Üniforma Çeviri İngilizce
1,224 parallel translation
Onu öldüren altın düğmeli bir üniforma giyen bir askermiş.
It was a soldier wearing a uniform with gold buttons.
Ordudayken gri de giyim, kamuflaj da, mavi kıyafetler de. Veya o gün hangi renk üniforma verdilerse.
When I was in the Corps, I was olive drab, or camouflage, or dress blues or whatever was the fucking uniform of the day.
Ona bir üniforma ayarla.
Get him a uniform.
Üzerindeki üniforma da umurumda değil.
And I don't care for him wearing the uniform.
" Anlaşılır şairin rütbesi Bir üniforma giymiş gibi
" Encased in talent, like a uniform... the rank of every poet is well known.
Hem dövüşten sonra yeni ütülenmiş, güzel bir üniforma giymek çok iyi gelir.
Besides, think how refreshing it'll be... to slip into a nice, freshly pressed uniform after your bout.
- Sears'dan bi üniforma sipariş etmişti ve kasabaya şarkı söylemeye giderdi...
He ordered a uniform from Sears and used to go around town singing,
Yanında da bir üniforma getirsin.
And have him bring along a uniform.
Bu gemideyken, Yıldız filosu üniforma kodunu takip edeceksiniz, Teğmen.
You will follow Starfleet uniform code aboard this ship, Ensign.
Ama bu üniforma bana uymuyor, ve siz bunu biliyorsunuz.
But this uniform just doesn't fit, and you know it.
Bu surat, bu üniforma, böyle bir yerde.
Your face. Your uniform. In a place like this.
Ben de şık bir üniforma kaptım. Ve tabii bir de içki dolabının anahtarını.
Now I got a nice uniform, and the keys to the liquor cabinet.
Saçını kestirip üniforma giymesi ve şu tavrından kurtulması gerek!
He's gonna have to get his hair cut, put on a uniform and get rid of that attitude!
Açık kahverengi bir üniforma ve bir adet USA Today gazetesi ile.
He's got a light mocha brown uniform and a USA Today. This is what he's got.
Görevdeyken standart üniforma giyerseniz memnun olurum.
I'd appreciate it if you wore standard uniform while on duty.
Bir şey bana mavi üniforma içinde tamamlanmamış bir kaç işin olduğunu söyledi.
Something tells me you have some unfinished business with a blue uniform.
sen üniforma ile şık görünüyorsun'bu Karan.
You look smart in the uniform! This is Karan.
Mavi üniforma giydiğini duymuştum.
I heard you were wearing the blue coat.
Çavuş olacaksın, sırmalı mavi üniforma giyeceksin, paranı ordu verecek.
You'll be a sergeant, wear a blue coat, stripes on your coat, with Army pay.
Bu, bir çeşit üniforma, aslında.
This is just a sort of uniform, really.
Söylemeliyim ki, bu üniforma size itibar kazandırmış Bay Gibbons.
I must say, that uniform does you credit, Mr Gibbons.
Sadece seni o üniforma içinde görmeye dayanamam.
I just couldn't bear to see you in that uniform.
Bu üniforma ne kadar?
How much is that uniform?
Um, Bn. Krabappel, Kalmak isterdim ama bu üniforma kati sorumluluklar taşıyor.
Um, Mrs. Krabappel, I'd like to stay... but this uniform carries certain responsibilities.
- Askeri üniforma giyince kesinlikle "Facha" oluyorsun.
- A military uniform? Definitely facha.
Tüm bildikleri öldürmek ve üniforma ile dikilmek.
- All they know is killing.
- Ama üniforma giymesi gerekiyor.
- But he's got to wear the uniform.
- Harika bir üniforma.
- Hey, great uniforms.
Bu üniforma için bir utanç!
You're a disgrace.
Kanun ve düzeni desteklemek istiyorsan, o maskeyi çıkart ve bir üniforma giy.
You want to support law and order, you take off that mask and put on a uniform.
Pamuk üniforma.
Cotton uniforms.
- Sadece bir üniforma, Ben.
- lt's just a uniform.
Fotoğraftaki adam bir rozet ya da üniforma giymiyor.
This man in the photograph doesn't appear to be wearing a badge or a uniform.
Biliyorsun, burada üniforma giyiliyor, Bay Fonzarelli.
You know, you're out of uniform there, Mr. Fonzarelli.
Bir gün olsun üniforma giymemiş bir komutan değil miyim ben?
Am I not a commander in chief who`s never served in the military?
"Onlar gri üniforma giyiyorlardı ve sen de mavi."
"They wore grey uniforms, and you were in blue."
- Neden bu üniforma?
Why the uniform?
Onları açlık dürtüsüyle dizayn ettiniz, şimdi kimin ne renk üniforma giydiğine bile bakmıyorlar!
But now they don " t care what uniform is covering your ass.
Sizinki gibi, bana da bir üniforma yapacak mı?
Will it make me a uniform like yours?
Olden bize üniforma bulacak ve bir tane arabamız var.
Olden's gonna get us some uniforms, and we already got a car.
Komando olduğum için üniforma giymeme gerek yok..
Why don't you have it trimmed? I don't wear a police-uniform, because I'm a Commando.
O da üniforma giyecekmiş.
He will be dressed in regimentals.
Bu üniforma bana sadece insanlarımın gözünde kendimi nasıl küçük düşürdüğümü hatırlatacak.
This uniform will only serve to remind me of how I have disgraced myself in the eyes of my people.
Niçin üniforma giyiyor sanıyordunuz?
Why do you think he wore the uniform?
Rach, kampta sana öpüşmeyi öğrettiğinde üzerinizde üniforma falan var mıydı?
When she taught you to kiss, were you wearing any kind of little uniform?
Çünkü Akademiyi kazanırsa zaten üniforma verilecek.
He'll be issued a uniform if and when he gets to the Academy.
Ben de katıldığımda bunu istiyordum,... fakat sarı üniforma giymekle kaptan olunmuyor.
That's what I wanted when I joined up, but... you don't get to be a Captain wearing a gold uniform.
Bana, Kazon'un savaştığı diğer üniforma sahiplerini anlat.
Tell me about the other uniforms... the ones the Kazon fought.
Kendine bir üniforma bul ve bir hizmetkar gibi giyin.
You'll have to get a uniform and dress like a butler.
ve bunların hepsi de silah taşıyan ve üniforma giyen kimseler de değil.
And not all of them wear uniforms and carry guns.
Neden diğer polisler gibi üniforma giymiyorsun?
Why don't you wear a uniform like the police?