Üçte Çeviri İngilizce
1,963 parallel translation
- Ne? İsmim ilk üçte yok.
Excuse me.
Aslında, biz yine de üçte girelim.
You know what? Let's keep it to three.
İnsanlar neredeyse söylediklerinin üçte birini anlıyorlar.
I mean, people are actually even starting to understand about the third of what you say.
Oprah saat üçte Ari.
Oprah's on at 3 : 00, Ari.
Küçük kuzenler diyebileceğimiz belirip kaybolanlar var. Kırmızı Leke'nin yarısı veya üçte biri büyüklükte üç yumurtamsı leke vardı.
There are other sort of smaller cousins that have come and gone, there were three ovals about half a third of the size of the Red Spot.
Hayatımızın üçte birini uyuyarak geçiririz.
We all sleep a third of our lives away.
Dört pound'un üçte biri, 26 şilin ve 8 penny eder.
One third of four pounds is 26 shillings and 8 pence.
Dolabın üçte biri bana ait.
I've got a third of the closet.
En iyileri bile söylenenlerin en çok üçte birini doğru okuyabilir.
Even the best lip readers read a third of what is said with any certainty.
Fakat olur da karşılarına bir insan çıkarsa... 1347'den 1352'ye kadar veba ya da kara ölüm, Avrupa'da 14. yüzyılda yaşayan insanların üçte birini ve farelerin de en azından üçte birini öldürdü.
But, if a human happens to come along, well... From 1347 to 1352, the plague, or Black Death, killed a third of the population of 14th century Europe, and just as many, if not more, rats.
Faili meçhul davaların üçte birini çözdük Collins.
Looks like we're one for three, Collins.
Bu gün, saat üçte.
When? Today, three o'clock.
Ama yine de yatağa sıvışıp aslında eve üçte gelmiş numarası yapmak için erken.
Still early enough to sneak into bed and pretend I actually got home at 3 : 00 A.M.
Dünyanın kabaca üçte biri aynı inancı paylaşmakta :
Roughly one third of the planet shares the same belief :
Çay servisi saat üçte.
Serving tea at three o'clock,
Veya istediği her şeyi ona vermek, ve mülkün üçte birini demiryoluna satmak.
Or to give him all that he asks and sell one third of my estate to the railway.
Gece yarısı saat üçte polis merkezine Ratanaraj Üniversite Hastanesinden bir ölüm ihbarı geldi.
At 3 am today... pdice officers were notified to the Ratanaraj University Hospital.
Düşman dünyanın üçte birine hükmeden geniş bir ülke.
The enemy is a nation that controls a third of the entire world!
Üçte bir yeşil mercimek ve üçte iki tohum.
One third of the lens and two thirds of peas.
2030'da, dünya nüfusun üçte ikisi su sıkıntısı çekecek.
You guys, hurry up. I'm gonna take you guys to school. - Whoa!
Yaşlı vatandaşların üçte ikisinden fazlası her yıl iki bin dolardan fazla ödemek zorunda kalabilecekti.
Over two thirds of senior citizens could still pay over $ 2.000 a year.
- Geçen Cuma sabah üçte.
- 3 : 00am last Friday.
Dünyadaki ağaçların yaklaşık üçte biri.
April, and life starts returning to the warming north.
Dünyamızdaki küresel ısınma arttıkça bu ormanlar da kurumaya başlayacak. Dünya topraklarının üçte biri çöllerle kaplı.
These tropical forests not only enjoy 12 hours of sunshine a day all year long, they also need lots of rainfall.
Mike sabah üçte kalkarken o daha oturuyormuş ve saat 6'ya kadar bira içmişler.
When Mike left at 3 am, Guy was still sitting there... and they've bounced a beer until 6 am.
Dün gece saat üçte yarım saat boyunca çaldı.
It went off last night for half an hour at 3 : 00 a.m.
Evet maaşın üçte biri.
Yes, that's all, 30 %.
Tüm İtalya'nın üçte biri.
One-third of all Italy.
İtalya'nın üçte biri.
One-third of Italy.
Tam saat üçte Sakın
Do not be...
Tebliğ saat üçte. Yargıç Moran'la.
Arraignment's at 3 : 00 with Judge Moran.
üçte ikisini alıyorum, çünkü eğer herhangi bir hata olursa ki Amerikalı aşçılar makarna yaparken hep bunu yaparlar, üstüne aşırı sos koyarlar.
I took out about two-thirds of it, because if there's any mistake that American cooks make when they're cooking pasta, is that they tend to over-sauce it.
Eğer yaptığımız şeyi değiştirmezsek muhtemelen Dünya'daki bütün türlerin üçte birini, belki de yarısını kaybetmeyle yüzleşeceğiz.
If we don't change what we're doing we are facing losing perhaps a third, maybe a half, of all the variety of life on Earth.
Eğer binaların bütün enerji kullanımının üçte birini aldığı gerçeğini hesaba katarsanız tek başına olarak enerji kullanımı ve sera gazı üretiminin en büyük bölümünü oluşturduğunu görürsünüz.
If you take the fact that buildings account for a third of all energy use it's the single largest segment of energy use and greenhouse gas production.
Pekala, başlayalım. 66 savunma şeridi, sol boşluğa, üçte başlayın.
All right, let's go. Sixty-six seam, slot left on three, on three. Ready?
66 savunma şeridi, sol boşluğa, üçte başlayın, dedim.
I said sixty-six, slot seam left on three. On three.
Sonra kazandığımda paranı ve kazandığımın da üçte birini alırsın.
And then, once I cash out you'll get your money back plus a third of my winnings
Bu noktada, Amerikan askerlerinin üçte birinin afyon ve eroini denediği tahmin ediliyor.
At this point, it is estimated that one third of American troops are experimenting with opium and heroin!
Saat üçte.
Three p. m.
Saat üçte randevum var.
I have an appointment at three.
Genel olarak üretim üçte bir oranında azaldı.
Now fell back of over a third In overall turnaround
Evet, üçte asıl, ama şu tarafta dur.
Yeah, lift it on three, but just stay wide of it.
Ama insanoğlu yavrularıyla ilgilenir hayatının yaklaşık üçte biri kadar uzun bir süre için onu besler, eğitir, sever.
But Man takes care of his progeny, he feeds, educates, loves it for a very long period, that is, about one third of its existence.
Jack kızlarının her birine çiftliğin üçte birini bıraktı.
Jack left each of his daughters a one-third interest in the ranch.
ve bu sürenin sonunda, eğer şartlar sağlanırsa her biriniz çiftliğin üçte birine sahip olacaksınız.
And at the end of that time, if conditions are met each of you will have one-third interest.
Kusura bakmayın, Montana'da sığır yetiştirilen bir çiftliğin üçte birine sahibim.
I'm sorry, I've got a third of an interest in a cattle ranch in Nowhere, Montana.
Kızlara ev verilir ve kızların pasaportlarını elinde tutan patronla üçte bir, üçte iki oranında paylaşılır.
Girl gets a place to live one-third, two-third split with the boss who also holds onto their passports for safekeeping.
Kesinlikle patron ihtimaller azaldığında, üçte bir, ikide bir gibi ta ki sona geldiğinde üçüncü veya dördüncü seferde yemeli.
Surely boss is better to go third or fourth round when the odds get shorter, three to one, two to one, until finally.
20,000'in üçte biri kaçtır?
What is one-third of 20,000?
Kazancının üçte birini.
Only one third of her earnings.
Saat üçte.
Okay, 3 : 00.