52 Çeviri İspanyolca
1,880 parallel translation
Peki, güzel, ama, problem şu ki, toprak ortalama 52 farklı minerale gereksinim duyar.
Bueno, eso es bueno pero el problema es que el suelo requiere cerca de 52 minerales diferentes.
Antik Çinliler, geliştirdikleri sistematik çözüm yöntemiyle bayanın yumurta kutusundaki yumurta sayısının, en az 52 olabileceğini biliyordu.
Tristemente, gran parte de la antigua ciudad ha sido demolida. No hay ahora ningún resto de dos de los 7 puentes originales, y algunos han cambiado hasta quedar irreconocibles.
Şaşırtıcı olansa, 52 gibi büyük bir sayıyı 3,5 ve 7 gibi küçük sayıları kullanarak yakalayabilmenizdi. Sayılara karşı bu yaklaşım, son iki yüzyıl boyunca, matematikte egemen bir görüş haline gelecekti.
Este es uno de los puentes originales, y podría parecer un escenario poco apropiado para comenzar la historia de un matemático, pero quédense conmigo.
- Evet dakikada 52'ye indi.
- Sí, menos de 52.
Sular 10 : 52'de yükselecek.
La marea alta será a las 10 : 52 a. m.
Tanrı aşkına, 52 yaşındasın David!
¡ Por el amor de Dios, David, tienes 52!
Harvey, 250 nolu 52. Cadde'de.
Él está en el 250 de la calle 52.
52. Cadde, no : 250.
¡ 250 calle 52!
Tüm birimlere. 52. Cadde, no : 250'ye gidin.
¡ Todas las patrullas vayan al 250 de la calle 52!
- 52. cadde, no : 250'ye.
- Al 250 de la calle 52.
Ben 52 yaşındayım, o yüzden yalan söyledim.
Yo tengo 52, así que le mentí...
Ağırlık 52 kilo!
Peso 52 kilos!
Şuan da bile... 00 : 06 : 47,136 - - 00 : 06 : 52,605 Yakayı ele verebilirim, hedef ben olabilirim. 31 00 : 07 : 15,034 - - 00 : 07 : 17,093 Doğru anı kolla.
Antes de que pierdas tu ventaja, antes de convertirte en un blanco.
B-52 çekiyordum biraz.
Armando un cigarrito.
- Ve oraya B-52'lerle "halı bombası" gönderip köktencileştirmeyi ılımlaştırma adına ülkenin tüm sivil bölgelerini bombalatmanız, Amerikan karşıtı bir fikir birliğinin oluşmasına ve akabinde Khmer Rouge adında bir canavarın meydana gelip sivil bir savaşın ve soykırımın başlamasına...
- Y enviando... Y enviando a los B-52 a bombardear un país exterminando áreas civiles enteras terminó radicalizando a gente una vez moderada uniéndolos en un sentimiento anti-americano. ... creando un monstruo en los Jemeres Rojos que llevaría a una guerra civil...
52. ile Walnut'ın köşesinde büyüdüm.
Crecí en la 52 y Walnut.
7 : 52
- Las 7 : 52 p.m.
52.
Cincuenta y dos..
- 52 ve şu adamda 4 tane var.
- Cincuenta y dos y aquel tiene cuatro.
O yüzden ondan 50 kilometre uzaktaki bir okulu seçtim.
Por eso escogí una escuela que está exactamente a 52.6 kilómetros de ti.
Şah İran'ı 1979 kadar bizim tarafımızda tuttu, Ayetullah Kameni'nin İslami Devrimi yönetimi ele geçirdiğinde, ve 52 Amerikan esirini 15 ay boyunca elinde tuttuğunda.
El Sha mantuvo a Irán de nuestro lado hasta 1979, cuando la revolución Islámica del Ayatolá Khomeini llegó al poder, y tuvo de rehén a 52 estadounidenses 15 meses.
Dalgasız 52. gün.
