30 dolar Çeviri İspanyolca
1,099 parallel translation
30 dakika, 30 dolar.
30 minutos, 30 dólares.
Tüm faturalardan sonra yaklaşık 30 dolar ile kaldım.
Me quedan 30 pavos después de pagar las facturas.
Yarım saati 20 dolar, saati 30 dolar.
Son $ 20 por media hora, $ 30 por una hora.
Yarım saatı 20 dolar, saati 30 dolar.
$ 20 media hora, $ 30 una hora.
Bahşişler ne kadar? 30 dolar ile 70 dolar arasında.
Las propinas pueden ir desde $ 30 hasta $ 70.
30 doların var mı?
¿ Tienes $ 30?
Biliyor musun, sanırım yaklaşık 30 dakikam ve 30 dolarım var.
Creo que sí tengo 30 minutos y 30 dólares.
- Hey, geri kalan 30 dolarım ne olacak?
- ¿ Y mis 30 dólares? ¡ Cabrón!
- En fazla 30 dolar eder dedi. - Elli!
- No es verdad, dijo que valía 30 dólares. - ¡ 50!
Yemek dâhil 30 dolar.
Serán 30 dólares con las comidas.
20-30 dolar eder belki.
Quizá $ 20, $ 30
Bunun için 30 dolar aldığın için şanslısın.
Por esto, tienes suerte de conseguir 30.
- Galiba 30 dolar kadar bir para?
- ¿ Unos $ 30, creo? - Veinticinco.
Sana belki 30 dolar verebilirim.
Yo quizá podría darte 30 dólares.
Belki sana 30 dolar verebilirim.
Puedo darte unos 30 dólares.
Gitmek konusunda ciddiyseniz Bay Wagoner... şu sizin 30 dolar bizi Tulsa'ya kadar götürür.
Si dice en serio lo de irse, Sr. Wagoner, con sus 30 dólares llegaremos a Tulsa.
Bir bilet 30 dolar mı?
¿ Treinta dólares la entrada?
Bayım, o sabahlık 147,50 dolar... rüzgarlık da 30 dolar.
Senor, son 147,50 dólares por la bata... y 30 dólares por la cazadora.
30 dolar ve bana bir daha Carmen deme, Adım Cristal!
Son 5.000 pesetas. Y eso porque eres policía. Y no me llames Carmen que mi nombre artístico es Cristal.
- Kendin için de 30 dolar ekle.
- Anótese $ 30 para usted.
On dolar... 20 dolar... Ve 30 dolar.
Diez... veinte y treinta.
Giriş ücreti 30 dolar, şimdi ödenecek.
El primer pago es de treinta dólares, que podéis pagar ahora.
Tamam, şef, seninle 30 dolarına oynuyorum.
Muy bien, amigo, juego por $ 30.
Kız arkadaşı üst kat komşum olan bir İngiliz... 1 sterlin 17 şilin 6 pensi benim için dolara çevirdi. Kitaplar için size 5,30 dolar borçluymuşum.
Un británico, cuya novia vive arriba calculó la libra a 17 chelines y seis peniques y me dijo que les debo $ 5,30 por los libros.
Evet, doğru. 5,30 dolar.
Sí, es correcto. $ 5,30.
Yaklaşık 30 milyon dolar dönecek.
Deberíamos ganar cerca a los 30 millones de dólares
En fazla 30 dolar veririm.
La gente no ha subido tanto de precio. 30 dólares, máximo.
- Ona 30 dolar veririm.
- Dale 30 dólares.
Mahkemenin size verdiği cezayı bildiriyorum. Ya 30 gün boyunca çalışma kampında çalışarak cezanızı çekeceksiniz. Ya da 50'şer dolar kefalet.
El tribunal pasa a dictar sentencia contra cada uno de Uds. La sanción impuesta será una condena de 30 días en el asilo o una multa de 50 dólares.
Bay Paoli sincaba 30.000 dolar mı koyuyor?
¿ El Sr. Paoli apuesta 30.000 dólares por el rival?
30.000 dolar toplandı.
Tenemos unos 30.000 dólares.
Cumartesi günü gelip de şu iğrenç 30 yaşıma basmadan herhangi biriyle evlenmem gerek. Yoksa babamın bana bıraktığı milyonlarca dolar parayı kaybedeceğim.
Tengo que casarme con alguien... con cualquiera, antes del sábado, cuando cumpliré 30 asquerosos años, o perderé los maravillosos millones de dólares que me dejó mi padre.
Otuz dolar artı bahşişler.
Alrededor de $ 30 mas propinas.
Hissedarlar, kopyalarla şirkete 30 milyon Dolar zarar ettirdiğini öğrensinler hele.
¿ Crees que cuando los accionistas sepan que les cuestas $ 30 millones más copias...?
30 milyon Dolar, film kopyaları ilanlar ve temettü.
Son $ 30 millones, más copias, publicidad e intereses.
- Maserati 30,000 doların üzerinde ve daha hoş görünüyor.
No es barato. El Maserati cuesta 30,000, y tiene mejor aspecto.
- Uh, otuz dolar.
- 30 dólares.
- 9.30 itibarıyla haftalık % 24 mürekkep faizle bu borç tam olarak 9 milyon, 332 bin, 448 dolar ve 55 sent ediyor.
Hasta las 9 : 30 am, a un interés del 24 % semanal... exactamente... 9.332.449 con 55 centavos.
Şimdiden 30 bin dolar kaybettim.
Ya he perdido $ 30,000.
Unutmayın, bu iş 30 bin dolar.
Recordad nuestra cifra. 30.000.
Sadece 30 milyon dolar miras aldım.
Creo que solo herede 30 millones de dolares.
Bu inanılmaz bir haber.Adam sadece kendisine uzatılan 30 milyon doları alır.
El hombre solo tiene 30 millones para el. Este es un buen dia.
30 milyon dolar!
, que nos convierten en ricos.
Charley, Sarhoş değilim.New York'tayım.Daha yeni 30 milyon dolar miras aldım.
Charley, no estoy borracho, estoy en New York, y herede 30 millones de dolares.
Şimdi Plaza Hotel'deyiz,.ontgomery Brewster, beyzbol atıcısı..... bugün erken saatlerde, vergiden muaf 30 milyon dolar miras aldıve hala kutluyor..
Ahora, esta arribando al Plaza Hotel Montgomey Brewster, lanzador de baseball,....... quien ultimamente heredo 30 millones libres de impuestos, y aun celebra.
- Ne çeşit bir iş acaba? - Bildiğiniz gibi, benim işim beyzbol. .ama 30 milyon dolar mirastan sonra branşlaşmam gerekiyor.
- Como tu sabes, mi negocio es el baseball........ pero, desde que herede 30 millones, tengo expansiones.
Sır olarak, bunun firma için hayati olduğunu anlayabilirsin...... ki Brewster 30 milyon dolar harcamayı başaramadı.
En confidencia, puedes ver que es vital para la firma.... que Brewster, no logre derrochar esos 30 millones...
- Ayrıca, sana vergisiz 30 bin dolar ödeyeceğim.
- Además, hay $ 30,000 libres de impuestos...
30 bin dolar.
30.000 dólares.
Bir dolarına bahse girerim ki 30 saniyede pes edecek.
Tirará la esponja en 30 segundos. Lo tienes.
Ben 30,000 dolar getireceğim ve ben parayı kontrol ettireceğim.
Sacaré 30.000 dólares y comprobaré el dinero.