Çiçero Çeviri İngilizce
363 parallel translation
Bu arada, kendisine bir de kod adı verildi'Çiçero'.
By the way, a code name has been assigned to him'Cicero'.
- Artık Çiçero olarak anılacak.
He is to be referred to as Cicero.
- Çiçero mu?
- Cicero?
Ribbentrop'un, hayret verici bir şekilde, Çiçero adını duymuş olması hariç elbette.
Except the surprising fact that Herr Ribbentrop has ever heard of Cicero.
Sana bir kod adı verildi, Çiçero.
You have been assigned a code name, Cicero.
Çiçero.
Cicero.
Çiçero belgelerinin Almanya'daki Gestapo merkezine ulaşmasından 24 saat sonra Moyzisch, General Kaltenbrunner'a rapor vermek üzere Berlin'e çağrıldı.
24 hour after the Cicero documents reached Gestapo headquarters Moyzisch was summoned to Berlin to report to General Kaltenbrunner.
Bu Çiçero'nun gerçek kimliği ne?
What's the real identity of Cicero?
Ne yazık ki efendim, Çiçero işbirliğine yanaşmıyor.
Cicero is most uncooperative.
Çiçero'yla yeni bir görüşme ayarladın mı?
When will you see Cicero?
- Pekala... Berlin Çiçero'dan nasıl faydalanacağını bilmiyorsa da ben biliyorum.
- Well if Berlin doesn't know how to utilize Cicero, I most certainly do.
Kontesin faturalarını Çiçero'nun ödediği ortada.
Obviously Cicero is paying the bills for the Countess.
Bilinmeyen Çiçero ve iyi bilinen Kontes Almanya karşıtı görüşleriyle iyi bilinen.
The unknown Cicero and the well known Countess well known for her anti-German sentiments.
Albay, sizi, Çiçero'nun söylediği kişi bir casus olduğuna, bize değeri yüksek... gerçek belgeleri yüksek bir fiyata sattığına ikna edecek şey nedir?
Colonel von Richter, just what will convince you that Cicero is what he says he is, a spy selling us genuine documents of great value for a great sum of money?
Çiçero'yla bir sohbetin yardımı dokunabilir.
A talk with Cicero might help.
Çiçero'yla tek bağlantımızın Moyzich olması bence daha iyi.
I think it's preferable that Moyzisch remain our only contact with Cicero.
Ankara'ya, sizi Çiçero'yla aramızdaki münasebetlerin tüm sorumluluğundan azad etmeye geldim.
I've come to Ankara to relieve you of all the responsibility in our relations with Cicero.
Gelecekte, Çiçero'nun sağladığı tüm belgeler doğrudan Berlin'e gönderilecek.
All documents from Cicero will be sent directly to Berlin.
Takip eden 5 hafta boyunca Çiçero Almanlara servetini 155.000 pound'a çıkaracak olan 35 çok gizli belge sattı.
During the next five weeks Cicero sold the Germans 35 top secret documents which brought his growing fortune to 155,000 pounds sterling.
Belgelerden elde edilen istihbaratın şaşmaz doğruluğuna rağmen Alman İstihbaratı, Çiçero'nun bir İngiliz ajanı olabileceği korkusuyla harekete geçmeye yanaşmıyordu.
And yet despite the unerring accuracy of the information gathered from the documents German Intelligence refused to act upon it out of fear that Cicero might be a British plant.
Çiçero tarafından sağlanan belgelerin gerçekliğine dair sormuş olduğunuz sorunun cevabı, materyalin hakiki olduğuna inandığımdır.
In replay your query concerning authenticity documents obtain from Cicero, am firmly convinced material genuine.
Çiçero İngiliz Büyükelçiği'nde yaşamaktadır ve belli ki üst düzey istihbarata erişebilmektedir.
Cicero lives within British Embassy obviously has access to top secret information.
Çiçero?
Cicero?
