English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ 5 ] / 500 dolar

500 dolar Çeviri İspanyolca

2,626 parallel translation
Oğlan olursa 1,000 dolar, kız olursa 500 dolar.
Si es un niño, serán 1.000 dólares una niña, 500 dólares.
Puddle'la "Beni bul 500 Doları al" oynuyorum.
Juego "Te doy $ 500 si me encuentras" con Puddle.
Ama 500 Dolar bahşişe de sevindim.
Pero bien por la propina de $ 500.
500 Dolar ödemem sana.
No te voy a pagar 500 por eso.
Neredeyse 1500 dolar net kazancım var.
Gané casi 1.500. ¿ Tanto?
Kırmızı kenarlı Jedi şövalyesi kartına fiyatı bir dolardan bile azken neden 500 dolar ödediğinizi açıklayabilir misiniz?
¿ Puede explicarme por qué gastó quinientos dólares en una carta de un caballero Jedi de las que tienen el borde rojo cuando valen menos de un dólar?
Tekrar söylüyorum, ona 500 dolar ödemişsiniz oysaki netten onları 50 cente alabilirdiniz.
Otra vez gastó quinientos dólares pero probablemente pueda encontrarse ahora mismo en internet por 50 céntimos.
Paul Linoto'ya her değersiz kartlar için her ay 500 dolar para ödüyordunuz.
Le pagaba a Paul Linoto 500 dólares al mes por cartas que no lo valían.
FBI, her ay 500 dolar ödeyerek Paul'u kocanızı öldürmesi için tuttuğunuzu düşünüyor böylece onun sigorta poliçesinden güzelce yararlanabilecektiniz.
El FBI cree que cargaba 500 dólares al mes, en su tarjeta de crédito, como pago a Paul por matar a su esposo para así conseguir el capital - de su seguro de vida. - Dios, no.
Bana, ona her ay 500 dolar ödemezsem kocama söylemekle tehdit ediyordu.
Me dijo que o le pagaba 500 dólares al mes, o se lo contaría a mi marido.
Benim kocam iyi para kazanıyor ve bunu almaya yetecek... 500 dolar tutuyor.
Oye, mi esposo gana buen dinero, y sin problemas podemos gastar... Serían $ 500.
500 dolar mı?
¡ ¿ 500 dólares?
Beni şike yaptığı bir boks maçına götürdü ama yanlış adama 500 dolar oynadığımda bile hiçbir şey açık etmedi.
El me llevó a una pelea que arregló, pero nunca cantó, ni siquiera cuando aposté $ 500 al tipo equivocado.
Bak, sana 500 dolar veririm.
Mira, te daré $ 500.
500 dolar mı?
¡ ¿ $ 500? !
Bu senin başına gelmiş gibi yaparsan 500 dolar veririm.
Te doy $ 500 si esto acaba de pasarte a ti en vez de a mí.
500 dolar mı?
¿ 500 dólares?
Ama karşılayabileceğimden 500 dolar daha fazla.
Pero es unos 500 dólares más de lo que me puedo permitir.
Bir domuza 500 dolar mı?
¿ 500 dólares por un cerdo?
Harika. 500 dolar. Elimizde harcadığımız gösterecek bir şey de yok.
Estupendo, 500 dólares... y ni siquiera podemos enseñarlo.
O serseriye 500 dolar ödünç verdim.
Le presté a ese mocoso 500 pavos.
Para hakkında, Carter bak, beysbol kartı koleksiyonumu sattım ama orospu çocuğu bana yalnız 1500 dolar ödedi bu yüzden biraz daha zamana ihtiyacım olabilir.
Acerca del dinero, Carter... Eh, mira, vendí mi colección de cartas de béisbol, pero el estúpido hijo de puta solo me dió 1.500, por lo que podría necesitar un poco más de tiempo.
Sekiz top, 500 dolar.
Bola 8, 500 dólares.
500 dolar mı?
¿ 500 $?
Dostum, o şişe 500 dolar.
Eso es 500 dólares, hombre.
Kamyonet için en iyi teklifi 500 dolar. Anlaştık.
Lo mejor que puedo ofrecerte son, uh... 500 dólares por esa camioneta.
