Zirvesi Çeviri İngilizce
409 parallel translation
Batiskafın, lav gölü boyunca yolculuğu Lucky Strike Volkanı'nın üç zirvesi arasında sürüyor.
The submersible's journey across the lava lake takes it between the three peaks of the Lucky Strike volcano.
Billy, Chicago'daki Cumhuriyetçi Zirvesi'ni boşver ve şunu yaz : " Ringo Kid Lordsburg'de Ana Cadde'de bu gece öldürüldü.
Billy, kill that story about the Republican Convention in Chicago and take this down : " The Ringo Kid was killed on Main Street...
Bu dans kariyerimin zirvesi olacak.
Oh, dear. Ah! Well, that dance is the climax of my career.
Frankenstein'ın dâhiliğinin mükemmel zirvesi.
Triumphant climax of Frankenstein's genius.
Tedbirin zirvesi, saldırılması en son akla gelecek yerlerde savunmayı çoğaltmakla olur.
The height of prudery is to multiply defenses in the places least likely to be attacked.
Scartaris, volkanın yanındaki bir dağın zirvesi.
Scartaris is a mountain peak near the volcano.
Niederwald'ın zirvesi deniz seviyesinin 300 metre, nehrin de 225 metre yukarısında.
The summit of the Niederwald rises 985 feet above sea level, 740 feet above the river.
İşte Empire State Binası'nın zirvesi : Zeminden yüz iki kat yüksekte.
Here, on top of the Empire State Building you're on the hundredth and second storey above the ground level.
İşte! "15. döneminde, ahşap işlerinde türünün zirvesi".
There! "At the age of 15, top of his class in woodwork."
Dinle : Bu Brüksel'deki Ortak Pazar Zirvesi'yle ilgili.
Listen, it's about the Common Market, in Brussels.
Cinsel gücümün zirvesi 10 yıl önceydi.
The height of my sexual potency was ten years ago.
Her neyse, bugünkü haliyle evlilik en iğrenç yalan. Bencilliğin zirvesi.
Anyway, marriage as it exists today is the most odious of lies, the height of egotism.
Ancak Churchill'in Roosevelt'le Eylül 1941'de gerçekleştirdiği Atlantik zirvesi sonrası, Amerika, hangi uyruktan olursa olsun, kendi kıyı şeridi ve İzlanda'daki gemileri koruyacağını ilan etti.
But after the meeting between Churchill and Roosevelt in September of 1941, U.S.A. had announced that they would protect the ships of any nationality that they sailed between its coasts and of Iceland.
Dağ zirvesi dağ zirvesidir.
A mountain peak is a mountain peak.
Burası Doğu Hebei nin en yüksek zirvesi Nan dağı
This is EastHebei's highestpeak-Mt. Nan
25 yüzyıl önce burada Samos adası ve çevresinde Akdeniz bölgesinde uyanan kültürel yükselişin zirvesi yaşanıyordu.
Here, 25 centuries ago on the island of Samos and in the other Greek colonies which had grown up in the busy Aegean Sea there was a glorious awakening.
Dünyanın zirvesi anne.
Top of the world, Ma.
"sabah gün doğarken, kar takkeli dağın zirvesi - hangguan jinhong."
"7 am, snow capped mountain summit - hangguan Jinhong."
"Kar takkeli dağın zirvesi - gün doğarken"
The summit of the snow-capped mountain, 7 A.M.
22 saat sonra Hartford Zirvesi bitmiş olacak.
In 22 hours, the Hartford summit meeting will be over.
Ne Hartford Zirvesi kalır, ne de Yılan Plissken.
- No more Hartford summit and no more Snake Plissken.
Işık ile gölgenin arasında orta yerde, bilim ve hurafe arasında, insanoğlunun korkularının cehennemi ile... ilminin zirvesi arasında uzanan bir boyut.
It is the middle ground between light and shadow, between science and superstition, and it lies between the pit of man's fears and the summit of his knowledge.
Muhteşem bir operasyondu. Kariyerinin zirvesi olmalı bu.
That was a splendid operation, a high point of your career.