Dostumuz Çiçero geride kendisini ele verecek bir şeyler bırakmamıştır...
Cicero probably left anything incriminating lying about.
Özetle, Çiçero her hangi birimiz olabilir.
In short Cicero could be any one of us.
Çiçero bir kez bile görünmedi.
Cicero has not appeared once.
Çiçero kendi satmak istediği belgeleri ne de kolay ele geçiriyordu.
How easily Cicero acquired the documents he wanted to sell.
Ve korkarım Moyzisch, dostun Çiçero kendisinkini yitirmek üzere eğer vardıysa.
And I'm afraid, Moyzisch, that your friend Cicero has just about outlive his if any.
Filmi ele geçirene dek, Çiçero'yu hayatınız pahasına İngilizlerden korumalısınız.
You are to protect Cicero from the British at all costs until we get that film.
Daha sonra Moyzisch, kendisini korumak Çiçero'ya kalacak İngilizlerden ve bizden.
After that, Moyzisch, it will be up to Cicero to protect himself from the British and from us.
Çiçero'yu kalabalık bir caddede ya da polisin gözü önünde öldürmeyi tercih etmeyeceksiniz.
It isn't likely you will choose to kill Cicero on a crowded street or in front of a policeman.
Biz Çiçero'yu istiyoruz ve onu canlı istiyoruz. Böylece bize Naziler'in ne kadarını öğrendiğini söyleyebilir.
We want Cicero, and we want him alive so he can tell us just how much the Nazis have found out.
Çiçero, İngilizlerle mi?
Cicero and the British?
Dahası, restoranda Çiçero'ya bir not ilettiler.
In the restaurant, they passed Cicero a note.
'Kontes Anna Staviska'dan almış olduğum bir mektup Çiçero'nun İngiliz ajanı olduğunu dile getiriyor.
'Have just received personal letter from Countess Anna Staviska naming Cicero as British agent.
- Şu Bayonne mu Cicero mu?
- Is that Bayonne or Cicero there?
Mekan babanızın Cicero, Illinois'deki fabrikasıydı.
The place was your father's plant at Cicero, Illinois.
Bay Stevenson direktiflerini oraya Cicero'dan postalar veya telefonla bildirirdi.
And here, Mr. Stevenson would mail me... or telephone his instructions from Cicero.
Calpurnia'nın beti benzi uçmuş. Cicero'nun gözleri de nasıl alev alev yanıyor. Mecliste gördüğümüz gibi tıpkı, senatörlerle tartışıp çatıştığı zaman.
Calpurnia's cheek is pale, and Cicero looks with such ferret and such fiery eyes as we have seen him in the Capitol being crossed in conference by some senators.
Cicero bir şey söylemedi mi?
Did Cicero say anything?
Bak bana Cicero, ben çok fırtınalar gördüm. Meşeleri söktüğünü gördüm hırçın rüzgarların. Azgın okyanusları gördüm köpükler içinde gemi azıya almış bulutlara karşı.
O Cicero, I have seen tempests, when the scolding winds have rived the knotty oaks, and I have seen the ambitious ocean swell and rage and foam, to be exalted with the threatening clouds.
İyi geceler Cicero.
Farewell, Cicero.
Cicero için ne dersiniz?
But what of Cicero?
Cicero da var içlerinde.
Cicero being one.
- Cicero da mı var?
- Cicero?
- Cicero da ölmüş aynı fermanla.
- Cicero is dead, and by that order of prescription.
Doğu Cicero, Illinois.
East Cicero, Illinois.
Dilin yaşlı ama sivri, Cicero.
Your tongue is old but sharp, Cicero.
Cicero'nun imasından hoşlanmıyorum.
I don't like Cicero's implication.
"Faber est suae quisque fortunae", demiş Cicero.
Faber est suae quisque fortunae, said Cicero.
- Cicero Grimes.
- Cicero Grimes.