Üsütme Çeviri İngilizce
51 parallel translation
Dikkat et de üsütme.
Be careful. Make sure you don't catch cold.
- O polis üsütme geldi!
That copper came at me!
Çok fazla içme ve üşütme.
Don't drink too much, and don't get a chill.
Basit bir üşütme değil, akciğerlerde raller var.
It's not just a simple congestion, there are rales in the lungs.
Sıkı giyin üşütme.
Don't catch cold.
Dikkat et de üşütme.
Careful you don't catch cold.
Battaniyeyi al da üşütme.
Take this blanket so that you don't catch a cold.
Kendini üşütme.
Don't catch cold.
- Kendini üşütme! - Eşini öldürdükten sonra...
Settle down and keep warm.
Yağmura yakalanıp üşütme sakın.
Don't get in the rain, you mustn't catch cold.
Sen sadece küçük Martha'yı üşütme ve ona iyi bak.
We'll manage. You just keep that little Martha warm and fat.
Dikkat et de üşütme Jack.
Mind you don't catch cold, Jack.
Git yat üşütme.
Go to bed. Don't catch cold.
Ama basit bir üşütme bu, önemli değil.
But it's a chill, nothing more.
Musar yalnızca üşütme olduğunu söyledi ama, daha ciddi olduğunu anladım ben de ona kendim bakmaya karar verdim.
Musa said it was just a chill, but I could see it was more serious, so I decided I'd nurse him myself.
Cereyandan üşütme.
You'll catch cold...
Sana minnettarım Iris. Ömrümün sonuna kadar da minnettar kalacağım. Sakın üşütme.
I'm very grateful to you, Iris, and that will be till the last day of my life.
Şehirde dün gece gerçekleşen... üşütme vakaları...
Schiz-o-fucking-phrenia... all over town last night.
* - Hadi bakalım, üşütme fazla.
So don't-don't take cold, okay?
- Steve, üşütme.
- Steve, chill
- Hayır, sen üşütme.
- No, you chill
Külotlu çorap giy de, üşütme
Put on some tights, so you don't catch a cold.
Sizin gibi üniversiteli çocukların kafayı üşütme eğilimi var.
You see... It seems you college kids, you have a real knack for going wacko.
Hayır Sadece hafif bir üşütme
No! No. A touch of cold only.
Dikkat et üşütme.
Don't catch cold.
Sakın üşütme.
Don't catch cold.
Kendine dikkat et, üşütme tamam mı?
Did you get a cold too?
Sanırım grip-öksürük-ateş-üşütme gibi bişeyler var.
SHE'S GOT THIS FLU-COUGH-FEVER-COLD KIND OF A THING,
Rüzgarın üşütme faktörünü bilmiyorum ama Sıcaklık yaklaşık - 80 derece kadardı. ( - 80F = - 62C )
I don't know what the wind chill factor was, but it would be like - 80 or something like that.
Unutma, onu üşütme, kafasından tut. her 15 dakikada bir bezini kontrol et, zıplatma ve yüksek ses çıkarma, Televizyon yok, yumuşak yerlerine dokunma.
Remember, keep him warm, support his head, check his diaper every 15 minutes, no bouncing around, no loud noise, no TV, no poking the soft spot, and, Perry, you're the only one I have to say this to.
Sadece biraz üşütme.
To tell you the truth, I didn't know that I would be welcome.
Dikkat et üşütme.
Take care. Don't get cold.
- Sıkı giyin, üşütme.
- Bundle up out there, all right?
Yubari buradan daha soğukmuş. Dikkat et de üşütme.
Hear Yubari's colder than here, so take care of your body
- Sıkı giyin, üşütme.
Bundle up out there, all right?
Sadece bir üşütme olabilir ama beni asıl endişelendiren Brian jr.'ın Brezilya'da geçirdiği altı ay içinde mikrop kapmış olabilir.
It might just be the flu, but I am concerned, given the fact that brian jr. Has spent the last six months in brazil, that he may have picked up a parasite.
- Giy onları üşütme, tamam mı?
- Wear them not to catch cold, okay?
Nezle, üşütme veya iğrenç bir şey.
Cold, flu, something disgusting.
Eğer doktoru anladıysam üşütme ciğerlerine vurmuş olabilirmiş.
If I'm to understand the doctor, the chill may have a grip on her lungs.
Soğuğa dayanamıyorsun. Kendini üşütme.
YOU KNOW YOU HAVE A LOW RESISTANCE, BABY.
- Kendine iyi bak, üşütme.
- Keep well, keep warm.
[Kapı kapama sesi] Bir üşütme ile düşüp bu hâle gelir mi insan?
How can one collapse and break down with just a cold?
Dikkatli ol, üşütme.
Don't get cold.
Şu üşütme krampları hakkında beni gerçekten endişelendirdin.
You've got me really worried about these cold cramps.
- Her neyse, dikkat et de üşütme.
Well... you stay warm now. Yeah, you, too.
Dikkat et de üşütme.
I hope you don't catch cold.
Lanet bir üşütme.
Nasty head cold.
Önce üşütme sonra gastroenterit.
Head cold into a stomach bug.
Adamı üşütme.
Don't let that man get cold.
Şurada bir sürü öksürük şurubu falan gördüm. - Yani üşütme olayını uydurmamış.
And I noticed that he has a lot of cough medicine and stuff here, so the man was not faking his cold.