Zannedersem Çeviri İngilizce
552 parallel translation
Zannedersem Yüzbaşı Harvey gelir gelmez.
As soon as Captain Harvey comes down.
McGuire da değildir zannedersem.
I doubt if it's McGuire.
Zannedersem, buraya geldiğimizde de yoktu.
I don't think there was one when we came here.
Bekçi, zannedersem.
Housekeeper, I suppose.
O ve Bay Wheaton'ın akşam için planları vardı, zannedersem.
She and Mr. Wheaton had some sort of an evening figured out, I understand.
Topallayarak yürüyor, zannedersem sol ayağı.
He walks with a limp, the left foot I think.
Zannedersem kaptanları kast ediyor.
I suppose she means captains.
Şimdi buradan kalkıp ikilemem gerekiyor zannedersem, öyle mi?
I swear it is. And I'm supposed to get up now and walk out? Is that it?
Lester da onun kocası oluyor zannedersem?
Lester's her husband, I presume?
Kardeş Ledeyard zannedersem boruyu bir daha öttüreceksin.
Sister Ledeyard supposing you blow that horn again.
- Sevgili Jonathan bu filmi yönetmeye bana ödediğin yüz bin dolardan beri birkaç pound sterlin zannedersem bir film istiyorsun
Dear Jonathan, since you've paid me $ 100,000 to direct this picture a lot of pound sterling presumably you want my kind of picture.
Zannedersem var.
I think I have.
Her yerle aynı, zannedersem.
Same as anywhere, I imagine.
Direniş güçleri için tam bir esrardı... ve zannedersem, İngilizler'le bağlantılıydı.
She was quite a heroine of the resistance movement... connected, one imagines, with the - [Whispers] British.
- Zannedersem sana Sophie'den bahsetmemi istiyorsun.
- I suppose you want me to tell you about Sophie.
- Zannedersem otel zaten senin.
- I suppose you own the hotel.
Küçük ufak bir yara zannedersem.
Just a little flesh wound, I reckon.
20 : 30 zannedersem?
About half past eight?
- Zannedersem üç, dört gün.
- Three, four days, I suppose.
Zannedersem birkaç saat sürecek.
I'm afraid it's going to take several hours.
- Görüş meselesi, zannedersem.
- Matter of opinion, I guess.
YUkarıdaki arkadaş da yakında şehri terkeder zannedersem.
And I think our friend upstairs will be leaving town soon.
1973'te zannedersem. Evet, evet.
WELL, WHEN DID THIS MORTUARY-
Zannedersem biraz yorgunum.
Oh, yes, I expect I'm tired.
Zannedersem öyle diyorlardı.
Oh, I suppose that's what she called it.
Zannedersem, damarlarımda az da olsa o Prescott kanından taşıyorumdur.
I guess I got a little of that Prescott blood in me after all.
Nefesleniyor, zannedersem.
Oh, taking a breather, I expect.
- Zannedersem iyi.
- I think so.
Zannedersem ördek sezonu bitti.
I thought ducks were out of season.
Zannedersem partiyi bölüyoruz.
I think we've broken up the party.
Zannedersem, keşif uçuşlarınızdan biri olmalı.
I suppose it's another of your off-course reconnaissance flights.
Zannedersem dil konusunda yetenekliyim efendim.
I guess I've got this talent for languages, sir.
Geçen Kasım, zannedersem.
Last November, I believe.
Zannedersem Maslak'taki atış poligonuna gittiler.
- I guess they went to the Shooting Gallery in Maslak.
Zannedersem öğle vakti dönecekti!
He was supposed to return by noon!
- Zannedersem dedektifsiniz.
- I thought you were a detective.
Sen de evine gittin zannedersem!
Then you went home, I suppose?
Zannedersem Williamson'ı tanıyordunuz.
I believe you knew Williamson.
Oldukça geç, 10'daydı zannedersem.
Quite late, at 10 I believe.
Zannedersem... Onu daha az sevmiş olsaydım ve onu kuşatanlardan dolayı bu kadar endişelenmeseydim,
I believe... if I had loved him less and not worried so much about what surrounded him,
Wissant'a niye davet edildiğimizi zannedersem biliyorum.
I think I know why we've been asked to go to Wissant.
Zannedersem bundan bahsetmiştin.
I thought you'd mention that.
Zannedersem cüzdanlarınız çalınmış!
I suppose you've had your wallet stolen?
- Zannedersem dışarıda fırtına var.
- I think there's a storm brewing!
Hayır, zannedersem öyle.
No, I suppose not.
Ziyarette bulunabileceğiniz iki ya da üç tane dul kadın olacaktı zannedersem...
There are two or three widows who might be prepared to be visited...
Ama zannedersem bu tuhaf bir vaka.
But I daresay it's a strange case.
Zannedersem veledinin başına ne geleceği umrunda değil.
I guess you don't care what happens to your brat.
Diğerlerinin arasında zannedersem Dominik cum. ve brezilya
I believe, among others, the Dominican Republic and Brazil.
Zannedersem evden kaçmıştın.
I suppose you'd run away from home.
Zannedersem sana yazmıştım.
I... I had to work this out myself.