Zahra Çeviri İngilizce
159 parallel translation
Zahra Djenab.
Zahra Djenab.
- Zahra Dejnab.
- Zahra Dejnab.
- Zahra Norouzi.
- Zahra Norouzi.
Burada başka devler de var. Ağacımsı zahra bitkileri... Avrupa'da yetişen ufak sarı otların akrabaları...
There are other giants here, too - tree-groundsels, relatives of the little yellow weed that grows in European gardens.
Ali, Zehra'ya söyle, eğer bebek uyuduysa patatesleri soysun.
Ali, tell Zahra to peel the potatoes if she has put the baby to sleep.
Zehra, babana bir bardak çay ver.
Zahra, pour a cup of tea for your father.
Bütün gün işyerinde çay servisi yapıyorum,.. ... ama Zehra'nın elinden içtiğim çayın tadı bir başka.
I serve tea at office all day long, but Zahra's tea tastes different.
Zehra, Zehra.
Zahra, Zahra.
Zehra için bir çift ayakkabı.
And a pair of shoes for Zahra.
Zehra öncelikli.
Zahra comes first.
- Zehra, sana güzel haberlerim var.
- Zahra, good news.
Zehra can...
Zahra dear...
Zehra can!
Zahra dear!
Zehra, Masume, Buraya gelin.
Zahra, Massoumeh, come here.
Zehra, bu kim?
Zahra, who's this?
Bu Zehra.
It's Zahra.
Sen Zehra mısın?
Are you Zahra?
Cici kız bu, aferin Zehra.
Good girl, Zahra.
Bu da Zehra, Sen de buraya gel Zehra.
Zahra, come over here too.
Zehra can... eve gidelim.
Zahra dear... Let's go home.
Zehra bu.
That's Zahra.
Doğru değil mi, Zehra?
Isn't that right, Zahra?
Masume, canım, Zehra, canım benim...
Massoumeh, my dear, Zahra, my dear...
Zehra, çamaşırları yıka.
Zahra, wash the clothes.
Zehra canım!
Zahra dear!
Zehra canım, ye bitir...
Zahra dear, eat up.
Nasılsın, Zehra?
How are you, Zahra?
Zehra can, Masume can, neredeydiniz?
Zahra, Massoumeh, where were you?
100 Masume için... 100 tumen Zehra için, ve 100 tumen de senin için.
100 for Massoumeh. There's 100 tomans left for Zahra, and 100 tomans for you.
Zehra bunu yapabilir mi görelim.
Let's see if Zahra can do it.
Zehra... gidelim.
Zahra... let's go.
Zehra... Haydi gidelim
Zahra... come and eat.
Zehra canım, gidelim.
Zahra dear, let's go.
Zehra canım...
Zahra dear...
Zehra canım, Masume canım...
Zahra dear, Massoumeh dear...
Zehra, gitme.
Zahra, don't go.
Zehra, kal orada...
Zahra, stay here.
Zehra!
Zahra!
- Zehra NADERl...
- Zahra NADERl
Zehra SAĞRISAZ
Zahra SAGHRlSAZ
Telefona adam çıkarsa, Zehra'yı çağırtın.
If a man answers the phone, call Zahra.
- Zehra'yı isteyin.
- Ask for Zahra.
Zehra'yla konuşmak istiyorum.
I want to speak to Zahra.
Zahra Bahrami, Hossein Rahimi
Zahra Bahrami, Hossein Rahimi
Lâkin ben yalnız Zehra'yı sevdim, Ve onunla kaçmak istedim.
But I loved only Zahra, and I wanted to run away with her.
Dolaştım durdum, Lakin artık ne saray vardı ortada, ne de Zehra...
I turned around, but there was no palace anymore, no Zahra.
Zahra.
Zahra.
Güney İspanya da, Medinet-üz Zehra adlı şu anda kazı çalışmaları devam eden büyük bir Müslüman sarayı.
And this, a huge Muslim palace called Madinat Al-Zahra, currently being excavated in Southern Spain.
Bunlar, Medinet-üz-Zehra'nın etkileyici kalıntıları, bu fantastik saray şehri, bütün Endülüs halifelerinin en büyüğü, lll. Abdurrahman tarafından 9. yüzyılda Kurtuba dışında yaptırılmıştır.
These are the impressive ruins of Madinat Al-Zahra, the fantastic palace city built outside Cordoba in the 9th century by Abd al-Rahman III, who was the greatest of all the Andalucian caliphs.
Babam Zehra'nın küçük düşürülmesini istemişti.
My father wanted Zahra humiliated...
Zehra nerede?
Where's Zahra?