2 dakika Çeviri İspanyolca
1,821 parallel translation
2 dakika içinde gidiyoruz.
Nos vamos en dos minutos.
- "Bana en azından 5 dakika ver" - 2 dakikan var.
- 5 minutos, por lo menos, dame.... - Tienes 2 minutos.
Kız geleli 2 dakika oldu hemen donunu indiriyor.
Está con ella dos minutos, y él ya se saca los pantalones.
Sadece 2 dakika.
Dos minutos.
Eğer bu kapıyı 2 dakika daha açmasaydık, Hepiniz ölmüş olacaktınız.
Si hubiéramos abierto esa puerta 1 ó 2 minutos después, es muy probable que todos ustedes estuviesen muertos.
Sadece 2 dakika, dostum.
Son dos minutos.
Jake, ecza bölümüne. 2 dakika sonra burada buluşuyoruz.
Jake, provisiones médicas. Nos vemos aquí en 2 minutos.Vamos
- Sadece 2 dakika mı?
- ¿ Sólo son dos minutos? Sí, sí.
- 1-2 dakika mı? Seni...
No puedo...
Bir noktada 2 dakika 16 saniyelik bir gecikme vardı.
En un momento, hubo un retraso de 2 : 16 minutos.
Belki de 2 dakika 16 saniye fazlasıyla uzundur ve o kadar ilerisini göremiyordur.
Quizá no puede ver 2 : 16 minutos más adelante.
Ama şurası çok önemli, bunu onu odadan çıkardıktan en az 2 dakika sonra yapmalısın.
Esto es importante : Hágalo cuando menos 2 minutos después de que salga del cuarto.
Ve 2 dakika doldu.
Y ya van dos.
- Kendi geleceğimi, beni etkileyecek bir şey olduğunda ve sadece 2 dakika ilerisini.
Mi futuro. Lo que me va a afectar, y sólo dos minutos adelante.
Onlara sadece 2 dakika öncesini verebilirim ve bunu da olaya kişisel olarak dahil olmuşsam yapabilirim.
Sólo puedo darles una ventaja de dos minutos. Y sólo si mi vida está involucrada.
- 2 dakika izin ver.
- Dame dos minutos.
Evet, evet. 2 dakika, ahbap.
Dos minutos, amigo.
Ah, hayır.. "2 dakika"
Nada de "dos minutos".
2 dakika sonra seni bekliyorum.
Te espero arriba en 2 minutos.
2 dakika!
2 minutos.
Ben orda sadece 2 dakika kadar kaldım!
Pero estuve adentro dos minutos.
- Mark. 2 dakika sonra burada olacak.
Estará aquí en dos minutos. ¿ Dónde estaba?
Bu yaşlı adam senin yeni koçun 2 dakika içinde giyinip gelmeni istiyorum, yoksa takımımdan çıkarsın.
Este "viejo" es tu nuevo entrenador. Te quiero en uniforme en dos minutos, o te olvidas del equipo.
Bayan Isha, 2 dakika bekleyin.
Señorita Isha, espere un momento.
Git buradan! - Seninle 2 dakika konuşmam gerekiyor.
- Quiero hablarte por dos minutos.
- Sadece 2 dakika!
- Solo por 2 minutos!
Rüzgâr, 2 dakika sola kay.
Viento, valor tres cuartos, dos a la izquierda.
2 dakika içinde hava desteği geliyor.
Apoyo aéreo en 2 minutos.
23 dakika geçti, 2 dakika kaldı.
- Faltan 23 minutos... 2 menos que la otra vez que preguntaste.
Dünya Erkekler Hokey Şampiyonası'nın bitimine 2 dakika kaldı.
Solo quedan 2 minutos en el Campeonato Mundial de Hockey Masculino.
Paket seçimini kesin. - 2 dakika müsaade edin.
Filmamos el paquete
Franco iki dakika boyunca onun kafasını İngiliz anahtarıyla ezdiklerini ve çok yorulduklarını söyledi.
Franco dijo que lo golpearon en la cabeza con una llave inglesa durante 2 minutos y se cansaron antes que él.
- 2 Dakika.
- Dos minutos.
Bak, iki dakika da bir girip çıktığını biliyorum.
Mira, sé que tu jefe entra y sale cada 2 segundos.
"İki dakikada başaramam. 5 dakika."
No me da tiempo a llegar en 2 minutos. - 5 minutos.
En fazla iki dakika uzaktayım. "
A 2 minutos como mucho.
Şu an ; 20 yıl, 2 ay, 3 hafta, 2 gün, 5 saat ve 54 dakika sonrası.
Han pasado 20 años, 2 meses, 3 semanas, 2 días, 5 horas, y 54 minutos,
- Hayır, iki dakika! Tamam.
- ¡ No, 2 minutos!
Bin rupisine iddaya girerim ki onu iki dakika içinde tokatlayacak.
Apuesto 1.000 rupias que lo hechará en 2 minutos.
Hayır. At yarışları iki dakika sürer.
- No, esas carreras duran 2 minutos.
2. raundun 1. dakika 16. saniyesinde teknik nakavtla kazanan Leo McCracken!
Y el ganador por K.O. técnico en el primer minuto y 6 segundos del segundo asalto... ¡ Leo McCracken!
Avcı'nın tahmini varış süresi, iki dakika.
Predators llegarán en 2 minutos.
Aradan iki dakika geçince olacakları göremeyecek mi?
¿ Deja de ver el futuro después de 2 minutos?
Capitol City üzerinde bütün vatandaşların sıradan bir köpek gibi bana itaat etmesini sağlayacak DNA karışımını yayacak olan bombanın patlamasına iki dakika var.
Faltan 2 minutos para que estalle la bomba en Ciudad Capitol que esparcirá un coctél de ADN que hará que todos los ciudadanos me obedezcan como un perro común.
Short Cuts, 2 saat, 17 dakika, kasık var, meme yok.
"Short Cuts", dos horas y 17 minutos, felpudo, sin tetas.
İki dakika içinde görebileceğim.
Debería estar visual En 2 minutos.
- Hayır, sadece iki dakika daha.
- No, necesitamos 2 minutos más.
Ve 2 dakikanız dolalı 2 dakika oldu. Robby, at şunları.
Desaste de esos traseros
Tamam Delta 2, bir dakika bekle.
Te daremos los códigos.
2 saat 57 dakika.
Dos horas y 57 minutos.
İki dakika!
2 minutos