58 días sin olas
51, 52, 53.
51, 52, 53.
Başka bir dansçının yapamayacağı şekilde 52 adım atabilirdi.
Era capaz de dar 50 zapateados más que cualquier otro.
Cep bilgisayarında 5 : 52 yazıyordu. Oraya erkenden gitmiştim ama H. Hart'a çoktan araba çarpmıştı ve hastaneye götürülüyordu.
El Treo decía 5 : 52, llegué allí temprano, pero H. Hart ya había sido atropellado por el coche y llevado al hospital.
Yani 5 : 52'de ambulanstaydı.
Así que estaba en la ambulancia a las 5 : 52
53, 52, 51.
Cincuenta y tres, 52, 51...
52 yaşındayım ve tek albümüm var.
Vendí 200 copias... y yo compré 10.
Thor ICBM ve Vanguard faktörlerinin birleşimiyle üretilen ve kademeli olarak ateşlenen 52 tonluk roket fırlatılmaya hazır.
Un cohete de fases múltiples de 52 toneladas que combina elementos del Thor ICBM y del Vanguard está listo para su lanzamiento.
52 Nolu müzede çalışıyor.
Trabaja en Museum 52.
52 yıl öncesine kadar giden bir suç kaydı ile 1949'da ordudan atılmış.
Baja deshonorable del ejército en el'49 con antecedentes criminales que datan de hace 52 años.
ŞU AN ÖLÜ SAYISI 52.
52 MUERTOS HASTA EL MOMENTO.
52 %.
52 %.
Anlamadım.
- 52.30. - No entiendo.
Yepyeni bir 52-inch Plazma Tv aldım.
Conseguí un TV plasma de 52 pulgadas completamente nuevo.
Tesise 52 kilometre uzaklıktasın.
Hay 35 km hasta la puta base.
52 yaşındaki bu adam, kalp ve yüksek tansiyon hastası olmasına rağmen sigara içmeye ısrarla devam etti.
Bueno, a los 52 años este hombre ha continuado fumando aún sabiendo que tiene un historial de presión alta y enfermedades cardíacas.
[Skipped item nr. 52]
¿ Podría frenar un minuto? No. Sigue.
... 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56 57, 58...
- Sí, ma. ... 50, 51, 52, 53, 54 55, 56, 57, 58 Nos vemos luego, chico.
- Harika. Infinite Crisis ve 52'yi okuduğunu ve DC multievreninin yeniden kuruluşunu bildiğini varsayarsak.
Siempre que ya haya leído Infinite Crisis y 52, y le sea familiar el restablecimiento del multiverso DC.
Ölüm ilanında yazdığına göre, 52 yaşındaymış.
De acuerdo a su obituario, tenía 52 años. Murió de un ataque al corazón.
47 ve altı, davacdan yana olanları gösteriyor. 52 ve üzeri, davalıdan yana olanları. Aradakiler de göz ardı edilebilir olanlar.
Éste es probablemente un jurado parcial así que hasta 47 indican jurados que son pro-fiscalía desde 52 indican jurados que son pro-defensa y en entre ellos significa que su parcialidad era insignificante.
- Bu yeni MP - 52 sopaları gördünüz mü?
- ¿ Han visto estos hierros MP-52?
Kolonilerin Yok Olmasından 52 Gün Sonra
52 DÍAS DESPUÉS DE LA DESTRUCCIÓN DE LAS COLONIAS
Timothy White. 52 yaşında.
Timothy White. 52 años.
52'ye 50 kazandık!
¡ Ganamos 52 a 50!
1.30 lira teklif et.
Ofrece 52.
51, 52, 53! 53 saydım. - Kim eksik?
51, 52... 53... ¿ Quién falta?
Niye?
Tengo 52 años, sólo grabé un disco.
- G 52.
G52.
Evet efendim. Elli ikinci kat.
Sí, Sr. Piso 52.