Üniversitedeyken Çeviri İngilizce
242 parallel translation
Hayır ama bir keresinde üniversitedeyken "Quo Vadis" i oynamıştım.
No, but once in college I performed "Quo Vadis".
Bayan Kittredge'ın üniversitedeyken pek özel bir durumu vardı.
Miss Kittredge had a quirk at college, too.
Bayan Kittredge'i üniversitedeyken rahatsız eden fırtınalar.
The ones that made your Miss Kittredge so sick at college.
Ya sen üniversitedeyken kopan o fırtınalar?
How about those thunderstorms while you were in college?
Paris'de üniversitedeyken tanıdığım bir çocuğu hatırlatıyorsun.
You remind me of a boy I used to know in university in Paris.
Chicago'yken, üniversitedeyken, buradayken.
YOU BLACKED OUT THE WHOLE I NCI DENT.
Sizinle Amerika'da, üniversitedeyken mi tanışmıştı?
She met you in America at university?
Ben üniversitedeyken hep futbol konuşulurdu.
When I was in college, that's what it was all about. Football
Baksana, üniversitedeyken bilgisayar kullandım ve biliyorum bazen karışıklık olabiliyor.
I'll tell you what, I've worked with computers in college and I know that sometimes they're complicated machines.
Beni asıl etkileyen... üniversitedeyken bu kadar tecrübe kazanmış olmanız.
What impresses me most... is the amount of experience you picked up while still attending college.
Ama üniversitedeyken, Susan Saladore düşünmüştü.
Although back in college, Susan Saladore did.
Sen üniversitedeyken onlar muhtemelen kararlarını vermişlerdi.
They've already made their decision, probably when you were at college.
O üniversitedeyken okul harçlarını şeyle öderdi o bir telekızdı.
When she was in college paid her way through school by... She was a call girl.
Anladım, üniversitedeyken yatağına yaptığım numaranın intikamı değil mi?
Oh, I know. This is to get back at me... for that time I short-sheeted your bed in college. Is that it?
Sam üniversitedeyken böceklerimden, nefret etmezdin ve onlara sevgimi bir sen bilirsin.
Sam you know, when we were in Georgia, I know how you hated my bugs and you know how I love them.
Ben de üniversitedeyken teknelerde çalışırdım.
I put myself through college working on boats.
Sen beni üniversitedeyken görmeliydin.
You should have seen me when I was an undergrad at the, uh, U.S.C.
- Doktor Webber, üniversitedeyken squash şampiyonu olduğunu söylememişti.
Dr Webber neglected to mention that he was squash champion back in college.
Aslında üniversitedeyken radyonun idarecisiydim.
Actually, in college I ran the radio station.
Babam ben üniversitedeyken ölmüştü.
My dad died when I was in college.
Ama üniversitedeyken onlarla görüşme şansım olmuştu beni beğenmişlerdi. Back East'teki merkez ofislerine çağırmışlardı.
They flew me out to their headquarters Back East.
Bir kez üniversitedeyken.
Once, at university.
Ali, şimdi sorularun en zorunu sordun, en zor ahlak filozofumuz bize üniversitedeyken o soruyu sormuştu.
Ali, you just asked a question which was the hardest question the toughest moral philosopher at university asked us.
Prue, üniversitedeyken fotoğrafçılık dalında Pulitzer kazanmak isterdin.
Prue, you dreamt of winning the Pulitzer in photography back in college.
Ben üniversitedeyken, 1700'lerin başlarında ne zaman aşırı strese girsem American Beauty albümlerini koyardım.
When I ¨ was in college, back in the 1700s, I put their album american beautyon whenever i was stressing out.
Hatırlıyorum da biz üniversitedeyken...
You know, I remember when I was in college, we used to..
O değil, üniversitedeyken ne zaman Ellen'la kavga etsek içi boş olan keklerden yapardım.
Whenever Ellen or I would get into a fight in college. I would make her a tunnel-of-fudge bundt cake. We would talk.
Will ve ben üniversitedeyken, "Zanies" adında grubumuz vardı.
Will and l. when we were in college. we had this little improv group- - The Zanies.
Bu İkiz Kuleler'in sahibi Tokiwa Mio-kun, üniversitedeyken alt dönemimdi. Gelecek haftaki açılıştan önce özel olarak davet etti.
Tokiwa Mio-kun, the owner of this Twin Tower Building, was a junior student of mine in college, you see, and she specially invited me for next week's grand opening!
Çok uzun zaman önce ben üniversitedeyken evliydim.
A long, long time ago when I was at university I was married.
Onu üniversitedeyken tanıyordum. Artistlik işinde bile değil.
She's just a girl I knew in college, not even in show business.
Sonra üniversitedeyken okulu bırakmış.
After that, he went from college-bound to truant.
Gerçi üniversitedeyken bana sırtını dönmüştü ama...
Although emotionally he did turn his back on me in college....
Teşkilata üniversitedeyken mi katıldın? - Evet. - Hangisiydi?
- Were you recruited out of college?
Biliyor musun, ben de üniversitedeyken klavye çalardım.
You know, I used to play keyboards in college.
Kimliğimi açıkladıktan sonra, üniversitedeyken,
AFTER I CAME OUT, BACK WHEN I WAS IN COLLEGE,
Annem ben üniversitedeyken öldü.
Mom died when I was in college.
Yani üniversitedeyken daha duygusaldık. Bu kadar katı değildik.
You know, in college, Everything made sense.
Biliyor musun, üniversitedeyken iyi bir arkadaşım vardı.
You know, I had a good friend at college.
Hatırlıyor musun, üniversitedeyken 31 yaşında hayatımızı kurmuş olmak istediğimizi söylerdik.
Okay, do you remember when were in college and we both said that we wanted to be settled down by the time we were 31?
Evet, ama onu üniversitedeyken hiç görmedin.
Yeah, but you never saw him in college
Polisler sizi üniversitedeyken yakaladı.
The cops almost got you two at college.
Buster, üniversitedeyken tıbbi esrar ve mide üzerindeki etkilerini inceleyen bir araştırmaya katıldığını hatırlamıştı. BUSTER BLUTH'A AİTTİR Kayıp olması halinde lütfen California'daki Lucielle Bluth'u bulun.
He remembered a study he took part in... on medical marijuana and its effects on nausea.
Şey, bunu üniversitedeyken yaptım.
Well, I did it in college.
Bu bana üniversitedeyken aslında benden de hoşlandığını söylemenin bir yolu mu?
Mrs. Jaffe left this for you. Cool.
Hatta üniversitedeyken ders bile almıştım.
Back in college, I even took some lessons.
Sence üniversitedeyken Olivier ile bir kez yattığımı anneme söylemeli miyim?
You think I should tell mom I slept with Olivier once in college?
Juliet Taylor. 38 yaşında, üniversitedeyken aşırı solcuymuş, çıkarları için davasına ihanet etmiş.
Juliet Taylor. 38, lefty at university - classic sell-out.
Bu Sam ile ilgili birşey, üniversitedeyken.
Had a thing about Sam at uni.
Brian ve ben üniversitedeyken.
BRIAN AND I WERE IN COLLEGE.
— Babam, beni üniversitedeyken işe almıştı.
- Dad hired me out of college.