Zekâma Çeviri İngilizce
24 parallel translation
Şimdi bayım, zekâma hakaret etmeyi bırakıp gerçekte kim olduğunuzu ve burada esas bulunma sebebinizi söyleyin.
And now, Sir. You will stop abusing my intelligence and tell me who you really are and what is your actual purpose in being here. I am a sick man.
Zekâma da saygı duysanız?
Try respecting my intelligence too.
Sen ve erkek arkadaşın zekâma hakaret ettiniz.
You and your boyfriend... you insult my intelligence.
Sürekli zekâma nasıl hakaret ettiğini görüyor musun?
Haven't you noticed the way he makes digs at my intelligence?
Lütfen zekâma hakaret etmeyin Bay Nixon.
- It's not intelligence.
- Zekâma hakaret etme.
Don't insult my intelligence. Hey, come on.
O kitabı okusaydım, zekâma hakaret olurdu.
- Have I read that book? Not only does that insult my intelligence,..
Böyle bir işin altından kalkabilmek konusunda zekâma ve yeteneğime güveniyor ama aynı zamanda boğulmakta olan bir insan gibi.
She identifies with my cleverness... and ability to pull something like this off. But she's like a drowning person.
Bak, dediğini yapmış olsaydım, bu benim zekâma pek yakışmazdı, değil mi?
That wοuldn't be νery smart of me, nοw wοuld it?
- Zekâma hakaret etme, Bernie.
Don't insult my intelligence.
Zekâma hakaret ediyordu.
- It was an insult to my intelligence.
Zekâma hakaret etme.
Don't insult my intelligence.
Tabii zekâma da güvenmem gerekiyor.
Well, you know, I've come to depend on your wits, too.
Lütfen zekâma hakaret etme.
Please don't insult my intelligence.
O zaman sadece hukuki zekâma bel bağlayacaksınız.
Then you'd be relying solely on my legal acumen.
Benim görünüşüme ve zekâma sahip olan birinin gitmesi gerekenden fazla gittim.
I'm gonna kill myself! I've gone further than anyone with my looks or intellect.
Onun sayesinde tamamen fikrimden geri dönmüş olmama rağmen bunu inkâr edip'Dur bakalım Zekâma hakaret ediyorsun'da diyebilirdim.
And I was completely turned around by that even though you might think I'd have pushed back and said'Wait a minute. You're insulting my intelligence.'
Evet, zekâma hakaret ediyor olabilirsin ama zekâma hakaret edilmeyi hak ediyorumdur.
Well yes, maybe you are insulting my intelligence. I deserve to have my intelligence insulted.
Lütfen, zekâma hakaret etme.
Please, don't insult my intelligence.
Pratik zekâma falan iltifat edebilirdin. - Ben...
I mean, you couldn't maybe compliment my ingenuity.
İzlemiyorum çünkü zekâma hakaret ediyor.
I don't watch'em, because they insult my intelligence.
Sonunda benim zekâma yakın birisi geldi.
Well, finally an intellect approximate to my own.
- Lütfen zekâma hakaret etme.
- Please don't insult me.