Çektim Çeviri İngilizce
4,568 parallel translation
- Tamam, çektim.
It's off.
- Geri çektim.
I retract.
Kenara çektim tamam?
So I'm getting pulled over.
Yarım düzine araştırma makalesi verdim devlet onayı almayı umarak ama şu ana kadar sıfır çektim.
I have submitted half a dozen research papers, hoping to get a government grant, and so far, nothing.
Ben çektim.
Oh, I did.
Evet, daha sonra jakuzide de bir kaç resimlerini çektim ama onları burada sergileyemem tabii.
Yeah, I-I took some more photos in the Jacuzzi later, but, uh, I can't display those.
- Köşedeki içki dükkanından çektim.
- Pulling it from a liquor store on the corner.
Kaçak hat çektim.
I got it tapped.
Fakat, kızımla çıktığından beri, Aklına gelebilecek her türlü resmi işlerden kendimi çektim.
I would have to recuse myself from any further legal dealings
Yani, hayatım boyunca uykusuzluk problemi çektim, ama...
My entire life, but...
Banka hesabımdan çektim.
I took it out of my savings account.
Çektim çıkardım bıçağı.
I pulled it out.
Herkesin fotoğrafını ben çektim.
I've done everyone's.
Yatırımcıları ilgisini çektim, ağ tabanı oluşturdum.
Attracted investors, built up a user base.
Gidecektim ama gideceğim yer aklıma gelince kenara çektim.
I meant to, but once I started driving there, I just had to pull over.
O yüzden artık kodlama, kamera yerleştirme, programlama ve hackleme işlerinden elimi eteğimi çektim.
So for now, I'm done with coding, camming, programming, and hacking.
Aynen öyle. Kendine fazla güvendin, ben de fişini çektim. Arkadaşlarınla son eğlence şansını da elinden kaçırdın.
Overplay your hand, I pull the plug... you blow your last chance for a good time with your friends.
10 yıl hapis yattım, işkence ve acı çektim, bana söz vermeni istiyorum ölmeden önce kızımı görmeme izin vermelisin.
After 10 years of jail, suffering and torture, I want you to promise me that you'll let me go to my daughter before I die.
Bak. Fotoğrafını çektim.
Here, I took a picture with my phone.
Arabayı kenara çektim o derece.
Had to pull the car over.
Hayatım boyunca bunu çektim.
I've had a lifetime of it.
Cezamı çektim.
I've been punished.
Ben çektim.
I took them.
- Bunu sen mi çekmiştin? - Evet geçen sene çektim.
Yeah, I took it at a meet last year.
Paramı bile çektim!
I even withdrew my money!
Bunun üstüne bir çizgi çektim.
I've drawn a line under it.
Channing Tatum'un resminin olduğu bir reklam panosu gördüm ve kenara çektim.
I passed a billboard with Channing Tatum on it and I had to pull over.
- Birkaç fotokopi çektim.
- I made some copies.
- Çektim.
- I moved it.
- O senin... Oradalardı çünkü bizi mühendisleri kayda alırken gördüler ve ben onu yatağın altından yaka paça çektim ve omurgası bana geleceği apaçık olan bir kurşuna siper oldu yani bu kesinlikle unutamayacağım bir şey, ama bilirsin...
They were there'cause they spotted us filming the engineers and I pulled him out from under the bed forcibly and his spine ended up stopping a bullet that was plainly gonna hit me, so it's obviously something I'm gonna remember, but...
Uzandım ve ev telefonunu yatağın altına çektim. Annemi aradım.
I grabbed the house phone, and I brought it with me underneath the bed, and I called my mom.
Onu dışarı çektim çünkü kımıldıyamıyordu.
And I had to pull her out because she couldn't move.
Bay Darcy'nin elinden pek fazla acı çektim.
I've suffered greatly at Mr Darcy's hands.
Silahlı adamın basıp gittiğini görünce kenara çektim ve 911'i aradım.
- Yeah, uh... I saw the guy with the gun run off, and, uh, I pulled over, I called 911, and I rode with him to the hospital in the ambulance.
Ve cezamı çektim.
And I did my time.
Resmini çektim.
I-I took a picture.
Çektim, defalarca hızlıca çekmeyi denedim.
Jerked it, I mean, I've jerked it so many times.
Çektim, büküldüm, eğdim.
I've jerked and squirmed and squiggled.
Arabayı kenara çektim. Dışarı çıktı.
I pulled the car over, and she got out...
Resim çerçevesini dışarı çektim.
And I pulled this picture frame out.
Çocuk menüsündeki labirentten yeterince çektim.
I have enough trouble with the mazes on the kids'menu.
Onların sağlam fotoğraflarını çektim.
Oh, I got a great shot of them,
Ve birkaç tane de senin çektim. Daha sonra photoshop ile birleştiririm.
And I got some of you, so I'll just photoshop you guys together.
Sandalyemi onun yatağının karşısına çektim.
I pull my chair over to the side of his bed...
Yatağıma atlayıp, örtüyü başıma çektim.
And I jump in bed, pull the covers over my head.
- Fisi çekik, fisi çektim.
It's unplugged, I pulled the plug.
Eğer bu, söylediğin şeyse bile aileden, bana bir ömür boyu yetecek kadar çektim zaten.
Even if this is what you say it is, I have had enough of family to last me a lifetime.
- Biliyorum, cenazede resim çektim.
I know, I took a picture at a funeral.
Ben adamlarımı geri çektim.
I pulled my men back.
Bu adamı gece yarısından biraz önce kenara çektim.
I pulled the guy over a little before midnight.
Beyaz taş çektim!
I've got a white stone!