English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Ç ] / Çarşaf

Çarşaf Çeviri İngilizce

1,251 parallel translation
Bana su bulun, çarşaf, ve kıyafet...
Get me some water, a blanket, and a cloth...
Sekiz çarşaf, altı tane 12 kişilik 6 tane de 6 kişilik masa örtüsü yaptım. Bakalım buradan bir centilmen çıkacak mı?
Let's see how gallant my countrymen are!
Çarşaf!
Sheets!
Çarşaf, yavrum.
Sheets, baby.
- Bakayım... çarşaf!
- Let me see... sheets!
Eğer görüyorsan, çarşaf dolabının içindesin.
If you see towels, you're probably in the linen closet again.
Burada. Çarşafın altında.
Right here.
Neden çarşafın altındasınız?
Under the sheet. Why are you under the sheet?
Çarşafın altında ne var, bilin.
Guess what's under the sheet?
Burada gömmeyeceğiz. Carter, üstüne bir çarşaf ört.
Carter, throw a sheet over him.
Çarşafı boğazına dolanmış.
- Suffocation. The bed sheet was stuffed down his throat.
Yatakta iki tane çarşafın, iki kat geceliğin yok mu?
Have you not got two sheets on the bed, two smocks to shift you?
Bu adam neredeyse her gece çarşafını ıslatıyordu.
This guy was pissin'his sheets nearly every night.
Çarşaf gibi...
Like a sheet...
Söyle, eski dostu Farraday bile onun için bu çarşafı temizleyemez.
Tell him even his old friend Farraday can't clean such linen for him.
Ama bu çarşafı kendisi bile temizleyemezmiş.
But she said this is such linen as even she cannot clean.
Bir çarşaf olur mu?
A bedsheet?
Daha sonra size çarşaf getireceğim.
I'll bring you bed sheets later.
Üzerine oturacağı bir yatak çarşafı ve bir yastık ile uçarak, gecenin tam ortasına dalabilirdi.
Take off like a rocket, a Bartholomew kite.
10 Numara : Kara çarşaf giy fakat gözlerinde görünmesin.
Number 10, wear traditional Islamic garb, covering all but the eyes.
- Ama kalan hayatımı çarşaf altında geçirmem gerekir.
- But I'd have to wear a veil for life.
Yatağa temiz çarşaf serdim ve yeni havlu da koydum.
Now, I've put clean sheets on the bed, and there's a fresh towel.
Çarşafını gördüm.
I saw his sheet.
Kapıyı açıp çarşafı yakalayabileceğimi sanıyorum.
I think I can open the door and catch the sheet.
Sana çarşaf getireyim.
I will get you some sheets.
Gönüllülere bol yemek ve ipek çarşaf verilecek.
Volunteer have plenty of food and satin sheet.
Düz çarşaf bölüğü.
It's the satin sheet brigade.
Deniz çarşaf gibi.
Like a mill pond.
Birkaç çarşaf getir. Onu bağlamalıyız.
Find some sheets, I need three or four of them.
Temiz çarşaf getirebilirim.
I'll get some clean sheets and -
Hayır. Yeteri kadar çarşafım var.
I've got enough sheets.
Hiç değilse doğum kontrol yöntemim domuzcuklu çarşaf değil.
Well, at least my form of birth control isn't Miss Piggy sheets.
- Artık domuzcuklu çarşaf kullanmıyorum!
- I do not use Miss Piggy sheets. - Yes, you do.
Ayrıca çarşafın üzerinde yazılan 331 için de aynı kan kullanılmış.
It's also the blood used to paint 331 on the bedclothes.
Kafasına kara bir çarşaf doladım, Çeliği dayadım, "Eğer sesini kesmezsen"
Put the still to her grill piece Be like, " If you don't shut up,
Bir piliçle ateşli randevun olsa, ipek çarşafı bile düzeltemezsin.
You couldn't smooth a silk sheet if you had a hot date with a babe- -
Eylül ayında niçin pazen çarşaf yayıyorsun anne?
Ma, why are you putting the flannel sheets on?
Şimdi çarşafı da değiştiririm.
I'll just change the..... change the sheets.
Çarşafımı rahat bırakın.
Leave my chador alone.
Yanındaki bir çarşaf üstünde, bir bebek.
Next to her on a sheet, a baby
Filistin'de hepinize temiz çarşaf sözü veriyorum.
I promise you all clean sheets in Palestine.
Yatak çok temizdi Çarşafı yeni katlanmıştı
And the berth was very neat With a newly folded sheet
Yatak çok temizdi Çarşafı yeni katlanmıştı
♪ And the berth was very neat With a newly folded sheet
Sonra da çarşafı.
MARK : Then I lifted back the sheet.
Babamın 300-iplikli çarşafının üzerinde.
- Right on my dad's 300-thread count.
Kiracı galiba çarşaf da bırakmış.
Looks like he left the sheets behind.
Ben su kaynatıp çarşaf getireyim.
I'll boil some water and rip up some sheets.
Tekrar yatıp bozmak için çarşafını düzeltmek, yastığını kabartmak, yatağını yapmak zahmetine girmezsin.
You don't go to the trouble of making your bed, smoothing out the sheets, fluffing up the pillows, just to ruin it all by lying down.
Mike, öğleden sonra çarşaf seçmesine yardım ederken herşeyi anlattı.
Mike told me everything that afternoon while I helped him pick out sheets... at Bed, Bath Beyond.
Tamam.Çarşaf getireyim
All right, I'll get some sheets.
- Bak o carsaf oglumun.
- That's his sheet back there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]