Hayır Watson, korkarım bu dağın yalnızca zirvesi.
No, Watson, I'm afraid this is only the tip of the iceberg.
Beyefendinin, bir berberin karla kaplı zirvesi olan saç kesmeyi takdir etmek için zaman ayıracağını umuyorum.
I merely hope that sir can take time off from what I know is a very hectic schedule to appreciate that for me to cut all the hairs on sir's head represents the snow-capped summit of a barber's career.
Liderler zirvesi yapılması için başlatılan girişimler sonuçsuz kaldı.
Attempts to convene a summit between heads of state have collapsed...
Dome Zirvesi'nin güney tarafındaki radyo vericisinin oradayız.
We're by the radio tower on the south side of Dome Peak.
Zirvesi 800 km olan bir yörüngede hareket ediyorlar gibi.
They seem to be moving in an orbital path with an 800-kilometer apogee.
Dünyanın zirvesi!
The top of the world!
Ama Tygrus, o sanatımın zirvesi.
But Tygrus, he is the pinnacle of my art.
Sayende her nefes yeni bir acı zirvesi oldu.
I've run out of ideas. Why don't you take a crack at her, dear?
Umarım zirvesi değildir.
Not the peak, I hope.
İlk zirvesi demek istedim.
I meant the first peak.
Başkan Kennedy'nin de, Amerikan-Alman Zirvesi'ne katılacağı söylentileri var.
There are rumors that President Kennedy will participate to a meeting of the US-German.
Dünyanın zirvesi, anne.
Top of the world, Mom.
- Onu çok romantik bir yere götürürdüm, bir dağın zirvesi veya güzel bir köprü ya da onun gibi bir yere ve onu iterdim.
I'd take her to a really romantic spot like a mountaintop, or a real pretty bridge, or something like that and I'd push her off.
Başkan, Güney Asya Ekonomik Zirvesi'nden 20 saat sonra gelecek.
The President's ETA from the East Asia Economic Summit is in 20 hours.
Reykjavik zirvesi yaklaşıyor.
We got Reykjavik coming up.
Hindistan'a varınca, Himalayalar'a ve Dünya'nın en yüksek... dokuzuncu zirvesi olan Nanga Parbat'a doğru yola çıkacağız.
When we reach India, we will head for the Himalayas and the ninth-highest peak on Earth, Nanga Parbat.
Ah, bak, çatının zirvesi için, yıldırımı çekecek.
Ah, look, for the peak of the roof, it will attract the lightning.
Rüzgarın en sert olduğu dünyanın zirvesi insanoğlunun yaşayamayacağı ıssız ve öldürücü bir yerdir.
The top of the world, where the wind is fiercest, is a desolate, deathly place, where humans cannot live.
Kendini Güney Zirvesi'ne doğru çekmelisin...
You gotta pull yourself up over the South Summit...
Merak etme şu anda Hükümet Zirvesi var.bütün Polisler havaalanında.
Don't worry, all the cops are at the airport!
Medeniyetinizin zirvesi.
The peak of your civilization.
Bitirci Dövüşün Zirvesi
The Peak of the Decisive Battle
- Yarın, "Yağmur Ormanlarını Kurtarma Zirvesi" için şarkı söyleyecek koroyuz.
We're the group singing for the save the rainforest summit tomorrow.
Yüzlerce zengin Amerikalının "Yağmur Ormanlarını Kurtarma Zirvesi" için toplandığı San Jose, Kosta Rika'dan canlı yayındayız.
We're here live in San Jose, Costa Rica, where hundreds of rich Americans have gathered for the Save the Rainforest Summit.
Gel, Birleşmiş Milletler zirvesi yaklaşıyor.
Come, the UN summit is approaching.
Ya Birleşmiş Milletler zirvesi?
What about the UN summit?
Ama Scafel Zirvesi sadece bin metre yükseklikte.
The Scaffel Pike's only 3,000 feet high.
Bunun sonucunda, Kruşçev'le Eisenhower arasındaki barış zirvesi başarısız oldu.
" What's the reason?