Öye Çeviri İngilizce
323 parallel translation
- Sanırım öye.
- I guess so.
hep öye olur... ne demek bu şimdi?
People often do... What, what did you say?
Albay Mishima ile çalıştın evet öye!
You are the orderly of Captain Mishima. That's right. I was.
Senin amacın da öye.
So is your aim.
Ondan önce, iki başka şempanze... öye bir öfke krizine girdiler ki... birbirlerini parça parça ettiler!
Before that, there were two other chimps... who got into fits of rage so severe... they tore each other apart!
Komedyenler öye demezler mi, "Ya ben senin çalıştığın yere gelip, lafını bölseydim?"
All the comedians say, "What if I came to your work and heckled you?"
Komedyenler öye demezler mi, "Ya ben senin çalistigin yere gelip, lafini bölseydim?"
All the comedians say, "What if I came to your work and heckled you?"
Beer da öye düşünüyor. belki de hakıdır.
Beller thinks so. He may be right.
Öye mi?
Really?
o ne güzel tüfek öye piçkurusu.
Nice shotgun, asshole.
Evlilikte biraz esnek olmaya ihtiyaç vardır öye değil mi?
You just got- - You gotta be flexible in marriage, right?
Evet öye Dougal!
It is, Dougal, it is!
Yola öye atlanır mı?
It's called jaywalking. Slow down.
Bir öye, bir böyle.
He's in, he's out!
- Ben de öye düşündüm.
- I thought you would.
Evet umarım öye olur.
Yes, I hope so.
Gülüyor!
¡ Oye se ríe!
Tabii.
Oye.
Oye. Uyandın mı?
Oye, you awake?
Niçin?
- ¡ Oye! Mira. Margarita.
Oye, nonoş konuşabiliyormuş.
Oye, The pussy talks!
Oye, geri zekalı?
Oye, pea brain!
- Oye, haydi o zaman.
- Oye, come on, maricón!
- Oye, nereye gidiyorsun dostum?
- Oye, man, where you going?
Çıngıraklı yılan yaşıyor!
Oye! El Rattler lives!
Oye, Carlos, sen okuyabiliyor musun dostum?
Oye, Carlos! Can you read, man?
Oye, çapkın herif.
Oye, the lover!
Oye, mano, bu harika.
Oye, mano, it's a snap.
Oye kes şunu.
Oye stop that.
Baksana Marisa!
Oye, Marisa!
Oye, Ramon.
Oye, Ramon.
Oye, Flavio, birkaç Razorhead alıp kütüphaneye gidin.
Oye, Flavio, take a couple Razorheads, go up to the Library.
Oye, mamón, me la vas a pagar!
- The only good cop...
Mendosa hazırsın.
Oye, Mendoza! - Follow me.
SİLMEYE HAZRLAN onun da öye.
So could she.
Hey.
Oye.
Şimdi de beni çek hadi.
Oye... you got me, okay?
Hey, "Oye Como Va"'ya ne diyorsun?
Hey, what do you think of "Oye Como Va"?
Bu işi yaptığın için kendini iyi hissetmelisin.
Oye, Javier, you should feel good about this.
Evet, evet, evet.
Oye, oye, oye.
Hey, gideceğin yere bırakayım mı seni?
Oye, need a lift?
Şuna bakın.
Oye, look at this.
Pikniğimize hoş geldiniz, yoldaşlar.
Oye, welcome to our picnic, compaà ± ero.
- Oye!
¡ Oye!
Cuando la jefe oye de esto somos muertos!
Cuando la jefe oye de esto somos muertos!
Oye, muchacho, por aca.
Oye, muchacho, por aca.
Oye, Americano, belki de çok hızlı gidiyoruzdur.
Oye, Americano, maybe we're going too fast.
Çılgınca, değil mi?
Crazy, right? . Oye, check this.
Oye, eres una vergüenza.
Oh, yeah.
- Heykel uydu mu?
Oye. How'd the hula girl match up?
Bu ihtiyarla ne işiniz var?
Oye, ¿ qué haces con el viejo este, eh?