Üstadı Çeviri İngilizce
565 parallel translation
Bu bey Kont Alexei, Rus Ordusunun feldmareşali büyük av üstadı meclis üyesi ve haşmetmeabları Elizabeth'in özel elçisi.
This is Count Alexei, field marshal of the Russian Army... grand master of the hunt... lord of the chamber and ambassador extraordinary... from Her Divine Majesty, Elizabeth of Russia.
Rembrandt gibi bir üstadın hiçbir zaman modele ihtiyacı olmaz beyler.
Master Rembrandt is never in need of models. Yes, He is.
Hayır üstadım.
No, master.
Bağışlayın üstadım.
Excuse me, master.
Yarın görüşürüz üstadım.
See you tomorrow, master.
İyi günler üstadım.
Good afternoon, master.
Affınıza sığınıyorum üstadım.
I beg your forgiveness, master.
Sanırım onu ikna edebilirim üstadım.
I think I can talk her into it, master.
Gitti, üstadım.
She's gone, master.
Ama resmi bitirmelisiniz üstadım.
But you have to finish the painting, master.
Demek üstadımız burada çalışıyor.
So this is where the master works.
Duyularım birkaç kadeh devirdiğini söylüyor üstadım.
My senses tell me you've had a few, thespian.
Şimdiye kadar hiç farkına varamamıştım,... aniden, efendimiz bana Iütfunu gösterdi,... ve yaşlı üstadın dudaklarında ortaya çıktı.
I'd never realized it until that moment. Suddenly, Our Lord had shown me grace and revealed through my old master's lips that nothing would tear me from my chosen place in eternity.
bu kılıç üstadının adını yeniden söyler misin?
What is his name again, this master of all swordsmen?
Bir 17. yüzyıl resim üstadından muhteşem bir örnek.
This superb example of this early 17th century master.
Eski üstadının Charcot tarzı histeriden hastalanmasını nasıl da isterdin?
How would you like your old master to be sick of hysteria a la Charcot?
Ona kulak ver. Cleve kombinezon üstadıdır. Zaten ispatı da mümkün değil.
you can never prove it.
Beklenmeyenin üstadı.
Master of the unexpected.
Ama önce birkaç üstadımızı tanıştırmak istiyorum :
Before we go on, I'd like you to meet some of the specialists :
Bir tiyatro üstadısınız.
You are a master
Tiyatroya ve üstadıma karşı yükümlülüklerim ve görevlerim var.
I have many obligations and duties to the theatre and to my master
Açıkçası bana pek öyle kung fu üstadı gibi görünmedi.
He didn't look like a kung-fu ace
O gerçek bir kung fu üstadıdır ama benimle karşılaştırılırsa hâlâ çok yolu var.
He's truly a great master But compared to me... he still has a way to go
"Tilki", İtalya'ya altın kaçırmak için dahice bir planı olan, bir suç üstadı ve sürpriz bir son.
The Fox, a master criminal with an ingenious plan to smuggle gold into Italy... and a surprise ending.
Belki de bu üstadımın bana bahsettiği şeydir
Maybe that's what my master referred to
Ve onu üstadıma önermek isterim
And I wish to recommend him to my master
Büyük Zen üstadı Li Kwi Kwat'in sözleriyle ;..
In the words of the great Zen master, Li Kwi Kwat...
Bianca'ya ders verecek, Büyük bir müzik üstadı buldum dersin. Böylece, hiç değilse bu yolla, Ona aşkımı açma fırsatı bulur. YaşIı Gremio tarafından tanınmadım!
Well versed in music, to instruct Bianca... that so I may by this device at least, have leave to make love to her... and unsuspected woo her by myself... unrecognized by ancient Gremio!
Sağınızda 18. yüzyıl Fransız üstadı Boucher'in resimleri var.
On your right, sir, paintings by Boucher, the 18th-century French master.
Ama bu üstadın ilaçları için
This is for teacher's medicine
İhtiyar, dövüşmesini biliyorsun... sanırım bir kung fu üstadı olmalısın
Old sir, you have great skills so you must be a kung fu hero
O gördüğünüz çift olasılıkla o üstadın öğrencileriydi
Those two you saw could probably be her pupils
Kannon heykeli sana bakıp gülümsüyor... Çünkü benim ve üstadın hayatı içine süzüldü.
The Kannon looks at you with a smile because my and my Master's life is drained into it
Özel antrenörü üstad Dijon'lu Doutreval ile hergün alıştırma yapıyor.
He practices daily with his private instructor, the great Doutreval of Dijon.
üstad Hirate kan öksürüyor.
Master Hirate coughed up blood.
üstad Hirate, sen hastasın.
Master Hirate, you are sick.
- Başka şeyler de söylediler mi, üstad?
- Anything else, master?
Şimdi üstad sensin.
You're the headmaster now.
Kılıç ustası üstad Shusaku Chiba der ki,
Master swordsman Shusaku Chiba used to say,
Bekleyin, üstad Fang
Wait, Mr. Fang
Üstad, üstad, hoş geldiniz!
Master, master, welcome
Genç bir üstad sizi görmeye geldi
A young master's here to see you
Demek siz üstad Mui'siniz
So it's master Mui
Ama o büyük kardeş, onun sözü geçer üstelik, üstad çok hasta onu dertlerimle üzmek istemem!
He is the elder brother. I should listen to him Besides, teacher is sick
Ama şans eseri üstad onun hayatını kurtardı
Luckily teacher passed by and saved him
Sadece üstad iyileşince hemen eve dönücem
When teacher recovers, I'll go immediately
Ama üstad ısrarla... katılmanı istiyor dur kılıcını getireyim!
But your teacher has insisted... that you compete I'll get the sword for you
Özenle ve sebat ederek çalışıyorsun üstad Mori!
You're just very diligent, Master Mori!
Sana yardım etmek istiyorum üstad.
I want to help you, Master
Bence Reiko senin için uygun bir eş üstad.
I think Reiko is a good match for you, Master
Ne ablamı değiştirdim, Ne de üstad Mori'yi.
I didn't change my sister, Iwashita... nor Master Mori