Bir de düğüne bin 500 dolar harcadım. Dürüstlüğüne saygı duyuyorum.
Gasté 1.500 dólares en la boda.
2004 yılında kazı kazanda altı kutucuğu bulmuşlar. 500 dolar kazanmışlar.
Consiguieron un premio menor con un boleto en el 2004.
- Tatlı Çocuk'un idmanı hakkında uğrayıp bilgi vereyim diye Funk bana haftada 500 dolar ödüyordu.
Funk me pagó quinientos pavos a la semana para pasarme e informarle sobre el entrenamiento de Honey Boy. Así que yo iba a su oficina y tenía que escuchar estas estúpidas historias.
Seninle bir buluşma ayarlamam için bana 500 dolar teklif etti.
Me ofreció 500 dólares si le organizaba una reunión contigo.
- 1.500 dolar veremem.
- No puedo darte 1.500.
Sana tam olarak 500 dolar vereceğim.
Te daré... $ 500.
500 dolar.
$ 500.
Jane'in kuzenini işe almazsam, bana muhtemelen 500 ile 1000 dolar arasında bir hediye masrafına patlar.
si no contrato al primo de Jane, ello me supondrá un gasto personal aproximado de entre 500 y 1000 dólares.
Ayda 500.000 dolar mı?
¿ 500 mil al mes?
Peki 500.000 dolar?
¿ Y los 500 mil?
Ve 500.000 dolarınızı ödedi.
Y aprobó tus quinientos mil.
Doğru ayarlamaları yapabilirsek ayda 500.000 dolar kolayca taşıyabilirim.
Si podemos llegar a un buen acuerdo puedo mover unos 500 kilos al mes, fácilmente.
İmkansız. 500.000 doları çöp kutusuna bırakmıyorum.
Ni hablar, amigo. No voy a arrojar 500 grandes en un contenedor de basura.
500.000 dolarımı garanti ettiğin müddetçe sorun değil.
No hay problema, siempre y cuando me garantices mis 500 mil.
500.000 dolar, 500.000 dolardır.
500 mil son 500 mil.
500.000 doları bir çöp kutusuna atmıyorum.
No arrojaré 500 grandes a un contenedor de basura.
AIG'nin Londra'daki Finans Ürünleri bölümü balon sırasında 500 milyon dolar değerinde kredi temerrüt swapı çıkarttı. Bunların çoğu subprime mortgage'ler tarafından destekleniyordu.
La División de Productos Financieros de AIG en Londres emitió 500 000 millones de dólares de Seguros de impago de Deudas muchos de ellos respaldados por hipotecas subprime.
The Times'a şöyle dediğinizi düşünün : "Olumlu bir yazı yazarsan 500.000 dolar veririm. Yoksa, hiçbir şey vermem."
Es como ofrecerle a un diario miles por un reportaje positivo o nada por uno negativo.
10.000 Amerikan doları 500 banknot.
10.000 $ en moneda americana. En billetes de 500.
Evet, 500,000 dolar yapmak istiyorum.
Sí, me gustaría apostar $ 500,000.
- 500,000 dolar, burada mı?
¿ $ 500,000 aquí?
- Döneceğini hiç sanmıyorum çünkü buradan ayrılmadan önce ceketimin cebinden beş yüz dolar çaldı.
- Seriamente, lo dudo. Antes de irse, se robó 500 dólares y mi chaqueta.
Ne anlatacaksın? Biraz önce Toby'nin banka hesabındaki tüm parasını çektiğini öğrendik. Ölümünden bir saat önce 500 bin dolar civarında parayı hayır işine yatırmış.
Bueno, sólo averiguamos que Toby envió todo el dinero de su cuenta bancaria, unos 500 de los grandes, a una organización benéfica una hora antes de su muerte.
Bir şey hariç. 500 bin dolar vererek oyuna getirdiği genç avukat reddedilen dava dosyası ile karşılaşınca fikrini değiştirmiş.
Mira, el abogado joven que pagó 500 de los grandes para tender una trampa a este tío, cambió de opinión al ver el archivo del caso desestimado.
500 bin doların var mı?
- ¿ Tiene Ud. 500.000 dólares? - ¿ Perdón?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]