10 dakika Çeviri İspanyolca
6,206 parallel translation
10 dakika uzanıp tekrar uyanacağım.
Voy a dormir 10 minutos más y entonces me levantaré.
Menka, sen git, ben 10 dakika sonra gelirim.
Menka, adelante, me uniré a ti en 10 minutos.
Kemerini bağla tatlım. 10 dakika sonra hastanedeyiz.
¿ Volverías a decir eso en momentos como este?
Bu 10 dakika önce senin için geldi.
Llegó esto para ti, hace 10 minutos.
Finn, daha ekibe döneli 10 dakika oldu ama şimdiden zırvalamaya başladın.
Finn, hace tan solo diez minutos que regresaste al equipo y ya me estás molestando.
Tamamdır, 10 dakika. Tabi ki hastayı üzmedikçe veya ona müdahale etmedikçe.
Está bien, 10 minutos a menos que el paciente se trastorne.
10 dakika sonra uğramamı ister misin?
¿ Quieres que vaya en 10 minutos?
Bu 10 dakika önce geçtiğimiz dönemeç.
Esta es la curva que pasamos hace 10 minutos.
Buraya kadar geldik ve 10 dakika sonra planımızı uygulayıp gidecektik.
Hemos llegado aquí y de acuerdo con el plan vamos a irnos en los siguientes 10 minutos.
10 dakika içinde elmaslarla birlikte havaalanına ulaşacaklar.
En 10 minutos van a llegar al aeropuerto con tus diamantes.
Bana 10 dakika müsaade.
Dame 10 minutos.
Tamam, 10 dakika. Bugün nişan yüzüğünü kaybettim.
Sí, diez.
Komutanımızdan 10 dakika önce bir çağrı aldık kendisi yolun hemen aşağısındaki devriye birimde tamam mı?
Recibimos un llamado de nuestro capitán hace como diez minutos y ahora está en una unidad errante, al final de la carretera, ¿ Está bien?
10 dakika.
Diez minutos.
Pekâlâ, buradan 10 dakika uzaklıkta.
Bueno, eso está a 10 minutos de aquí.
10 dakika sonra tiyatronun önüne gel.
- ¡ Afuera del teatro en 10 minutos!
Bana 10 dakika verin, 10 dakika. Oturup bu konuyu... Kapatmayın lütfen.
Deme 10 minutos para recoger mis cosas y podemos... ¡ No cuelgue!
10 dakika mola.
Tómense 10 minutos.
Merc iyi gününde, üstüne Viagra belki 10 dakika.
Merc, en un buen día y con una Viagra, quizás diez minutos.
Dinleyin, çantalarınız bırakın lütfen, ve 10 dakika içinde benimle bodrumda buluşun, tamam mı?
Escuchen, dejen sus bolsos, por favor... y nos vemos en el sótano en diez minutos, ¿ sí?
Bara gittiğimde Martini 10 dakika gecikince şikayet etmem.
No soy bueno en el bar. Donde te toma 10 minutos hacer un martini.
Sadece 10 dakika konuştuk. Kalkmış, saat 1 : 00'de evine gitmemi bekliyor.
Estábamos chateando por sólo 10 minutos y él espera que yo vaya a su lugar a la 1 : 00 a.m.
Carrie öldükten 10 dakika sonra geldi.
Diez minutos después de que asesinaran a Carrie.
10 dakika geciktiler, sanki Çin'den geliyorlar.
Diez minutos de retraso... Al menos una cosa es segura : no es chino.
Boğazlarına boruyu saplıyorsun, ondan sonraki 10 dakika cehennem gibi.
Les metes el tubo en el cogote y les espera un infierno de diez minutos.
Ortalama polis intikal süresi 8 ila 10 dakika.
El tiempo de respuesta de la policía es de 8 a 10 minutos.
- Kameralar için 10 dakika ver bana.
Uh, dame unos 10 minutos en la cámara.
- Bize 10 dakika izin verebileceğini söyledi.
Nos dio 10 minutos. Eso es todo.
Dışarıda 10 dakika dayanamazsın.
Usted no va a durar a diez minutos allí.
Ve saat 3 treni 10 dakika gecikmeli gelecektir.
El tiempo de llegada del tren de la vía de las 3 : 00 se retrasará diez minutos.
Zaten 10 dakika geç kaldın bile.
Llegaré diez minutos tarde por tu culpa.
İyi, okey, 10 dakika içinde orada olmalıyım.
Sí, debo llegar en unos diez minutos.
10 dakika kadar konuştuk.
Hablamos unos 10 minutos.
5-10 dakika.
Cinco, a 10 minutos?
Tekrar değişmene 10 dakika var değil mi?
Diez minutos hasta que cambie de nuevo, ¿ verdad?
10 dakika ibneler.
10 minutos, maricas.
Mesajın sen gönderdikten 10 dakika sonra elime geçti.
La ATT. No me llegó tu mensaje hasta 10 minutos después de que lo enviaras.
Gelecek 10 dakika içinde, yeni Dünya şampiyonumuzu bulacağız.
En 10 minutos encontraremos a nuestra nueva campeona mundial.
- 10 dakika.
- Diez minutos.
- 10 dakika sürmüştü!
- ¡ Diez minutos!
Beş dakika içinde 50 adam ve 10 tazı hazır olsun.
Quiero cincuenta hombres y diez sabuesos en cinco minutos.
On dakika kaldı.
10 minutos más.
Tüm yolcuların dikkatine tren, beş-on dakika rötarlı olarak perona yanaşacaktır.
Damas y caballeros, su atención, por favor entre 5 y 10 minutos tarde... El tren se aproxima.
Altmış çarpı on, eşittir altı yüz dakika.
600 minutos es 10 veces 60.
Ciddiyim. 10, 20 dakika ya da bir saat mola veriyoruz.
En serio, tómense 10, 20, una maldita hora.
- On dakika önce çok mutluydum.
Hace 10 minutos era muy feliz.
- 10 dakika bile olmadı.
Menos de diez minutos.
10 dakika önce.
Hace diez minutos. Sí.
10 dakika kadar alacaktır.
Tardarán como 10 minutos.
Bir seferinde 120 sıçanı altı dakika 10 saniye içinde öldürmüştü.
Una vez mató a 120 ratas en seis minutos, diez segundos.
Biri on dakika konuştuğunuzu görmüş.
Alguien dijo que lo vio hablándole por 10 min.