Üşütmüşüm Çeviri İngilizce
81 parallel translation
- Üzgünüm, şarkı söyleyemem, üşütmüşüm.
- Sorry, I can't sing, I have a terrible cold.
Feci üşütmüşüm ve senin eve...
I've got an awful cold and I didn't know you...
Grip misin? - Birazcık üşütmüşüm o kadar.
You got a cold, huh?
Ciğerlerimi üşütmüşüm.
I've got a chill on my liver.
Ciğerimi üşütmüşüm. Çok can sıkıcı.
On the liver.
Çok fena üşütmüşüm.
It's just a very bad cold.
Korkarım, biraz üşütmüşüm.
I fear I have a slight cold.
Ben biraz üşütmüşüm!
I happened to catch a cold
Baya bir üşütmüşüm.
Just a heavy cold.
Hayır, hayır, biraz üşütmüşüm.
No, no, just a little cold.
- Biraz üşütmüşüm.
Caught a cold.
Biraz başımı üşütmüşüm.
Except for a slight head cold.
Sadece biraz üşütmüşüm.
It's just a cold.
Ona biraz üşütmüşüm dedim, o da bana...
I told him that I had a cold, but he said...
Ciğerlerimi üşütmüşüm, burnumu değil.
This was a cold of the bosom, not of the nose.
Üstünüze afiyet, üşütmüşüm biraz bağırsaklarımı, hepsi o kadar.
Yeah, I've got diarrhea My inner is in bad condition.
Midemi üşütmüşüm.
A summer chill on the stomach.
Evet evet göğsümü üşütmüşüm bilirsin.
Yes, yes. I have the cold in the chest, you know.
Sizinle gelirdim, Temel, ama üşütmüşüm.
I'd go with you, Popeye, but I got us a cold.
Sadece biraz üşütmüşüm.
Just a slight cold.
Midemi üşütmüşüm de.
I've got a touch of the stomach flu.
Feci üşütmüşüm.
I just got a really bad flu.
Çok üşütmüşüm.
I have a very bad cold.
Kafayı fena üşütmüşüm. "
I've got a terrible head cold. "
- Biraz üşütmüşüm de yani, uh- -
- I've had a cold, so, uh- -
Dışarı çıkmıştım, üşütmüşüm.
I was out, I caught cold.
"Genel olarak iyiyim, ama bu aralar üşütmüşüm."
"I'm basically fine but I now have a cold."
" Ama bu aralar üşütmüşüm.
" But I now have a cold.
Biraz üşütmüşüm o kadar.
Oh, it's just a little cold.
Biraz üşütmüşüm de.
I have a cold.
Dün gece üşütmüşüm.
I caught a cold last night.
- Affedersin, üşütmüşüm.
Sorry, I have a cold.
Uyurken üşütmüşüm.
I caught a cold while sleeping.
Bişey yok sadece midemi üşütmüşüm.
No, it's nothing. It's just a stomach flu.
Anlaşılan biraz üşütmüşüm.
Apparently, I am fighting a cold.
Galiba üşütmüşüm.
I think I've got a cold coming.
Hayır, sadece biraz üşütmüşüm.
No, it's just a cold.
Çok kötü üşütmüşüm.
I've got an awful cold
Biraz üşütmüşüm.
I have a cold ;
Ayrıca ben biraz üşütmüşüm ve çok iyi durumda değilim.
And I've got flu. I had flu. I'm not quite 100 % yet.
- Ben kafayı üşütmüşüm!
I'm mad!
Deniz yolculuğu kâbus gibiydi, midemi üşütmüşüm.
That sea voyage was a nightmare, I was sick to my stomach.
- Göğsümü üşütmüşüm.
- I have a chest cold.
Sanırım birazcık başımı üşütmüşüm.
I think I have a bit of a head cold.
- Biraz üşütmüşüm albayım.
Well, colonel, i have a little cold.
Çok fena üşütmüşüm.
I got a terrible cold.
Bir şey yok. Sadece biraz üşütmüşüm.
Nothing, I'm just a little cold.
Biraz üşütmüşüm de efendim.
Got me a cold, sir.
Sadece biraz üşütmüşüm.
Are you sick?
- Biraz üsütmüsüm.
Well, colonel, i have a little cold.
Biraz üşütmüşüm de.
Well, I haνe a little cοld.