortada.
You trapped my uncle in a debt and... here's your reward.
Böylesine bir yeteneğe sahip gerçek dahi kırk yılda bir dünyaya gelir.
Only a small number of true genius with talent is born.
Teksas Tech son iki yılda daha iyi durumda, ama James Street'in önderliğinde ve Freddie Steinmark'ın yardımcılığında bu Longhorn takımı tamamen farklı bir görünümde.
Texas Tech has gotten the better of the Longhorns in the last two years, but with James Street at the helm and Freddie Steinmark in the secondary, this Longhorn team has a completely different look.
Demek istediğim, tehlikeyi veya son iki yılda vazgeçmek zorunda olduklarımı özlemiyorum.
A little. I mean, it's not like I miss the danger or-or how much of my life
Son beş yılda 31 Ekim'de kaybolan çocukların listesi gerekli.
I need a printout of all the missing children cases from October 31st in the last five years.
- Otuz yılda çok şey değişir.
A lot can change in 30 years.
Ölümsüzlüğü bulmak için 500 yıl uğraştın bense sadece 19 yılda başardım!
You spent 500 years trying to make an immortal and I, I succeeded in a mere 19.
Sadece birkaç yılda tohum, bitki hatta bostan bile oluşturabiliriz.
We can create seeds, plantings, whole orchards in the span of a few years.
Amerikalılar yılda birkaç ton kokain yapıyorlardı.
Americans were doing a couple hundred tons of cocaine every year.
Kilosu 50 bin dolardan, yılda 5 milyar dolar ediyordu.
At 50 grand a kilo, that's five billion dollars a year.
Kırk yılda birde olsa seninle kumar oynamak isterim.
Once in a blue moon I like to gamble with you.
Truffaut yılda bir film çekiyordu. GECENİN ÖTESİ'Nİ İZLEDİM VE BAYILDIM. Bazen de iki.
Truffaut made a movie a year, sometimes two.
100 yılda bir gelirler. "
One is born every 100 years. "
Son 3 yılda dünya çapında milyonlarca kitap sattı.
With millions of books sold worldwide over the last three years,
Joan bildim bileli insan müsveddesinin tekiydi. Ama son üç yılda kendini bile aştı.
Joan has always been kind of a train wreck, but the last three years, she's gone off the deep end.
Önümüzde 5 yılda Amerika çapında Tom'un Tavernası'ndan 20 tane daha açılacak.
Over the next five years, there's gonna be 20 Tom's Bistros across America.
Bendeniz İl Meclisi Başkanı Encümen Brandi Maxxxx olarak... Son 2 yılda 11 binden fazla pornonun yıldızı. ... Garry Gergich'i resmen Pawnee Valisi ilan ediyorum.
As president of City Council, I, Councilwoman Brandi Maxxxx, star of more than 11,000 adult films in the last two years, officially declare Garry Gergich Mayor of Pawnee, Indiana, for the fourth time.
Unut gitsin. 15 yılda pankartların için neredeyse yüz bin dolar para harcadım.
Over the past 15 years, I have spent nearly $ 100,000 at your banner store.
Hiç oğlum olmadı. " " Bilmeni isterim ki şu son on yılda...
"Dearest Andy, I have never had a son of my own, and I just want you to know that for the past ten years" - -
April, son on yılda Parklar Bahçeler'de muazzam işler başardın ve akıl hocan da bu alemin ve tüm alemlerin en kral hocası Leslie Knope'tu uleyn!
April, you spent the last ten years doing amazing things with this Parks department, and learning from the greatest teacher in this or any business, Leslie Freaking Knope!
Umarız bunun önümüzdeki on yılda Ulusal Parklar bütçesini muhafaza etmek için en iyi yöntem olduğu konusunda bizimle aynı fikirdesinizdir.
And we hope you agree that this is the best plan to preserve national parks'funding into the next decade.
Eğer seni aldığımdan beri geçen yüz yılda bunu öğrenemediysen şimdi kafana sok!
Go, but remember, Marcel, this is your home. I am your family, and if you haven't learned that in the century since I took you in, then learn it now!
Yılda birkaç ders veriyorum sadece.
Just a few lectures a year.
Yılda 20000 dolar için bir güvenlik işinde çalışmak istediğimi mi sanıyorsun?
You think I wanna work a security job for 20,000 a year?
Bu, geçtiğimiz 10 yılda, Amerika'daki üçüncü salgın.
This is the third outbreak in the United States in the last 10 years,
Sağ kalanlar ilacı yılda bir kez alacak.
Survivors would only need to refill the drug once a year,
Robert F. Kennedy : 1968 yılı eşi görülmemiş bir türbülans tehlike ve akılda kalan sorularla geçiyor.
Robert F. Kennedy : 1968 is a year of unprecedented turbulence, danger, and questioning.
Onu bir şey için akılda tutmalıyız.
We should keep him in mind for something.