Zulay Çeviri İngilizce
148 parallel translation
Tabii, önce zulayı bulmam lazım.
Of course, I gotta find that bull to get it.
- Zulayı mı?
- The stash?
Sanırım genç George zulayı helalardan doldurmuş, efendim.
I think young George has gained access to the latrines, sir.
Senin zulayı bulduk.
We found your whole stash.
Ben sana zulayı vereceğim, sen bunu adamım Reggie'ye ileteceksin, o da C Birimine götürecek.
I'm going to give you the stash, you move it on over to my man Reggie, and he moves it on over to Unit C.
G.tveren, zulayı bastı, Sterling'i vurdu.
Motherfucker who robbed the stash shot Sterling.
Bubbles, geçen gece Barksdale'in zulayı... indirenin Anthony'nin kardeşi olduğunu söylüyor.
Bubbles says it's Anthony's brother... who took off with the Barksdale stash the other night.
Zulayı soyan şerefsizler, paketi de buldular.
Stash-finding motherfuckers popped the package from nowhere.
Zulayı değiştirdiğimiz an onunla birlikte bazı kuvvetleri onu koruması için kullanırız.
And every time we move the stash... we got to move a little muscle with it to protect it.
Birinin zulayı patlattılar geçen gün.
They had a smoker out the other day though.
Birincisi, sen onun zulayı patlattın.
For one thing, you all did take his stash.
Zulayı buldum!
I found a secret stash!
Sanırım zulayı buldum!
I think I've struck the motherload! '
Zulayı bunun içine koydum ve şimdi elimi çıkaramıyorum.
I put the stash in here, and now I can't get my hand out.
Çünkü sen benim zulayı bastın.
But y'all was fucking with my stash.
Moon'dan aldığım zulayı [br] neredeyse bitirdim sayılır.
By now, I'd pretty much burned through the stash I copped from Moon.
Benim zulayı bulursa mahvolduk.
If he finds my stash, we're screwed.
Kahretsin, zulayı benden sonraki adama geçirmiştim.
Shit, i passed it right on to the next guy!
Zulayı getirmeni istiyorlar.
He wants you to bring the stash.
Zulayı bulacağım sen kaybol Karanlık Süvari.
I'll find the stash, so you just take off, dark horseman.
Omar zulayı yine bastı.
Omar right inside the stash.
Vincent Sokağı'na git, orada artık ana zulayı saklamıyorlar bile.
So down there on Vincent Street they don't even hide the ground stash anymore.
Zulayı mı kaçırıyor? Hay anasını.
Yo, was that the stash?
- Zula Jamie, sen zulayı nasıl
The stash. Jamie, where did you...?
Zulayı bulmadım ben.
I didn't find the stash!
En sevdiğin ağabeyinin zulayı bulmasına yardımcı olabilecek misin?
Okay, Jamie, can you help your favorite brother find the stash?
Zula mı? Zulayı buldun mu?
We cut everyone else out.
Zulayı bulmadım.
Okay, okay. Are you sure she's not having an affair?
Sonra içeri dalar zulayı yağmalarız.
Then we could just sweep in there and raid the stash.
Aman Tanrım Steven, tüm zulayı mı?
Good God Steven, the whole stash?
- Bize zulayı göstersen iyi edersin.
- You better show some stash.
Kenard zulayı patlattı da ne demek?
What you mean Kenard took the stash?
Yani baskındaki çocuklar bütün zulayı almamış.
Means our guys at the raid didn't get the whole stash.
Yani o baskında daha çok kokain olduğunu ve adamlarımdan birinin zulayı kırptığını mı düşünüyorsun?
So you think there was more cocaine at that raid and someone - one of my guys - skimmed from the stash?
Sen bu sersemi bağla. - Ben de zulayı bulayım.
You tie up the oaf, I'll go find the stash.
- Zulayı birlikte bulacağız.
Er, WE'LL find the stash.
Zulayı buldun demek.
You found the stash, huh?
Mattie'yle beraber tüm zulayı bitirdiniz mi?
You and Mattie blow through that whole stash?
Mattie ve sen tüm o zulayı bitirdiniz mi?
Did you and Mattie blow through that whole stash?
Neden bu zulayı Cooter için almıyoruz. Onun kamyonunu anayolun başına götürürüz...
Well, a new face in Hazzard.
Bu haplar gibi eski bir zulayı çıkarır, piyasaya sürerler.
They dig up an old stash, like these Y2K pills, puts them right back in the game.
Mara, bir zulayı bile soyamazken boktan bir emanet firması için yapılmış bir sürü çalıntı çekle bankaya girebileceğimizi...
Mara, if I can't knock over a stash house what makes you think we'll walk into a bank?
Bu zulayı ne yapacağız?
What about the stash?
Özel bir zulayı bulduk gibi.
Looks like we found his private stash.
O noktayı tanıyan birinin gidip zulayı alması için mükemmel bir an olur.
Perfect time for someone familiar with that spot to go grab a hidden stash.
Dağcılar enkazı buldu, ama tüm zulayı bulamadılar.
Climbers found the wreck, but they didn't find all the stash.
Al parayı, ver zulayı.
Here's the cash, grab the stash.
- Bana da en iyi zulayı bırak.
- And leave me the best stash.
- Zulayı aldı mı?
- He get the stash?
Tüm zulayı!
- Bobby, I didn't know where it was.
Ama önce zulayı göstermen gerek
Fine.