English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Ç ] / Çekiyorum

Çekiyorum Çeviri İngilizce

4,483 parallel translation
Ben sadece sorunlara dikkat çekiyorum.
I'm just pointing out problems.
Hoşlandığım kızı çekiyorum o kadar.
I'm just filming a girl I like.
Meyve sebzelerden ünlü sporcular yapıp videolarını çekiyorum.
I'm gonna make videos of fruits and vegetables made to look like famous athletes.
Üzgünüm, ev özlemi çekiyorum da.
Sorry, I've been home sick.
Şikayetnameyi çekiyorum.
I'm tossing the complaint.
Düğün ve aile fotoğrafları çekiyorum. Bakın, yemin olsun ben bir şey yapmadım!
I do weddings and family portrait... listen, I swear I didn't do anything.
Fotoğraf çekiyorum sadece!
I just shoot pictures!
Ki bunu iple çekiyorum. Striptiz kulüplerine bayıIırım.
I love strip clubs.
Senin için çekiyorum.
I am pulling for you.
Josie'yi duymakta gerçekten zorluk çekiyorum.
I'm having real difficulty hearing Josie.
Hey, Frank, bu adama masanın altından el muamelesi çekiyorum.
Hey, Frank, I'm giving this guy a handy under the table.
Evet, iple çekiyorum.
Yeah, looking forward to it. [Indistinct chatter, laughter]
Daha dünmüş gibi hala acı çekiyorum.
And I still feel that pain like it was yesterday.
- Kürek çekiyorum.
- I row. - Great.
Ben de bir kadının Başbakan olacağı günleri iple çekiyorum. Ayrıca vaaz veren bir kadını görmeyi ve The Paradise'ı yöneten bir kadını!
And I'm looking forward to the day when a woman is Prime Minister, and a woman is a priest in the pulpit and a woman is in charge of The Paradise!
İple çekiyorum.
i can't wait.
Yani, evcil hayvan dükkânlarından fişleri çekiyorum.
So, I'm pulling receipts from local pet shops.
Şey... Buna inanmakta güçlük çekiyorum, ama siz Tokyo Üniversitesi'nden Profesör Matsushima Reiji misiniz?
Um... but... are you Professor Matsushima Reiji of Tokyo Imperial University?
Şu bilimkurgu hikayeleri gibi. Ben de inanmakta zorluk çekiyorum. Ama gerçek bu.
Like one of those scifi stories. but it's the truth.
Resmen psikopatları çekiyorum kendime.
I'm like flypaper to these psychopaths.
Görünüşe göre ben kötü anları kendime çekiyorum.
Well, I seem to be a magnet for the bad ones.
Hiç olmazsa birinin dikkatini çekiyorum.
Well, at least I'm getting some attention.
Aslında iple çekiyorum göbeği açık kıyafetler ve düşük belli kot pantolonlar dışında.
And I'm actually really looking forward to it, except for the low-rise jeans and crop tops.
Dava sonuçlanana kadar jüriyi inzivaya çekiyorum. Ve karar size gönderildi.
I'm sequestering the jury until this case is finished and you've delivered your verdict.
Seni daha iyi hissettirecekse söyleyeyim ben de zaman zaman yalnızlık çekiyorum.
If it makes you feel any better, I feel pretty alone sometimes, too.
Düşün ben de ne kadar acı çekiyorum?
It breaks my heart to hit you.
Biraz acı çekiyorum, haklısın.
I was a little sore. You're right.
Bu aksanla söylediğini anlamakta güçlük çekiyorum.
You know, I'm having trouble hearing your accent.
- Pardon, anneme mesaj çekiyorum.
Sorry, I'm just texting my mum.
Çekiyorum.
Here we go.
Tanner'in dikkatini... römorka çekiyorum.
I get Tanner's attention... Tugboat style.
Burada acı çekiyorum.
I'm in pain.
Dizi çekiyorum.
I am doing a drama.
Sana karşı dürüst olmam gerekirse, ben de acı çekiyorum.
The truth is... I'm really upset, too.
Fişi çekiyorum!
I'm pulling the plug!
Parmağımı çekiyorum.
I'm pulling my thumb off.
Çaldım, ve şimdi acısını çekiyorum.
Stole them, and now I'm paying for it.
Evet, şiddet içermeyen eleştirilerimden dolayı dikkat çekiyorum.
And yes, I have been piercing in my critiques of non-violence.
Seni ayağa kaldırıyorum pantolonunu da çekiyorum.
Okay, I'm lifting you up, pulling up your pants... for you...
Senin için fark etmez. Yorgunum, acı çekiyorum.
I'm in pain.
Algılamakta güçlük çekiyorum aslında.
It's a bit much to get my head around, to be frank.
- Arkadaşlarla bir şeyler çekiyorum işte.
Do you make documentaries? I shoot stuff, you know, with friends, yeah.
Sanki... Sanki çekiyorum kendime...
But it's as if... it's as if I attract it, or...
Dikkatinizi çekiyorum. Bir duyuru yapmak istiyorum.
Well, I have your attention, I would like to make an announcement.
Dinle, arabayı çekiyorum, ok?
Listen, I'm pulling up right now, okay?
Alo? Hey, * * * Dinle, şu an arabayı çekiyorum, tamam?
Hello? Hey, I thought coming out, Listen, I'm pulling up right now, okay?
Sıradaki tarifinizi iple çekiyorum, genç bayan.
I'm looking forward to your next recipe, young lady.
iple çekiyorum.
Looking forward.
Çünkü acı çekiyorum.
'Cause I'm in pain.
- Bu çok kötü ya, ben resmen yoksunluk çekiyorum.
- That's a bummer, man. I was having a blast.
Ve neredeyse o kadar zamandır da film çekiyorum.
I've been skydiving for 18 years now and I've been filmmaking forjust as long.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]