Üstümü değiştireyim Çeviri İngilizce
122 parallel translation
Gidip üstümü değiştireyim. Çeki alınca beni ara.
I'll go back and change and after you get the check, phone me.
Hemen üstümü değiştireyim.
Well, I better change quick.
Ben de üstümü değiştireyim.
After.
Ben bir koşu üstümü değiştireyim.
I'd better dash off and change.
En iyisi üstümü değiştireyim.
I better change.
Hemen üstümü değiştireyim, sonra birlikte kahve içeriz.
I'll change in a hurry, then we'll have coffee together.
Bekle de üstümü değiştireyim.
If you'll wait, I'll change.
Bırak üstümü değiştireyim.
Let me get changed.
- Bekle, ben de üstümü değiştireyim.
- Stick around while I change, eh?
Önce üstümü değiştireyim.
I'll change at once.
Affedersiniz, üstümü değiştireyim.
Excuse me while I change.
Tamam, izin ver üstümü değiştireyim.
OK, but give me a few minutes to change.
Üst kata çıkıp üstümü değiştireyim.
I'm just gonna clean up.
Yukarı çıkıp üstümü değiştireyim.
I'll pop upstairs and change.
Ben üstümü değiştireyim.
I'll go change.
- Gidip üstümü değiştireyim.
I'll go change. - There's no need.
Dur bir yukarı çıkıp üstümü değiştireyim.
Let me get changed.
Tamam üstümü değiştireyim, yokluğum anlaşılmaz.
Okay, let me get changed. They'll never miss me.
Evimde durmamızın bir sakıncası var mı ki böylece üstümü değiştireyim?
Do you mind if we stop by my apartment so I can change?
Dur, üstümü değiştireyim.
Let me just change.
Dur, üstümü değiştireyim.
- Thank you. Let me just change.
Git de üstümü değiştireyim.
Let me get undressed.
Gidip üstümü değiştireyim.
I'm gonna go change.
Merhaba, ben üstümü değiştireyim.
Hi. I'll throw on some clothes.
O halde sen uzun dişlilerin hala orada olup olmadığına bak ve bende sen arkan dönükken üstümü değiştireyim.
Why don't you see if the Fang Gang is still loitering and keep your back turned while I change?
- Bekle üstümü değiştireyim.
- Wait here while I get changed. - Sure.
Hemen üstümü değiştireyim.
I'm just going to change real quick.
Ben üstümü değiştireyim.
I'm gonna go change.
Eve gidip üstümü değiştireyim mi?
Yeah, I'm interviewing people today, Kirk. Great.
- Önce üstümü değiştireyim.
- Let me change first.
Ben gidip, üstümü değiştireyim.
I'll go change.
Tamam, ben üstümü değiştireyim sen de mönüye bak.
All right, I'm gonna go change. You look over the menu.
Gidip üstümü değiştireyim.
- I'm gonna grab my sweatshirt.
Bekle de üstümü değiştireyim.
- Let me just change up. - All right.
Gidip üstümü değiştireyim.
I'm gonna go up and change.
- Neyse, gidip üstümü değiştireyim.
- Anyways, i'll go change. - Good girl.
- Eve gidip üstümü değiştireyim.
- All right, I'll go home and change.
Tamam. eve gidip üstümü değiştireyim, tamam mı?
Okay. Let me just go home and get changed, yeah?
ben üstümü değiştireyim.
I'm going to tidy myself up.
- Önce üstümü değiştireyim.
Let me go change first.
- Peki. Yemek için üstümü değiştireyim.
- Okay, let me change for dinner.
Dur da üstümü değiştireyim.
Um... yeah, actually.Let me just go change.
Tamam, üstümü değiştireyim, sonra gidelim.
Okay, let me just go change, and we'll leave.
Eve gidip üstümü değiştireyim.
I'll go home and pick up a change of clothes.
Ben üstümü değiştireyim.
- Great, I'll go change.
Kazaydı. Bırak da üstümü değiştireyim.
It was an accident.
Ama üstümü değiştireyim.
I'll just change.
- Gidip üstümü değiştireyim.
- I'll go change.
Yani eve gidip değiştireyim mi üstümü?
Kim : Do you want me to go home and change?
Ben üstümü değiştireyim.
I'll get dressed.
Bir sorun mu var? Tamam bak, üstümü değiştireyim.
Is something the matter?