Zevklidir Çeviri İngilizce
104 parallel translation
Bu yarış çok zevklidir.
This fine kind racing business.
Trilay lay lom Zevklidir bir oyuncunun hayatı
Hi diddle de day An actor's life is gay
Trilay lay lom Zevklidir bir oyuncunun hayatı
Hi diddle dee day An actor's life is gay
Yapması çok zevklidir.
Delightful thing to do.
Denizin altında, balıkların yüzüşünü izlemek çok zevklidir değil mi?
Is it fun to be under water and watch the fish swim?
Evet, balıkları izlemek zevklidir.
Yes, it's fun to see the fish swim.
Korsanlık çok zevklidir
You'll love the life of a thief
# Aşk zevklidir #
Love is fun
Çoğunlukla zevklidir.
Often it's amusing.
- İnce zevklidir.
- She has taste.
- Taşra, zevklidir. - Dümdüz meyve ağaçları olan.
Taste of countryside, this is wonderful like a fresh fruit from a tree
Uçmak zevklidir Lew.
Flying used to be fun.
Evet. Zevklidir...
Yes. lt is nice...
Neredeyse iyi yemekle aynı derecede zevklidir.
It ranks almost with good food.
Çok daha zevklidir.
It's much more fun.
Ayrıca ince zevklidir...
She is someone of good taste,
Kullanması zevklidir.
It's got a really nice action to it and a heck of a wallop.
Orta mesafeden çok zevklidir, tekli bisikletçiler için.
Very tasteful for the medium distance, solitary cyclist.
Cidden iyi bir imhacıysan, imha etmek zevklidir herhalde
Guess to be a really good exterminator you have to enjoy killing things.
Burada çalışmak çok zevklidir.
It's a pleasure to be working here.
Yemesi zevklidir ama bende hep gaz yapar.
Not bad eating, but always give me gas.
Bizim toplumumuzda erkek olmak çok zevklidir.
In our society it's very pleasurable to be a man.
Yaşamın erken safhaları zevklidir, çünkü aydınlık çok yakın ulaşılabilir görünür.
Early in life it is a joy, because the light seems so near so reachable
Slarg'dan önce gruz odamızdan başka yerde hönmek de zevklidir.
It is good to hone in places other than our guz chamber before slar phase.
Çok zevklidir.
She had taste.
3 şey zevklidir : Et yemek, et sürmek, ve ete et koymak.
there is joy in 3 things - - eating meat, riding meat,
Gemideki hayat çok zevklidir Diyorlar ki okyanusun öbür yanında Kızgın kumlu uzak diyarlar var
There are distant lands with burning sands that call across the oceans
Sadece dans etmek zevklidir, canım.
Just dancing's fun, honey.
Zevklidir.
It'd be a good class.
Evet. Organik kimya çok zevklidir.
Yeah, it's so much fun studying organic chemistry.
Mi hijita, bu çok zevklidir.
Mi hijita, this is so good.
Siann için ise, aslında zevklidir.
As for Siann, she's had the pleasure.
Şimdi, oyuncular galip gelerek, birbirlerini boğmaya çalışıyorlar, bu her zaman çok zevklidir.
Now the players can beat the shit out of and try to drown one another, which is always fun.
"Ve bu sorumluluklar zevklidir."
And those burdens are delightful. "
Açık konuşan biriyle iş yapmak gerçekten de zevklidir Bay Kucko.
It is truly a pleasure to do business with an enlightened man, Mr. Krutchkov.
Müfredatta yok ama okuması çok zevklidir. Eğer bu tür şeylerle ilgiliysen.
It's a fascinating read, ifyou're into that sort ofthing.
Fakat zevklidir.
But it's delicious.
Çok zevklidir aslında.
- Pretty cool, actually.
Zevklidir ve önemli bir amaca hizmet eder.
It's enjoyable, and it serves an important purpose.
Her zaman zevklidir.
That's always fun.
Çok zevklidir.
It's powerful fun.
"Kurgu, gerçekten daha zevklidir."
"Truth is less fun than fiction."
Evet, puro içip kimin kazanacağına dair bahse girmek zevklidir.
Yeah, as an excuse to smoke cigars And bet on who's going to get their -
Çok zevkli. Onları çıkartabildiğin sürece zevklidir tabii.
It's cool if you can take them off.
Çok zevklidir.
She's got the sense of style.
Biz zenciyi öldürmek hep zevklidir.
Killing a nigger's always nice.
Büyük yastığı tekmelemek de daha zevklidir.
The bigger the cushion, the sweeter the pushin'.
İyi bir rüya görmek çok zevklidir.
A good dream is enjoyable.
Rachel alışverişe bayılır, ve de çok zevklidir.
Rachel loves to shop, and she has great taste.
Ivır zıvır almak zevklidir.
It's fun just to buy shit.
Güçlü bir av, daha zevklidir. Bizi serbest bırak, ve sende güvende ol.
Why do you hesitate?