English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Z ] / Zormuş

Zormuş Çeviri İngilizce

661 parallel translation
Onu baştan çıkarmak ne kadar zormuş!
Man, it's so hard to seduce Salary Man.
- İşiniz zormuş arkadaşlar.
- It's kind of tough on you guys.
Bu düşündüğümden de zormuş.
This is tougher than I thought.
Sarı olanlarını yetiştirmek zormuş.
You gotta make so much difference about the yellow ones.
İnanmak zormuş diyor.
Hard to believe, he says.
Bu zamanlarda genç olmak zormuş, Ora.
Seems like you get mighty hard on the boy at times, Ora.
- Bunu, anlaması zormuş gibi söyledin.
- You say it like it's hard to understand. - Well, it is.
Fakat onu bulmak epey zormuş.
BUT HE SEEMS TO BE KIND OF HARD TO FIND.
Sandığımdan daha zormuş.
It was harder than I thought.
"Düşündüğümden de zormuş" diyor.
Says, " This is trickier than I thought.
Bende öyle. Zormuş değil mi?
I taão little.
- Onunla çalışmak çok zormuş.
I understand she was a terror to work with.
Neden zormuş, devam etmek için ne yapmamız gerek?
Why is that, dear? What should we have to do before we can go on?
Av çok az olduğundan yaşam zormuş ve av bulunduğunda onun için birbirlerini öldürürlermiş.
They go without eating when the game is scarce. And when there is a kill, they claw and bite each other over it.
Barış çok zormuş.
Peace is very difficult.
Vay be, Düşündüğümden daha zormuş
Boy, oh, boy. This is tougher than I thought.
Maurice, sevgilim, hayatımda ilk kez aşk mektubu yazıyorum. Zormuş.
Maurice dear, this is the first love letter I ever wrote in my life, and I find it difficult.
Çok zormuş.
Too difficult.
Çitin bu tarafında olmak çok zormuş.
I'm finding out it's pretty rough on this side of the fence.
Neden zormuş?
Why "hardly"?
- Bayağı zormuş.
- That's some job.
Orada iklim zormuş diye duydum.
I hear that the climate is difficult to live in.
Duyduğuma göre şiir yazmak zormuş.
I gather the poem was hard to deliver.
Bu iş döner kapıda bekçilik yapmaktan daha zormuş. Şu gün bir bitse de kurtulsam.
This is worse than being the keeper of a revolving door.
Taiga'da adaletten saklanmak, şehirde saklanmaktan daha zormuş.
Seems that it is more difficult to hide in the taiga, then in the city.
Çok zormuş.
Oh, it's too hard.
- Sizi bulmak pek zormuş.
- You're a hard man to get hold of.
Anlamazlıktan gelen bir orta sınıf kadınını oynamak ne zormuş.
How sad having to play the bourgeois wife who doesn't understand.
Yiyecek bulmak oldukça zormuş ve bu onları müşkül durumda bırakmış.
There's hardly anything edible on it, so that puts us in a difficult situation.
Görüyorsun, sandığımdan daha zormuş bu işler.
You see, it's been hard on me too, harder than I thought.
Mantıklı, becerikli, maceraperest, cana yakın, idealist tip. Bu kadar çok yüz tipinden birini seçmek göründüğünden zormuş.
Sensible, practical, adventurous, pleasant, idealistic... - it was surprisingly hard choosing from so many facial types.
Çok zormuş gibi göstermelisin.
You've got to make it look difficult.
Sana ulaşmak amma zormuş.
Hello. Hey, you're awful hard to get a hold of.
Görüyorum ki bu çok zormuş.
I'm finding out it's not.
Tunstall, izini sürmek amma da zormuş.
Say, Tunstall, you're a hard man to track down.
Çok zormuş!
I can't.
Kaplan öldürmekten daha mı zormuş?
Harder than killing a tiger?
Bu şekilde yol almak gerçekten zormuş öyle değil mi?
How can anything stuffed with hay be this hard?
Of, ne zormuş.
Oh, how hard.
Sevgi dolu bir anne olmak çok zormuş.
It's hard being a loving mother.
Duyduğuma göre bu sene üniversite imtihanları hayli zormuş.
Based on what I've heard, the university exams were quite difficult this year.
Amma da zormuş.
A hassle.
Evlenmek, evliliğin kendisinden daha zormuş.
Getting marrieïs more trouble than its worth.
İşe bak, Kötüler vadisinin dışında... gerçek iyi ile kötü ayırmak ne kadar zormuş
So it's even more difficult to separate the good from the bad outside Villains'Valley
Karda ateş yakmak amma da zormuş.
It's hard to light it in the snow.
Eee kızlar, uygulamak kitaptakinden zormuş. Bittim. Ben de.
Well, I'm buggered.
Bu iş düşündüğümden biraz daha zormuş.
Business is a little tougher than I thought.
Çok zormuş kesmesi.
They say it's very difficult.
Bulmak zormuş.
Hard to get?
Amma zormuş.
What a hassle.
Seni bulmak ne zormuş evlat!
Boy, you are one hard guy to find!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]